bugün

tasavvuf

Prof. Dr. Mahmud Esad CoşanRh.A tasavvuf'u şöyle açıklıyor;

''Tasavvuf denilen güzel ahlâk yolunun, cennet yolunun, evliyalık yolunun çeşitli tariflerini yapmış evliyaullah, büyük alimler, büyük mutasavvıflar. Bunları kitaplarının başında toplamışlar. Tasavvuf hakkında bilgi veren bir kitabı aldığınızda mutlaka bilin ki, başında birinci bölümü "Tasavvuf nedir? Tasavvufun tarifi..." gibi bir şeyle başlar. Tasavvufun çeşitli tarifleri var. Bu, Mevlâna'nın yolu... Bu, Yunus'un yolu... Bu, mübareklerin hali... Tarihteki herkesin kalbini kazanmış insanlar bu yolda gitmişler. Nedir bu tasavvuf yolu?.. Büyüklerden bir tanesi şöyle tarif etmiş:

Tasavvuf yâr olup, bâr olmamaktır;
Gül-i gülzâr olup, hâr olmamaktır.

Bakın ne kadar güzel, hem şiir, hem de ne kadar fedakârlık ifade ediyor, ne kadar diğerbînlik ifade ediyor. Ne kadar aktif bir duygu... "Tasavvuf yâr olup, bâr olmamaktır;" Tasavvufta dostluk var, dost olmak var, sevmek var, arkadaş olmak var, komşu olmak var, yâr olmak var; ama bâr olmak yok!

Bâr ne demek?.. Farsça'da yük demek. Meselâ bâr-ı girân diyoruz, eski şiirlerde geçer. Bâr-ı girân, ağır yük demek. Yâr olmak var, bâr olmak yok. Yâni bir insan mutasavvıfsa, dervişse, tasavvuf ahlâkını kazanmışsa, tasavvuf terbiyesini almışsa, yük olmayacak... Başkasının sırtından geçirmeye kalkışmayacak, başkasını sömürmeyecek. Başkasının menfaatini sömürmeye kalkmayacak. Parazit olmayacak, asalak olmayacak, yük olmayacak. Aksine başkasına fayda verecek.

Nerden çıkmış tasavvuftaki bu anlayış?.. Bu tasavvuf da nerden çıkmış. Bazıları diyor ki:

--Peygamber Efendimiz zamanında tasavvuf var mıydı?

Vardı tabii!.. Bakın bu hadis-i şerif mutasavvıfların kaynağı. Mutasavvıflar onun için yâr olup, bâr olmamayı düşünmüşler. "Sizden biriniz, bir müslüman kardeşine faydalı olmağa güç yetirebiliyorsa faydalı olsun." işte, faydalı olmayı tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz. Demek ki hadis-i şerifte tasavvuf var, Kur'an-ı Kerim'de tasavvuf var, islâm'da tasavvuf var ki, bu hadis-i şerifin uygulaması mutasavvıfta, "Yâr olup, bâr olmamak" diye tezâhür etmiş.''