bugün

serdar akar

kurtlar vadisi'ni yönettiği için kızmayı çok istediğim insan. keşke ben de ihanetle suçlayabilseydim, hain diyebilseydim kendisine.

yargılama hakkı her sözlük yazarı kadar bana da lütfedilmişti(!) belki, ama ben-başka işim gücüm olmadığından herhalde- hemen herkesin övgüyle bahsettiği ve türk sinemasının en özgün-en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen gemide filminin resmi seyirci sayısının 16 bin olduğunu öğrendim.

hababam sınıfı askerde gibi bir filmi 2.5 milyon seyirci sayısıyla ödüllendiren takdir merciinin dar alanda kısa paslaşmalara, marufa borçları, hacizleri layık gördüğünü öğrendim.

türk sinemasının hala temel sorunlarını çözememiş olduğunu; fazla iyimser bir bakışla yükseliş olarak değerlendirilen bir dönemin, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen kararlı insanların ortaya çıkışından ibaret olduğunu görebilecek bir göze, izana ve insafa da sahibim.

ve hal böyleyken hain değil, kahraman ilan etmek geçiyor içimden serdar akar'ı. bir kahraman, don kişot misali. artık bu hüküm herkesin sadece istediklerini yaptığı bir dünyanın olmadığı-olamayacağı gibi bir sebebe mi dayanır, yoksa sadece bundan sekiz yıl önce kendisinin de bulunduğu bir sinema salonunda gemide'yi izleyip heyecanla karşısında bir şeyler geveleyen ve o günden itibaren ona güvenen bu yazarın hezeyanı mıdır,
bilemiyorum.