bugün

hayata dair iç burkan detaylar

nasıl ki inönü stadını bilenler deniz tarafındaki kaleyi biliyorsa, izmir'i bilinler de yeşilyurt devlet hastanesini bilirler..

dün ordan şirinyer'deki evime dönerken bir minibüse bindim.. neyse taktım kulaklığı, gren, sakin artık ne denk gelirse dinliyorum.. minibüs biraz yürüdü yürümedi, iki tane çocuk koşarak atladılar minibüsün içine.. biner binmez gelip camın önüne konuşlandılar, başlarını hemen dışarı çevirdiler, orda yokmuş numarası yapıp kamufle olacaklar akıllarınca.. arada şoförü de kesiyorlar falan acaba bakıyor mu diye.. biraz yol aldık, anladım bunların parası yok, para vermeden bindikleri fark edilene dek gidebildikleri yere kadar gitmek niyetindeler.. biri 10, biri 12 yaşları civarı.. büyük olanı dürttüm omzundan, "nerde inceksiniz?" dedim, yarım yamalak bir türkçeyle "buca var ya, şirinyer, orda.." dedi.. "paranız var mı?" dedim, "yok!" dedi, şoförü göstererek "ya atarsa sizi aşağıya?" dedim, gülümsedi sadece.. ardından da başını masumane bir şekilde yana eğdi.. çocukların her halleri masumdur ama o an daha bir masum göründüler bana ya da ben öyle görmek istedim..

çıkardım 20 lira para verdim, "al bunu, ikinizin parasını ver, üstünü de bana getir.." dedim.. aynen yaptı dediğimi, paranın üstünü bana verirken gene yarım yamalak "sağol abi.." dedi.. geçip boş bir ikili koltuğa oturdular.. devlet kurtarmaya çalışan emre kongar - mehmet barlas gibi muazzam bir sohbete giriştiler.. yaşlı teyzeler, amcalar biniyor ama bunların umru değil.. tamamen kendi alemlerindeler.. yol paralarını da verdiler, oturmak hakları.. üzerlerinden yük kalktı, hafiflemiş bir şekilde devam ettiler kendilerinden başka kimseyi takmadan, düşünmeden.. inene kadar onları izledim, sonra indim, girdim bir kafeye, bir kahve içtim, onları düşündüm..

en başta kendim olmak üzere insanları hiç sevmem, haklarında çok hoş şeyler düşünmüyorum ama çocuk denen şeye hayranlık besliyorum.. bence dünyayı çocuk kurtaracak.. biliyorum paradokslar denizlerinde yüzüyorum, bundan da çok memnunum ve ayrıca ben yüzme de bilmem.. evet, izmirli olmama rağmen..

bu para verme olayını da "güzel kızlar eqlesin! ehi ehi.." diye anlatmadım, güzel kızlar falan hiç umurumda değil zira.. ben artık hayatta mutlu olunabileceğine inanmıyorum.. ne yaparsan yap, ne işle meşgul olursan ol mutlu olamayacaksın bence.. o yüzden kendini daha az mutsuz hissettiren şeylerle ilgilen.. ben öyle davranıyorum.. kendimi daha az mutsuz hissettirdiği için sokak kedilerini besliyorum, çocuk sevindiriyorum.. işe yarıyor, tavsiye ederim..

bu da kendime bir mektup olsun.. canım sıkıldıkça açar okurum..
güncel Önemli Başlıklar