bugün

kemalizm

şahin alpay tarafından çok ilginç bir şekilde ortaya koyulan iki tanımı vardır.

--spoiler--
Sezer'in "devlet ideolojisi" ya da "Atatürkçü Düşünce Sistemi" olarak gönderme yaptığı Kemalizm, bugün başlıca iki şekilde yorumlanıyor. Bir yoruma göre Kemalizm, Atatürk'ün Batılılaşmayı, çağdaş uygarlığı yakalamayı hedef gösteren fikirlerini; hiçbir dogma tanımayıp, eleştirel akıl ve bilimin yol göstericiliğini savunan tavrını ifade eder. Öteki yorumuna göre ise Kemalizm, 1930'larda, tek parti yönetimi altında, o günün ihtiyaçlarına ve o günün dünyasında hakim olan modernlik anlayışına bağlı olarak geliştirilen politikalara mutlak sadakati gerektirir. Bu yorumuna göre Kemalizm, Türklüğü etnik kökenle ya da Türk kültürüne bağlılıkla tanımlayan; laikliği de devletin dini kontrol etmesi ve dinsel özgürlükleri kısıtlaması olarak anlayan politikaları savunmak anlamına gelir.

Ne yazık ki Sayın Sezer, son yıllarda Kemalizm'in ikinci, dogmatik yorumunu en katışıksız ve en otoriter şekliyle ifade eden resmi sözcü oldu. Bu yorumun, fevkalade pragmatik bir lider olan, başarılarını buna borçlu olduğuna inandığım ve büyük saygı duyduğum Atatürk'ün dogmaları reddeden görüşleriyle bağdaşmadığı konusunda en küçük bir tereddüdüm yok. Atatürk'ün tıpkı totaliter diktatörler Hitler, Stalin, Mao ya da Kim Il Sung gibi "Yüce Önder" ya da "Ulu Önder" olarak anılmasını, bir kişiye tapma konusu haline getirilmesini, ona derin bir saygısızlık olarak gördüğümü de belirtmeliyim.
--spoiler--

şahin alpay bana söyleyecek bir söz bırakmamış, bugün kemalizm ikinci anlamdadır, iktidarını kaybetmek istemeyenlerin sarıldığı bir silahtır, ellerinde patlayan.