bugün

moleküler biyoloji ve genetik

Yorumları okuduğumda insanların neden böyle düşündüğünü anlamadığım, okudukları bölümde nasıl imkanlarda çalışıp eğitim aldıklarını merak ettiğim bölümüm. Ilk senemdeyim. Genel fizik, kimya ve biyoloji derslerimizin yanında 4 saat biyoloji lab,2 saat de kimya lab dersimiz var. Biyoloji labında konularımıza göre hücreler inceliyoruz, gördüğümüz hücreleri çizmeye çalışıyoruz. Şu 3 haftada incelediğimiz şeylerden bahsedebilirim. Kendi epitel hücremizi, kara yosununu, fibroplastı, prokaryot hücreyle ökaryot hücre arasındaki farkı görebilmek için prokaryot hücre olan yoğurt bakterisi lactobacillus bulgaricusu inceledik. Hücreleri daha iyi gözlemlemek için boyama yapıyoruz. Herkes bireysel yapıyor, hepimizin kendine ait mikroskobu var. Kimya labında da 3lü gruplar halinde deneylerimizi yapıyoruz. Bu şekilde aklımızda da çok iyi kalıyor. Şimdiye kadar olumsuz giden hiçbir şey olmadı. Özellikle kanser moleküler biyolojisi ve bitki biyoteknolojisi alanlarında araştırmaların yürütülmesi amaçlanıyor. Ikinci sene alımlar başlayacak. Iyi bir hayat sürmeyi, iş bulabilmeyi herkes ister. Bildiğim kadarıyla adli tıpta, emniyette, tüp bebek merkezlerinde, ilaç firmalarında çalışılabiliyor. Bunun yanında üretmeyi, incelemeyi, sorgulamayı, çözüm üretebilmeyi ve her meslek gibi işini sevmeyi gerektirdiğini düşünüyorum. kültür üniversitesinde okuyorum ve diplomam bütün ülkelerde geçerli sayılıyor. ERASMUS Programı kapsamında Greenwich Üniversitesi (ingiltere), La Sapienza Üniversitesi (italya) ve Trier Üniversitesi (Almanya) ile anlaşmaları var. Diğer üniversitelerde sunulan olanaklar hakkında hiçbir fikrim yok. Dr. Serdar Savaş' ın "Tıpta sessiz devrim koruyucu genetik" kitabında her şey çok güzel anlatılmış. Hiç bilmeyen biri bile çok şey öğrenebilir.