bugün

kemalizmi sol ideolojiyle birlestiren zihniyet

öncelikle kemalizm, "Atatürk'ün ortaya koyduğu eylemler ve belirttiği düşüncelere bir ideoloji olarak kendisi tarafından verilen bir isimdir." diye geçiyor.*ancak ideoloji olmayan türkiye'deki kemalizm, bilinçsiz sol kitlelerde, toplumcu bir yaklaşım olarak görülmüştür. oysa toplumcu yaklaşımlarda, bürokrasi toplumun gelişme sürecindeki en büyük engel olarak bilinirken, kendine sol diyen kemalizmde asker ve sivil bürokrasi toplumun ilerlemesi için tek güç olarak görülür. zaten toplumculukla kemalizmin keskin bir şekilde ayrılması da bürokrasiye olan tavırlarıdır. bu sivil toplumculuk dediğimiz kavram, toplumdaki sınıf ayrımcılığına karşı olduğu gibi, devletin belirli bir sınıfı savunan aygıt olmasına da karşıdır. kemalizm ise emperyalizme karşıyız, anti kapitalist kalkınma gibi söylemlerde bulunarak, milli demokratik devrim diye yutturmaya çalışırlar sınıf ayrımına olan sözde tepkilerini. hatta "bazıları" olayı iyice abartıp, marksizmin türklere göre yorumu, daha da vahimi sosyalist devrimci olarak gösterirler kendilerini. kemalizm, demokrasiye bağlı halk diktatörlüğü sloganını kullanarak yoksul kitlelerin desteğini almaya çalışırken, toplumdaki sınıfsal ayrımcılıkla yüzleşmekten hep kaçınmıştır. çünkü sınıfsal ayrımcılığı ortadan kaldırmak, sivil bürokrasi ile ters düşmek demektir.

(bkz: solcularin ataturkcu olmasinin garipligi/#2304408) burada da açıkladığım gibi, kemalizmin sol ideoloji ile buluşması imkansızdır. çünkü ulus devlet çerçevesindeki oluşumların kendisi bile emperyalizmin ürünüdür. sınıfsal olarak burjuva egemen topluma sahip olan türkiye cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana mülk sahibi sınıfların etkisiyle kemalist bir rejimin esiri olmuştur. ve görüldüğü gibi bu bonapartist rejimin sol ile damgalanması yanlıştır.

tüm bu gerçekliklere rağmen kemalizmi sol ideoloji le birleştiren zihniyet için lenin'in bir açıklaması var:

"bir ulustaki sınıfsal ayrımcılıktan dolayı oluşan eşitsizliği göremeyenler, ulusal sorun konusunda gerçek proleter tutumu kavrayamamışlardır. Bunlar bakış açılarında henüz küçük burjuvadırlar ve bu nedenle de burjuva görüş açısına düşmeleri kaçınılmazdır."