bugün

hz yunus

hayatımız boyunca dualar ediyoruz, isteklerimizi, tövbelerimizi bildiriyoruz. dünya, ülkemiz, sevdiklerimiz, ailemiz ve kendimiz için iyi dileklerde bulunuyoruz. bu dilekler kabul olsun isteriz. buna inanıp öyle açarız ellerimizi.
işte hz yunus' un hikayesi duanın nelere kadir olduğunu anlatan bi hikaye. sabır ve tövbenin sonuçları..

--spoiler--
allah hz yunus u görevlendirmiş. ninova halkını imana çağıracakmış. (ninova ırak'ta musul a yakın bi yer)
o tarihlerde yüz bin nüfuslu bi şehirmiş. halk puta tapıyormuş. her ne kötülük ararsanız varmış. zaten halklar azdığında uyarılmaları için peygamber gönderilir.
yunus peygamber anlatmış, doğru yola girmelerini öğütlemiş. dinlememişler. allah, başlarına 40 gün içinde büyük bi felaket geleceğini, tövbe etmeleri gerektiğini bildirmiş. hz yunus bu haberi iletmiş. onlar yine inanmamışlar. 37. gün felaket belirtlileri başlamış, hava kararmış, etraf korkunç bi hal almış. hz yunus defalarca tövbe edin demiş.
sonunda hz yunus onlara çok kızmış ve şehri terk etmiş. bir gemiye binmiş. denizde çok fena fırtına çıkmış gemidekiler " içlerinde bi günahkar" olduğunu düşünmüşler. hz yunus da kendisi olduğunu söylemiş. denizciler onu denize atmışlar ve bir balık yutmuş. balığın karnında kırk gece kalmış. yaptığından çok pişmanlık duymuş ve sürekli tevbe etmiş. kur'anda ayet olarak geçen dua sonucunda da affedilmiş ve balığın karnından bir çizik bile almadan çıkmış.
--spoiler--

ettiği dua şöyle:
"senden başka ilah yoktur. sen yücesin, ben gerçekten zulmedenlerden oldum"(enbiya,87)

karşılığındaki ayet de şu:
"bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. işte biz, iman edenleri böyle kurtarırız"(enbiya,88)