bugün

entry'ler (21)

insan neyle yaşar

(bkz: on birinci uluslararası istanbul bienali)

romeo ve juliet in evlenmesi halinde olabilecekler

(bkz: tarla kusuydu juliet)

william shakespeare

Aşkın en gerçek tarifini "troilos ve kressida"dan dillendirir:

"aşkın korkunçluğu madam; istemin sonsuz, edimin sınırlı olmasındadır. aşkta arzu sonsuzdur, eylem ise sınırlı mı sınırlıdır."

kürt

kart, kurt, kart, kurt ... tüh ulan, gene takıldı sizin plak!

imge diyen insana hemen entel yaftası yapıştırmak

bunu yapan, "konsensüs" diyene neler yapmaz!

kadınların kapitalizmde kullanılması

patriyarka kelimesini az deşerseniz; kadının bundan önceki üretim şekillerinde de kullanıldığını rahatlıkla görebilirsiniz. ha, kapitalizm sömürünün de, ezilmenin de en gelişmişini/giriftini yaratmıştır o ayrı.

nereye gitti bu ülkücüler

en son kahramanmaraş'ta ve bahçelievler'de görmüştüm, belki idil biret konseri çıkışında uğrarlar yeniden.

rammstein

pussy ile porno endüstrisine adım attıkları iddiaları gırla gidiyor. bu kadar saf olmamak lazım, adamların tek derdi kadın vücudu teşhir edip deve yüküyle para götürmek olamaz. kaldı ki o parayı zaten götürdüler. başka bir dert var ve onlar herkesin bilip de kimsenin söylemeye yanaşmadığı bir gerçeği gözümüze soka soka göstermeye çalışıyorlar. bahsettiğimiz mein herz brennt gibi bir şarkıyı yapabilmiş "rammstein" sonuçta, kıçını ağzımıza ve kameraya sokan nez klibini konuşmuyoruz.

beyonce'nin tek farkı daha usturuplu açılıyor oluşu değil mi, rammstein belki de bu ikiyüzlülüğü "yuh" dedirtmek suretiyle açık etmiş olamaz mı? ıslak mini kot şortuyla araba yıkayan jessica simpson ne yapıyor, göğüs dekoltesinden gözünü ayırabilenler sesine ve müziğine dikkat ediyor mu.

al işte, rammstein "öyle göte böyle ..." diyor. işlerin müzik piyasasında nasıl yürüdüğünü gözümüze gözümüze sokuyorlar. sinemada gaspar noe'nin yaptığı gibi, anlayana.

scar symmetry

metal söz konusuysa isveç'ten kötü iş çıkmayacağının tescilidir kendileri. morphogenesis kulakların pasını siler.

provake etmekten zevk almak

-dört eylem vardır:konuşmak, dövmek, önemsememek ve provake etmek.

-iyi düşün, provoke olmasın o!

-Arif miyim lan ben?

bazen öyle inanarak boş konuşuyorsun ki

yılmaz erdoğan'a aittir, haybeden gerçeküstü aşk oyunundaki şahane repliklerden biridir.

eğer mutluysan bir hata yaptın ve haberin yok

(bkz: murphy yasaları)

her bakire birgün erkeklere teslim olacaktır

Kinsey gel de gör gençliğin halini, hala sevişmeyi "sadece" karşı cinsler arası sanıyor çoluk çocuk. Belediye başkanlarının onayıyla kimim kiminle seviştiğini röntgenleyen devletimin homofobisine, tekil bireyler de eklenince medrano sirkine dönüyor ortalık.

ismail yk nin ortaliktan kaybolmasi

yokluğunda "tüküre tüküre o güzel yüzüne, çeker giderim" diyen atilla taş avuttu beni!

cehennem

haydi sözlüklerde daima bu başlıktaki en orjinal cevap olma iddiasındaki kelimeyi söyleyelim hep beraber; son, ki, üç. Dünya! waaooovvv. teletabiler gibiyiz, klişeye tabiyiz. Sarılalım sıkı sıkı.

bu alemde kendimi tek geçerim

Bir plasen kesin vardır.

bol bir beyaz gömlekle yatağa kahvaltı getiren kız

geniş torsolu erkek de yataktaysa, dandik bir hollywood romantik komedisinin ilk seks sabahında olduğumuzu söyleyebiliriz.

on birinci uluslararası istanbul bienali

komünist manifesto'nun 152. yılı vesilesiyle düzenledikleri serginin ismi olan what,how&for whom'u (ne,nasıl,kim için) kolektiflerine ad olarak seçen ve kar amacı gütmeyen galeri nova'da faaliyet yürüten küratör kollektifi whw'nin 11. istanbul bienali vesilesiyle kapitalizmin krizini ve insanı bertolt brecht üzerinden tartışmaya açtıkları "köy seyirlik". Bienale yolu düşen ya da yolunu düşürenlerin gezmeye ve politik angajmanın yanlılığına katlanabilirlerse eğer açıkça görebileceği üzere sağ gösterip sol vuran örgütlü "yüksek", elitist sanat. küratörler açık açık rosa luxemburg'un ya sosyalizm ya barbarlık'ına gönderme yapıyorlar röportajlarında, bienal 12 eylül'de açılıyor, darbe fetvacısı paşasına "emrinize amadeyim" diyen vehbi koç'un mirasyedileri sponsorluk yapıyor.

Ulan sosyalizmi güzelleyen bir bienal organize edip tüm afişlere adolf hitler'in cümlelerini koca puntolarla yazmayan böyle olsun! Sponsor olarak da volkswagen'le görüşmeyi planlıyorum.

Kapitalist götü yalayarak bienal yaparsan, brecht de anti-komünizmin yanına garnitür olur tabii.

tatlı su kemalisti

aa hala referans olarak be hey dürzü'ye başvuran yok, ilerleme kaydediyoruz.

kapitalizm deyip kendini farklı sanan tip

can yücel de göte göt derken benzer bir farklılık arayışındaydı sanırım.