bugün

lost in translation

kahramanlarımız amerikalı olarak iş vede aşk gereği japonya'ya gitmişlerdir ve japonların ingilizce konuşamamasını kendilerine dert ederek japonlara sinir olurlar. kendilerini yanlız hissettikleri anda bir otel lobisinde iki amerikalı birbirleri bulurlar ve Bir amerikalıya bir amerikalıdan başkasının dost olmadığını anlarlar.* Bir grup amerikalı yapımcıda bunu film yaparlar. Siz de ister istemez "Hadi madem filmi yaptınız kendi aranızda seyredin niye türkiye'de vizyona sokuyorsunuz" der boşa geçen 2 saatinize yanarsınız.

--spoiler--
filmdeki herşey filmin sonundaki sarılma ile anlam kazanır. filmin sonundaki sarılma sahnesini görmek için başlara katlanılabilir.
--spoiler--