bugün

devlet memuru

devlet memuru devletin adına kamu hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü kişi demektir.
memur olmak meşakkatli iştir. mesela maaşları düşüktür, sosyal imkanları kısıtlıdır, aileleriyle birlikte memleketin olmadık yerlerinde evlerini
kurmak zorundadırlar. siyasi iktidarlara göre görev yerleri konumları değişir. amirleriyle ilişkilerine göre sürgüne gider, sürgünden gelir, vs.vs.
lakin güzel yanları da vardır. örneğin bazılarının yaşam felsefesi benim memurum işini bilir şeklindedir. gelirleri iyidir. devletin sosyal imkanlarından (emekli sandığı, misafirhaneler, tatil kampları, kurslar, fazla mesai ücretleri ki bunu yapmadan alan nicesi var.) sonuna kadar faydalanırlar. senede 30 gün (evet! yazıyla otuzgün) yıllık izinleri vardır. mesai saatlerinden bahsetmiyorum bile süre dolunca dairede kimse kalmaz.
devlet memurları içinde özveriyle çalışanları da vardır elbet. lakin bunun yanında götümü nasıl daha fazla büyütürüm diye düşünenleri de yok değildir.
memur olmak meşakkatli iştir.
askeri terbiye ister. mekandaki insanları azarlamayı bilmeyi, bir elinde çay bardağı varken, bir parmakla klavye kullanabilmeyi gerektirir. devlet memuru olmak işten anlamayı gerektirmez. ses tonunuza, ikna kabiliyetinize, yavşama katsayınıza ve karakterinize biçilen değerle alakalıdır.
unutmadan söyleyeyim. bir de bütün bunların yanında kpss den mükemmel bir puan almanız gerekmektedir.