bugün

panait istrati

türkiye'de çok az bilinen bir yazar olmasına rağmen kitaplarında sık sık osmanlı'yı, türkiye'yi anlatır. kitaplarında durmadan bir yolculuk yapma isteği, karakterlerinde ise anlam veremediğim bir yaşama aşkı vardır. hemen hemen her kitabında kelimlerin, cümlelerin sağına soluna yapışmış bu anlamlandırılamayan aşk okuru alıp gider ve niyahetinde kitap bitince nasıl bir çırpıda okunulduğuna şaşırılır.

kitaplarında arkadaşlık ilişkisi, insan ve doğa sevgisi, seyahat gibi konular ağır basar. yarattığı başkarakterleri dış görünüşleri itibariyle zıt olsa da kişilikleri itibariyle benzerdir. mikail'de hiç kötü insan yoktur mesela. kötülüğü sevmeyen bir yazardır çünkü. en fakir kahramanları bile bütün şartlara rağmen içindeki iyiyi yaşatır. işte bu sebepten panait istrati okunmalı, okutulmalıdır. insan sevgisini aşılayabilecek yegane yazarlardandır.

Yeri gelmişken şunu da söyleyim. yazar komünist olduğu için kahramanları genellikle farklı farklı ırklardan olur ve birbirleriyle çok iyi anlaşırlar. dediğim gibi kötü insan olmadığı için ırkçılık olmamaktadır kimi kitaplarında. neyse siz okuyun anlarsınız zaten ne demek istediğimi.