bugün

cemil özeren

bugün durduk yere aklıma gelen, 90'lı yıllara damgasını vurmuş efsane..

http://www.youtube.com/watch?v=ZYeB9TQlrQU

evet, belki ismiyle bile anılmıyordu çoğu zaman. sadece "ayna'daki kel" deniliyordu. ama ayna'daki kel bir nesil için gençlik, çocukluk, güzel anılar, ilk aşk ve daha nice güzel şeyler demekti. ama değeri yaşarken pek de bilinemedi maalesef..

"gitar çalmayı bilmiyor, erhan çalıyor bu da playback yapıyor" bile demişlerdi zamanında. kimselere zararı yoktu herifin lan.. her klipte erhan güleryüz'ün arka planında kalmasına rağmen hiç ses etmezdi. kliplerdeki bütün kızlar erhan'ın sevgilisiydi, cemil kankaydı falan..
ölünce sevemezsem seni parçasının klibine bakıyoruz, erhan güleryüz yine sevgilisi ile beraber mutlu mesut geziyor. cemil abimiz onlara eşlik ediyor..
sen unutma beni parçasının klibine baktığımızda ise araba tamircisi olan ikiliden erhan'ın sevgilisi var. cemil yine yalnızları oynuyor.. daha bunun gibi birçok klip var.
cemil özeren delikanlı adamdı, dosttu. arkadaşını yarı yolda bırakmayandı. o yalnızdı. o, ikinci adamdı..

son zamanlarında süründü adam.. ayna grubundan ayrıldıktan sonra her şey bitti adam için. son çıkardığı albümü dinleyeniniz olmuş muydu mesela?
uzamış sakalı ve titreyen elleri ile marketten rakı alıp yazdırmak zorunda kaldı parasızlıktan, kirasını ödeyemediği için evinden atılma tehlikesi yaşadı, elektriği kesildi ve tuhaf bir hastane odasında bir başına ölüp gitti.. serdar ortaç kadar olamadı mı..

çocukken hep sorardık birbirimize, sen ayna'daki saçı olan adamı mı daha çok seviyorsun, kel adamı mı diye. nerdeen nereye..

hemen hemen hepimizin bi çocukluk- gençlik anısı var bu adamla. benim de var tabii. hiç unutmam.

bi kış günüydü. daha ilkokul yıllarımdı. arkadaş bize gelmişti. kendisiyle ayna'nın yeni çıkan kasetini almıştık. tam 5 saat boyunca önlü arkalı bu kasetleri dinledik biz o gün. ta ki, annem elektrik parasının çok geleceğinden dem vurana dek. sonrasında kuzenler geldi o gün bize. kuzende o dönemin polaroid kodak fotoğraf makinesi vardı. dijital makineler falan yok o zamanlar, varsa da, bizim haberimiz yok. neyse, kuzen başladı sırayla o an evdekilerin fotoğraflarını çekmeye. sonra toplu şekilde çekti diğer kuzenlerle ve babaannelerle - ninelerle birlikte tabi. elimizde ayna kasedi, teybin başında verdik pozumuzu. cemil'in ön planda durduğu kaset kapağıyla..
o fotoğraf şimdi elimde. bakıyorum da, o fotoğraftakilerin hepsi bir yerlere savrulmuş. karedeki babaanne ve ninelerin cenazelerinde en ön safta yer aldığımı hatırlıyorum. kuzenin 2 çocuğu oldu, bir anadolu diyarında öğretmenlik yapıyor. arkadaş da şehir dışına taşınalı yıllar oldu.. cemil mi? aradan geçen yıllarda o gün çekilen fotoğraf karesinde benimle poz veren kral arkadaşım o benim..

bi keresinde de lisedeyken numarasını bulmuştuk arkadaşlarla.
gece saat üçte alkollü vaziyette aradık kendisini;
- aşk var mı ulann diye sorduk.
- var ulannn diye cevaplamıştı bizi gayet normalcesine ve bir dolu sövmüştü aşklara, eski aşklara ve yenilerine..
çok yazacak hadi iyi geceler cemil abi dedik, gülümseyerek kapattık telefonu. eminim o da gülüyordu..

artık telefonuna hiç ulaşılamayacak maalesef.. 05377210106

beni üzen bir diğer şey de, birilerinin öldükten sonra kıymeti bilinip, sonra yine unutulmaları. öldüğü gün bir sürü entry girilmiş ama 20.11.2013 tarihinde, yani ölümünün 1. yıldönümünde bir entry dahi girilmemiş hakkında.. hayat ne tuhaf lan.

kanser hastası olan oğluna, bir gün öğretmenin biri çocuğun özel durumunu bilmeyip çocuğa sert davrandığı için okula gelip öğretmenin yakasına yapışıp ağlayan bir adamcemil abi. rahat uyusun. zaten hepimiz yalnızdık da, sanki onsuz biraz daha yalnız kaldık. kaybedenler kumsalında seni bekliyoruz ayna'daki kel adam..