bugün
- ebbırı top gibi sektirme yarışması13
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam13
- arda güler14
- sokakta kadın döven araplar9
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- anın görüntüsü15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı19
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- flörtlerinizin ortak özellikleri10
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sözlükteki fosiller26
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu39
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız11
- yazarların en rum özelliği14
- yeşil gözlü erkek22
- bir kadınla yakınlaşmak15
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri15
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı8
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması16
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
diyar-ı arjantin'e hayran olma sebeplerinden biri daha. 1988 yılında fernando solanas tarafından çekilmiş olağanüstü bir film. filmden cok daha fazlası belki de...
bir sinemasal...gerçekle büyü birbiriyle sevişiyor sanki.
arjantin 'de diktatörlük zamanında içeri giren ve 5 yıllık kuşatılmışlıktan sonra özgür olan floreal'in flashbecklerle detaylandırılmış eve dönüş öyküsü anlatılıyor.
arjantin'in 7o'ler ve 80'lerine ışık tutuluyor ve diktatörlüğün her dilde zulüm manasına geldiğini anlıyorsunuz...
fakir arjantin halkıyla bizim ortak noktalarımız göze çarpıyor bir de...yalnız onlar daha rahatlar ve eğlence çıkarabiliyorlar en berbat anlarda bile...
içiyorlar düşler masasında ve tango yapıyorlar...
dünyayı değiştirebileceğine inanan insanların da filmi aslında...rüyalarının kapıları uçurumlara açılsa da...
filmin baş kahramanlarından biri olan muhteşem tangolarda ise Astor Piazzola 'nın imzası varmış...kafayı çekip çekip tango tutturan filmdeki el senor'a hayran kaldım..hayran ne demek ya..."baba gel içelim beraber , sen de şarkı söyle" demek isterdim görebilsem...
--spoiler--
izlerken telefona not ettiğim, filmden bana yadigar birkaç kıymet cümle var...
"telleri olmayan bir gitardan daha hüzünlü görünüyordu...
"önce acı çekmeyi öğrendi sonra da sevmeyi...
"bir zamanlar olduğum adamın yankısıyım sadece...
"hayat anlamsız bir yaradan baska bir şey değildir...
"aşk en basit ve en karmaşık şeydir...
"ben sarhoşluğun sisine saklanarak unutanlardanım!...
"gelecek güneydedir!...
ve ve ve...evi basılan yaşlı yazarın karısıyla olan sahnesi kesinlikle efsaneydi...
o yaşlı teyze, amcayı bırakmak yerine, iki kadeh içkiyle daldı ya, biraz sonra ölüm kokacak sahneye ...gerçek aşk varsa , işte budur dedim...her zaman da derim...
ölüme birer kadeh içkiyle ,korkusuzca beraber dalmak...
--spoiler--
biraz önce izledim cnbc-e'de...hala büyüsündeyim... gecen bir yarısı ıssız sokaklara cıkıp bağıra çağıra sarkı soyleme hissiyatı uyandırdı bende...
içip, zil zurna sarhoş olup hem de...
bu filmi izlemeden ölsem çok üzülürdüm...
o yüzden ölmeyin siz de...filmi izlemeden yani...
bir sinemasal...gerçekle büyü birbiriyle sevişiyor sanki.
arjantin 'de diktatörlük zamanında içeri giren ve 5 yıllık kuşatılmışlıktan sonra özgür olan floreal'in flashbecklerle detaylandırılmış eve dönüş öyküsü anlatılıyor.
arjantin'in 7o'ler ve 80'lerine ışık tutuluyor ve diktatörlüğün her dilde zulüm manasına geldiğini anlıyorsunuz...
fakir arjantin halkıyla bizim ortak noktalarımız göze çarpıyor bir de...yalnız onlar daha rahatlar ve eğlence çıkarabiliyorlar en berbat anlarda bile...
içiyorlar düşler masasında ve tango yapıyorlar...
dünyayı değiştirebileceğine inanan insanların da filmi aslında...rüyalarının kapıları uçurumlara açılsa da...
filmin baş kahramanlarından biri olan muhteşem tangolarda ise Astor Piazzola 'nın imzası varmış...kafayı çekip çekip tango tutturan filmdeki el senor'a hayran kaldım..hayran ne demek ya..."baba gel içelim beraber , sen de şarkı söyle" demek isterdim görebilsem...
--spoiler--
izlerken telefona not ettiğim, filmden bana yadigar birkaç kıymet cümle var...
"telleri olmayan bir gitardan daha hüzünlü görünüyordu...
"önce acı çekmeyi öğrendi sonra da sevmeyi...
"bir zamanlar olduğum adamın yankısıyım sadece...
"hayat anlamsız bir yaradan baska bir şey değildir...
"aşk en basit ve en karmaşık şeydir...
"ben sarhoşluğun sisine saklanarak unutanlardanım!...
"gelecek güneydedir!...
ve ve ve...evi basılan yaşlı yazarın karısıyla olan sahnesi kesinlikle efsaneydi...
o yaşlı teyze, amcayı bırakmak yerine, iki kadeh içkiyle daldı ya, biraz sonra ölüm kokacak sahneye ...gerçek aşk varsa , işte budur dedim...her zaman da derim...
ölüme birer kadeh içkiyle ,korkusuzca beraber dalmak...
--spoiler--
biraz önce izledim cnbc-e'de...hala büyüsündeyim... gecen bir yarısı ıssız sokaklara cıkıp bağıra çağıra sarkı soyleme hissiyatı uyandırdı bende...
içip, zil zurna sarhoş olup hem de...
bu filmi izlemeden ölsem çok üzülürdüm...
o yüzden ölmeyin siz de...filmi izlemeden yani...
güncel Önemli Başlıklar