bugün

slovakya

güneyi ova ve dümdüz, kuzeyi ise tatra dağları ile kaplı küçücük bir memlekettir.
gitmek isteyenler, direkt vize için istanbul'daki slovakya konsolosluğuna başvurduklarında, konsolos hanım'ın kafadan " getirdiğin evrakları, slovakya'da noterden tasdikle !" diyerek, dumurluk cevap alınması mümkündür. o yüzden, avusturya ya da macaristan konsolosluğu 'ndan vize almak ve direkt bratislava'ya inmek - uçak bulabilmek te zordur - yerine, viyana'ya inip, oradan pazarlıkla anlaşılan taksiye binip ulaşmak daha akıllıcadır.
bratislava ve kösice gibi iki büyük şehri dışında, tamamen kırsal dokunun hakim olduğu, fakirlik ve umutsuzluğun heryerde hissedildiği, garip bir ülkedir. kasabalar ve şehirler, bakımsız, tenha ve durağandır. komunizm dönemi yaşam tarzını merak edenlerin , kesinlikle görmesi gereken canlı bir açıkhava " hayat " müzesidir.
eğer , tüm ülkeyi dolaşmak istenirse; 1 gün bratislava-yarım gün kösice ve kalan yarım günde araba ile turu tamamlamak yeterlidir. gezip görülesi, bakılıp durulası doğal bir yapısı yoktur. hatta başkent harici görülmeye değecek birşeyi de yoktur.
araba ile günü birlik tur yapmak isteyenler; serbest çalışan taksiler ile önceden pazarlık yapıp anlaşmaları halinde, lüks otomobil ve ingilizce bilen deneyimli sürücü eşliğinde turu tamamlayabilirler. ( geçen sene budapeşte- estergon-nitra-noviy zamky (uyvar) - galanta-trnava-bratislava-viyana parkurunda tüm gün 400 EUR ödeyip dolaşmış idik).