bugün

schmidt hakkinda

alexander payne 'in izlediğim 4. filmi.


--spoiler--
şu amerikalıların oyuncu ve yönetmen seviciliği konusunda yer yer abartıya düştüklerini düşünürüm. yetenekli bir yüzü eskitmeyi severler. bu vazifeyi yüzlerinde gülücükler açarak layıkıyla yaparlar. fakat ilk defa çok övdükleri payne isminde yeteri kadar bile böyle davranmadıklarını düşünüyorum. payne, her türlü övgüyü, sevgiyi hak eden bir sinema anlayışı yerleştirdi ve kesinlikle bu yolda kendi bildiğini en iyi şekilde yaparak yoluna devam ediyor. hani illa övüyorsanız, övdükçe mutlu oluyorsanız, abartmak sizin işinizse bu adamı övün övdüğünüz şey de eksik kalmaz demek istiyorum. *
--spoiler--

--spoiler--
sözlükte, yukarıda yazılan birkaç yorum hayli ilgimi çekti. filmin durgun yapısı, can sıkan hali daha ziyade oyuncu üzerinden ele alınmış. * bir kere öyle değil vaziyet. mevzu, yönetmenin farkından kaynaklanıyor. payne'nin sinema anlayışı öyle şaşalı büyülü hikayelerden beslenmiyor. kendi halinde hatta basit olarak görülebilecek hikayeleri anlatmayı seviyor. ve bunu yaparken de hikaye içinde detaya girerek yani hikayeyi zenginleştirerek vurup vuruşturuyor.
--spoiler--

--spoiler--
about schmidt izlediklerimden özellikle The Descendants 'la bağ kurduğum bir yapıt oldu. bu bağın sebebine gelirsek, kişisel özeleştiri olgusunun insana kattıklarına da gelebilmek lazım. filmlerde, iki erkek profilinin de eş olarak özeleştiri yapabildiğini görüyoruz. ve ikisinde de ihmaller, görünenin dışında görünmeyenler mevcut. yani, birlikte yaşarken eş olarak bazı sorumluluklar es geçilmiş hatunlar evsel görevini sürdürmüşler sıkıntılarını çokta dile getirmemişler hatta manevi yönden başka erkekler de arayış içine girerek kendilerini tatmin etmişler. birisi mektuplaşmış, diğeri aldatmış falan filan... görünen mutluluğun arkası boş... ve bu boşluk sıkıntıların yüz yüze dile getirilmemesinden ve de pişmanlıklardan doğuyor. yalnız, payne bu basit ve birbirine benzer hikayelerin içini iç burkan detaylarla açımlayınca ilk paragrafta da yaptığımız o övgülerin hepsini fazlaca hak ediyor.
--spoiler--


--spoiler--
Jeannie Schmidt 'in yaptıkları hep batıyor eşine. jeannie ölünce durum farklılaşıyor. kokusu, yaşlılığın içselleştirilmesi kadar huy-tüy de analiz ediliyor. diyor ya warren schmidt bir yığın bibloya dünyanın parasını döküyor o biblolar neden sonra fazlasıyla önem kazanıyor. biblonun manası dahi değişiyor. yargılamalarından, aforizmalarından utanıp sıkılıyor. neydi bir diğer anekdotumuz, ayakta işememek etrafa sıçratmamaktı. bu içi yakan önermeye daha sonra uygun hareket etmeyerek evin düzeninin ağzına sıçılabiliyor. warren schmidt'in dünyası hayli farklı. kızını da bir türlü o adama yakıştıramıyor. elinden geleni yapıyor, yeri geliyor yalan söyleyip topu jeannie'ye atıyor ama gene de başaramıyor ve yalnızlığa terkediliyor. bu yalnızlık sendromunda mükemmel alt metinler sunan ndigu'ya yazılan mektuplar onun içini rahatlatan bir tavır sunuyor. ndigu'yla resmen dertleşiyor warren. eşinden, pişmanlıklarından, yalnızlığından dem vuruyor. ndigu'nun o mektupları anlayıp anlamaması çokta önemli değil yazıyor ya o yetiyor. filmin o boğaza yumruk saplayan sonuna da ortamı hazırlıyor. yaşı ilerlemiş bir insan kendi kendine şunu soruyor? huysuzluklarımdan arta kalan zaman da birilerinin hayatına dair olumlu bir şeyler yapabildim mi? yaşarken kıymetini bilmediğimiz şeyin kıymetini elimizden kaçırınca mı anlıyoruz? hep ben mi mükemmeldim? yoksa ziyadesiyle hatalarım da oldu mu? evet ndigu benden bir şeyler bekliyordu benden bir şeyler bekleyen bir insan vardı uzakta da olsa. üstelik sanırım ndigu için bir şeyler yapabilmiştim. ve en azından bir şeyi dahi başarabilmiştim bitmeye yaklaşmış hayatımda.
--spoiler--

aaah payne ahh! warren schmidt'te usta oyuncu jack nicholson olunca o düğündeki tirad gibi nicelerini atabilecek bir adamdan bahsediyorsak ve bu hikaye ve uzandığı yerle ilişkili içimizden bir şeyler kopuyorsa belli bir süre geçmek bilmeksizin boğazımıza hayatın ta kendisi yumruğu saplıyorsa sen bu işi fazlasıyla biliyorsun dostum.

edit: election ve the descendants 'tan bir tık iyi, yalnız bir sideways 'te değil ki sideways'ler kolay çıkmıyor bağımsız sularda.

10 üzerinden 8!
güncel Önemli Başlıklar