birinin senin için var olduğunu düşünmek

bazen yaptığım eylem. her zaman değil buna inanın. yani evet bencilce gelebilir ama düşünün; biri sizin için açıyor hayata gözlerini... bir aşk kitabı yazmam istenseydi, ilk parafa, birinin benim için doğma zorunluluğunu getiridim.

şöyleki; bazen çok beğendiğim veya sevdiğim şeylerin benim için yaratıldığını düşünüyorum.

mesela, altın sülün kuşu hele bazıları var ki, galatasaray takımının renklerinde ne kadar güzel yahu.

veya mantolu güvercin. tanrım o nasıl bir asalet? gerdanın dik duruşu falan nasıl bir hayranlık uyandırıyor bende, sanki ben ona hayranlıkla bakayım diye yaratılmış.

mesela o; onun o sakince meydan okuyan tavırları, ne istediğini bilen tereddütsüz halleri, beyaz dişleri, kavruk teni, siyah saçları, ela gözleri ve tabi olmazsa olmaz gamzeleri...

hepimizin varmak istediği bir amacı yok mu? onun için doğmuş gibi o amaca hizmet etmiyor muyuz? ben, bu dünyaya, adalet, hak, hukuk, insanlık diye bik bik bağırırken, sanki o, evet o, beni sevmek için doğmuş.

iyi ki de doğmuş.