bugün

goa

eğlenmeyi bilmeyen hintlilerin biraz daha dünyaya entegre olması neticesinde mevcut olan olağanüstülüğünü daha da arttıracak olan hindistanın en küçük eyaleti. yaklaşık on günlük hindistan seyahatimin son 5 gününü geçirdiğim inanılmaz doğal güzelliklere ve bir o kadar inanılmaz gerzeklikte hintlilere sahip bir yer. bir kere vergi denen olay burada söz konusu değil. yaklaşık olarak sekiz adet birayı 6 dolar gibi bir fiyata içebileceğiniz, shotların 4-5 dolara denk geldiği ultra lüks barları falan var ki canım ülkemin tatil beldelerinde göt gibi mekanlarda içkiye onlarca lira bayıldığınızı düşününce sağlam küfürler ederek içiyorsunuz.

genel olarak rus, ingiliz, iskandinav ve şaşırtıcı bir şekilde iranlı turistler bol miktarda bulunmakta. e tabi adam ülkesinde bir bok yapamayınca kalkıp böyle rahat rahat gezebileceği yerlere geliyor. rus hatunlar her zamanki gibi insana "allahım ben nerde yanlış yaptım" sorusunu sordurtacak derecede güzellikler sergilerlerken hintli abilerimizin gül gibi kızlara tek bir kez dahi dönüp baktıklarına şahit olmadım. neden bu kadar zevksiz olduklarını da böylelikle anlamış oldum.

bir kere adamların en büyük eğlencesi sabahın köründen itibaren binlercesinin sahil kenarında toplanarak, hem de giyinik bir şekilde olmak üzere akşama kadar dikilmek, içmek, suyun kenarında çığlıklar atmak, su sıçratmak gibi saçmalamalar olduğunu farkettim. güzelim plajlara hakikaten yazık ediyorlar böyle bir insan topluluğuyla. bir kere her yer bira şişesi. millet eline geçirdiğini yere atıyor. inanılmaz derecede seyyar satıcı ve parasailing/jetskici var ki biz bunlara kısaca beyin s.kici dedik. ben hayatımda böyle küfürler savurmadım arkadaş bir insan evladına. neyseki gıdım anlamadan aptal aptal bakıyorlar size.

anlamak demişken bu adamların çok salak bir anlama hareketi var. hani türkiye'de birine yapsanız "dalga mı geçiyon lan sen benle it" diye adama tekme tokat dalarsınız ama orada kafalarını komik bir şekilde belli bir süreliğine sağa sola sallama hareketi "evet seni anlıyorum, olabilir, onaylıyorum" gibi anlamlara geliyor. ama bazen adamlar konuşmayı kesip yaklaşık bir yirmi otuz saniye falan sırf bu hareketi yapıyorlar ki gel de dövme şunları diyorsun.

bu mevsimde hava sıcaklığı 34-35 derecelerdeydi ki güneş altında rahatlıkla 40ı geçiyordu. ancak buraların en güzel zamanı ekim, kasım aylarıymış ki zaten aralık gibi fiyatların çıldırdığını söylüyorlar xmas ayağına. yalnız ben gittiğimde 3 mart tarihinde yapılacak olan belediye başkanlığı seçimleri sebebiyle tüm mekanlar 10.30 - 11.00 gibi kapanıyordu ki, bu duruma dikkat etmek lazım. çünkü sonrasında yapılacak herhangi bir şey kalmadığı gibi, hiçbir yerde içki de satılmıyor. yalnızca gizli saklı yapılan partileri bulursanız eğlence devam eder ki onlarda goa gibi "crime free city" unvanına sahip bir şehirde ne kadar sağlıklı olur bilinmez. en azından ben cesaret etmedim. o yüzden giderken seçim var mı yok mu bir bakıverin.

hint insanı genel olarak oldukça aptal. ancak esnafları bildiğiniz çakal. ancuna market diye inanılmaz büyüklükte bir pazar yeri kuruluyor çarşamba günleri. orada yedi sülalenize farklı şeyler alabilecek kadar çeşitli hediyeler bulabilirsiniz. ancak mutlaka pazarlık şart. pazarlık yapmazsanız çok sağlam kazık yersiniz ki pazarlık sayesinde her bir zıkkımı yarı fiyatına almanız mümkündür.

otelde kalacaksınız eğer mutlaka kalacağınız otelin temiz olmasına dikkat edin. en önemli şey o. yeme içme kısmı zaten o kadar ucuz ki tüm gün dışarda yeseniz, içseniz günlük harcamanız maksimum 30 doları geçmez. ama hijyen açısından çoğu yer rezil durumda olduğu için kaldığınız otelde duş, tuvalet, temizlik ihtiyaçlarınızı giderebilmeniz çok önemli.

neticesinde goa hem değişik, hem güzel hem de berbat bir yer. ama batının dikkatini çektiği aşikar. gidin görün. hippilerle tanışın. sağda solda ot satan jameikalıları görün. eğlenceyi bulursanız cennet gibi bir yer.
güncel Önemli Başlıklar