bugün

islam dininin türk milletine verdiği zararlar

Yaşadığımız topluma egemen kılınan kültür, türkiye' nin demokratik geleceği açısından ciddi bir sorun olan şeriatçılığın büyümesine, kan taşıyan öğeler içeriyor. Nasıl müslüman olduğumuz sorununa ilişkin anlatı, bunların en önemlilerinden biri.

Arap olmayan halklar,özel olarakta türkler nasıl müslüman oldu sorusunu genellikle sormayız kendimize. Çünkü '' türklerin, din ve hidayet aşkıyla kendiliğinden islamiyet' i benimsediği'' yolunda koşullandırılmıştık.

peki ama bu yargımızı doğrumuydu?

Bu noktada gerçeği aradığımızda, Türklerin müslümanlaştırılma sürecinin insanı irkilten bir vahşet süreci olduğu soğuk gerçeği yüzümüze çarpıyor. daha ötesi, arap ordularınca uygulanan, benzerine az rastlanır zulme rağmen, türklerin islamiyet' e karşı çok uzun süre direndiğini görüyoruz.

işte resmi ve geleneksel söylemin ısrarla gizlemeye çalıştığı bu gerçeğin aydınlığa kavuşturulması, şeriatçılığın, türkiye' nin orta yeri sivas' ta insanlarımızı yakabilecek denli pervasızlaştığı günümüzde her zamankinden büyük önem taşımaktadır. çünkü türklerin '' hidayet aşkı ve çoşkuyla'' müslüman oldukları ön yargısı, kişiyle tanrısı arasındaki o saf ilişkiyi istismar ederek toplumumuzu 7. yüzyıl karanlığına götürmeye çalışan şeriatçıların en temel ideolojik gerekçelerinden birini oluşturuyor. ( e. aydın, nasıl müslüman olduk? , s. 17)