bugün

kernel amadeus

sözlük dünyasında bambaşka bir yeri olan yazardı. farklı bir yeri vardı çünkü tanımları başka tanım, cümleleri başka cümle, başlıkları başka başlıktı. sadistique bir yazardı, pornografik öğeleri o kadar güzel birleştirirdi ki insan okumaya doyamazdı. yer altı edebiyatının sözlükler alemindeki en iyi kalemi, klavyesi, sesiydi. buraların hedef kitlesi kadınları o kadar iyi tanıyordu ki sanki içlerine girip çıkmış gibi onlarla ilgili analizler çıkarıyor, yazılar yazıyordu. hatta bir gün '' bana bir kız ismi söyle sana parmağındaki ojenin rengini söyleyeyim'' diye bir şey söylediğini hatırlıyorum yahu adam resmen nostraydı. açtığı her başlık ayrı bir okuma isteği uyandırırdı, bazen hiç okumadan artılardım ki ben onun nereden beslendiğini çok iyi bilen birisi olarak bu yazılara ne kadar çok zaman ve emek harcadığının farkındaydım. tek cümlelik başlık yazarlarının asla anlamayacağı ve bilemeyeceği bir tarzı vardı. gramere, sentaksa, vurguya inanılmaz dikkat ederdi. kimsenin umrunda olmayan detayları dikkate alır, yazısına eklerdi. bir kadın pedinden ve bekaretinden yüzlerce başlık açabilecek zekaya sahipti. farklı bir yazar, iyi bir adam, bilinçaltını mezarlık olarak kulllanmayan bir fenomendi. misyonunu tamamladığını düşündü ve gitti, kendi isteğiyle kendini öldürdü, elbette bir bildiği vardı, belki de onun için yeni bir hikaye başlamıştı, bilemiyorum. bu sözlükteki bir sürü bayan yazar o'na aşıktı, nerden biliyorsun diye sormayın bunu tahmin etmek zor değildi, sözde en çok nefret ettikleri yazardı ama nefretleri zamanla kırıldı -nefretin kırıldığı yerde aşk başlar- ve böyle oldu, her yazdığı onlar için aşka dönüştü; ben de yazılarına aşıktım, çok şey öğrendim ondan, bu sözlüğe bir daha onun gibi yazar gelmez, o bir efsane...

büyüksün kernel.