bugün

boğaziçi üniversitesinde var olan başka bir üniversitede var olup olmadığını bilmediğim,bunu bitiren her bölümü bitirir diye düşündüren aşmış bölüm.mezunlarının türkiye de diğer ülkelere nazaran her açıdan daha az tatmin olacağı bölüm.
bilkent'te ve başka bir kaç üniversitede de olan bir bölümdür. atom mühendisliğinin yanında çok da zor kalmaz.
(bkz: orta doğu teknik üniversitesi) (bkz: istanbul üniversitesi) (bkz: bilkent) (bkz: boğaziçi üniversitesi) (bkz: istanbul teknik üniversitesi)lerinde bulunan okuması hiçte kolay olmayan bölüm.
alanında en iyisinin bilkent oldugunu duydugum;mezunlarının çogu yurtdısına giden bolümdür. Türkiye'de yapılacak bir meslek değildir zira.
boğaziçi üniversitesi'nde olanı biyoloji bölümünden çevrilmedir, hatta orda hocalık yapan bir hocamızın tabiriyle nerdeyse aynısıdır. tabela değiştirilip biyoloji yerine moleküler biyoloji ve genetik yazılmıştır.
Boğaziçindeki versiyonunda hocaların alakasız bölümlerden geldiği ve bu bakımdan öğrencilerinin sorularına doğru düzgün yanıtlar veremedikleri sanki laf olsun kadro dolsun bölüm.
bilimsel çalışma yapması gereken insanlar yetiştirdiğinden ve türkiye de böyle bir olanak bulunmadığından mezunlarının çoğunu yurtdışına gönderen bölümlerdir.türkiye de en fazla imkana sahip olanı kuşkusuz bilkent moleküler biyoloji ve genetik bölümü dür.
cumhuriyet üniversitesinin 2007 yılında açtığı bölüm. sayılı üniversitelerde mevcuttur. gitmek istenesi bir bölümdür.
tc universitelerinin, kurmakla hem kendi kurumlarini rezil ettigi, hem de ogrenci ve mezunlarini sefil ettigi bolumdur. molekuler biyoloji ve genetik gibi oldukca pahali bir programa ayiracak yeterli butce ve mufredati hakkiyla isleyebilecek kalifiye ogretim elemani yokken, bugun turkiye'de neredeyse iki elin parmaklari kadar molekuler biyoloji ve genetik bolumu acilmis olmasi abesle istigaldir. butun dunyada, bir universitenin basarisi kat sayisi, yalnizca sahip oldugu bolumlerin niceligi ve niteligi ile degil, ayni zamanda ogrencilerin memnuniyeti ve mezunlarin is bulabilirligi ile hesaplanir. bu yuzden olsa gerek ki senelerdir global ilk 500 universite arasina, turkiye'den tek bir universite sokabilmis degiliz!
puanının olması gerektiğinin çok gerisinde olduğunu düşündüğüm, iki-üç sene içinde türkiye'de de değerinin anlaşılacağı kanaatinde olduğum bölüm.

bu ülkedeki eğitim sistemi yıllar yılı sonuç odaklı, analitik düşünemeyen, büyük resmi görmeyi bilmeyen insanlar yetiştirdi... hal böyle olunca, meslek seçimi konusunda bu kadar pragmatist davranmaya teşvik eden bir toplumda bütün sağlam beyinleri mühendisliklere ve iktisadi-idari bilimlere kaptırmamız işten değildi zaten. sakın yanlış anlamayın, bunlar gereksizdir demiyorum kesinlikle; ancak dediğim gibi, bu kadar sonuca yönelik düşünen insanların olduğu bir ülkede bilim ve teknoloji alanında bir arpa boyu yol alamamış olmamız düşündürücü değil midir?

benim tek istediğim, herkesin kendi özelliklerine en uygun ve en çok keyif alarak yapacağı branşta uzmanlaşmasıdır. ister endüstri mühendisliği olsun, ister hukuk olsun... demeye çalıştığım şey, temel bilimlere ilgi duyanların (özellikle geleceğin inşa edilmesinde çok büyük payı olacak moleküler biyoloji ve genetik (bkz: klonlama) (bkz: rekombinant dna) (bkz: protein mühendisliği) ve fizik (bkz: nanoteknoloji)) çevresindeki gafil ve dar görüşlü insanlara kulak asmadan, ''puanım ziyan olur mu'' diye düşünmeden bu branşları gönül rahatlığıyla tercih etmesi gerekliliğidir.

sonuç olarak, kendini iyi yetiştirmiş bir moleküler biyoloğun (aslında bu tanım genetiği de içine alıyor bir yerde) ''aç kalacağını'' pek zannetmiyorum, eğer korkulan buysa... eğitim sistemimizde kapsamlı bir reformun yapılmasını ve dünya'da olup bitenlere daha derin bir kavrayışla bakabilen nesillerin yetişmesini temenni ediyorum fazla geç olmadan..
(bkz: regenesis)
okuduktan sonra türkiyede kalınması halinde mutsuzluk yaratacak olan bir bölümdür.
sinekleri inceliyorlarmış.**
Çoğu okuyanın ikinci sınıfın sonuna kadar bırakmayı düşündükleri bölüm. Zira ilk iki sene içinde çok az bölüm dersiyle beraber alakasız bir sürü ders vermektedirler. Ama yine de çok zevkli ve okunası bölümdür. Severim keratayı..
ne yazık ki mezunlarının hala iş bulma konusunda güçlüklerle karşılaştığı bölüm, üstelik bölümde okuyanlar ilk iki yıl bölümle alakasız dersler alıyorlar,java gibi,genel fizik gibi. bu bölümü bitirenlerin, genetik mühendisi olarak uzmanlaşma şansı var, ama bu bölümü her bitiren genetik mühendisi olmuyor, moleküler biyolog ve genetik bilimci oluyor.yine de insanın ufkunu açan, araştırma olanağı veren, ve bilim insanı yetiştiren bir bölüm. özellikle biyolojik bilimlere aşık olanlar için ideal
ayrıca;
(bkz: ya sev ya terket)
okutacak fazlaca alan dersi bulamadıkları için alan derslerinin yanında bir sürü gereksiz ders de okutulan bölüm. hayır bi genetikçinin genel fizik'e hadi onu geçtim mysql veritabanlarını öğrenmeye niye ihtiyacı olsun? ileri de php sistem mi kuracağız iş bulamadığımız için? bak bu daha bi mantıklı aslında.
Mezunlarının ve okumakta olan öğrencilerinin en çok ter döktüğü şey bölümde okumak yada bitirmek değil,yurdum insanına ne iş yaptığını açıklamaktadır. örnek diyalog:

+nerede okuyorsun?
-moleküler biyoloji ve genetik(mbg)
+hmm... Biyolog olcan yani...
-yok amcacım genetikçi olcam ben...
+iş var mı?
-vaaar!
+genetik ne ki?
-kalıtım bilgisi diyelim kısaca.
+haa geçen gastede okuduyduk koyun felan kopyalıyolar o dee mi?
-yani o işi genetikçiler yapıyor evet.
+ ne boş bi iş seçmişin sende kendine. o kadar okuyup koyunla mı oyncan peeh...
-fesuphanallaaaah...
mezunları türkiye'de ''işsiz'' kavramına giren kesimdir.
türkiye'nin yeteri kadar önem vermemesine hayretler içinde baktığım güzide meslek. gerçekten ait olduğumuz asrın ve gelecek asırların en önemli alanlarından birisi moleküler biyoloji ve genetik! bunu göz ardı etmek hangi akla hizmet gerçekten anlamak çok güç!
besin değeri yüksek kareli domates yapmak istiyoruz diyen bi öğrencisini izledim ben bugün. lan bildiğin hormonsuz tarla domatesi besin yoksunu mu ? neyini yükseltiyosun ?

not: anlamadığım için soruyorum başka bi amacım filan yok hea.
2.sınıfın sonuna kadar bölümdekilerin sürekli bölüm değiştireceğim yakınmalarına maruz kalan, gerçek yüzünü 3.sınıfta gösteren zor ama sevenler için zevkli geleceğin önemli bölümlerinden biri.
mezunların nerde çalışacağı sorusu biraz zor cevaplanır.
şu sıralardaki mezunlarının çoğu akademisyen olabilir.
her üniversite bu bölümü açtığı için ama diğer fen alanlarından daha iyi iş bulma imkanına sahip değil uzun vade de maalesef.
okuyan öğrencilerin çektiği çile, mendel ve bezelyeleri yüzünden olan bölüm.
atatürk üniversitesi'nde de vardır. türkiye'de bitiridiğinize değmeyecek bir bölümdür. akademik kariyer yapmak isterseniz o başkadır.
geçen sene 0.546 puan farklar önünde üç tur attığım bölüm. istediler de gitmedim. boğaziçi üniversitesi tıp fakültesi'ndeyim şu an.