bugün
- vatandaşlık farkı alan otel24
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü14
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
entry'ler (29)
misafirliğe içi dolu çöp poşeti götürmek. annem denizli'den dönerken arkadaşına havlu almış,hazır denk gelmişken götüreyim düşüncesinde. dışarı çıkarken şu çöpü de alayım atayım bari diyor. biniyor dolmuşa, gidiyor arkadaşının evine. veriyor poşeti. ev sahibi teyze de "ayy canım ne gerek vardı" falan diyor. açıyor, bakıyor bildiğin çöp. hakkatten anne ne gerek vardı?
uykuya dalmak üzereyken birden alarmın kurulmadığının akla gelmesi ile alarmı kurmak için yatağın yanındaki masanın üzerinde el yordamıyla telefonu arayıp, bi türlü bulamadıktan sonra yastıgın altına elini atıp telefonun bulunması ve telefonun ışığından yararlanıp masanın üzerinde telefonu aramaya devam etmek.
mülkiye edebiyat topluluğu - koza, 2010-2011 eğitim-öğretim yılını mülkiyeli büyük sivil şair ece ayhan'ı selamlayarak kapatıyor!
2002 yılında aramızdan ayrılan, şiirimizin "parasız yatılılar kuşağı"nın son temsilcisi ece ayhan çağlar, 1959 yılında mezun olduğu okulu siyasal bilgiler fakültesi'nde anılıyor!
bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan anma günlerine ece ayhan'ın mülkiyeli arkadaşları mustafa yuluğ ve güngör aydın, türk şiirinin en önemli kadın temsilcilerinden lale müldür ve filozof şair yücel kayıran, akademisyenler prof. aykut çelebi, dr. erdoğan kul ve eren barış, türk entelektüel camiasının kült ismi doğan hızlan, mülkiyeli eleştirmen,derlemeci tuncer uçarol, cumhuriyet kitap'tan şair, eleştirmen mustafa şerif onaran ve "ikinci yeni" teriminin isim babası muzaffer ilhan erdost katılıyor!
tiyatro sanatçısı altan gördüm de nefesiyle ece ayhan şiirlerine can veriyor!
3-4 mayıs 2011 tarihlerinde, ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi aziz köklü konferans salonu'nda gerçekleşecek etkinliğe "ayakta olan herkes" davetlidir!
mülkiye edebiyat topluluğu - koza,
ankara,2011
http://mulkiyeedebiyat.blogspot.com/
2002 yılında aramızdan ayrılan, şiirimizin "parasız yatılılar kuşağı"nın son temsilcisi ece ayhan çağlar, 1959 yılında mezun olduğu okulu siyasal bilgiler fakültesi'nde anılıyor!
bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan anma günlerine ece ayhan'ın mülkiyeli arkadaşları mustafa yuluğ ve güngör aydın, türk şiirinin en önemli kadın temsilcilerinden lale müldür ve filozof şair yücel kayıran, akademisyenler prof. aykut çelebi, dr. erdoğan kul ve eren barış, türk entelektüel camiasının kült ismi doğan hızlan, mülkiyeli eleştirmen,derlemeci tuncer uçarol, cumhuriyet kitap'tan şair, eleştirmen mustafa şerif onaran ve "ikinci yeni" teriminin isim babası muzaffer ilhan erdost katılıyor!
tiyatro sanatçısı altan gördüm de nefesiyle ece ayhan şiirlerine can veriyor!
3-4 mayıs 2011 tarihlerinde, ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi aziz köklü konferans salonu'nda gerçekleşecek etkinliğe "ayakta olan herkes" davetlidir!
mülkiye edebiyat topluluğu - koza,
ankara,2011
http://mulkiyeedebiyat.blogspot.com/
arkadaşımın aktarımı:
anne ceket beğenir, kızına aldırmaya çalışır, kız da dener.
-anne çok seksi bu be
-sen seks görmemişsin!
anne ceket beğenir, kızına aldırmaya çalışır, kız da dener.
-anne çok seksi bu be
-sen seks görmemişsin!
doğumgünü çocuğuymuş meğerse. kutlu ol.
luis bunuel'in özgürlük hayaleti filminde irdelediği durum.
http://www.sanatlog.com/w...lozetli_yemek_masasi1.jpg
http://www.sanatlog.com/w...lozetli_yemek_masasi1.jpg
tespit ve tavsiye insanı. her eve lazım.
refik halit karay in memleket hikayeleri adli kitabin hikayelerinden birisi olan sus payi ustabasi hasip efendi ile fabrika iscilerinden fotika arasindaki ask ekseninde donemini yansitan, iscinin somurulmesine ve sermayedarin hukumranligina bir elestiri olarak karsimiza cikiyor.
bursada saatciogullarinin ipek kozasi fabrikasinda ustabasi olarak calisan hasip efendinin sevdigi kiz fotika da diger isci kizlar gibi fabrikanin calisma kosullari yuzunden hayatini kaybediyor.
fabrika kosullari aktarilirken kosullarin agirligina ve ucretin azligina dikkat cekiliyor: her ay bir genc kiz zayiflayarak, oksurerek eriyor ve bir gun evinden cikamaayacak duruma gelerek öluyordu. uc dort kurusa karsi 14 saat kaynar sular basinda zehir soluyorlardi.
isci kizlarin dinlenme suresinin azligini da soyle vurguluyor yazar: agriyan baslarini, yanan goguslerini dinlendirmek icin yalniz 6 saatleri vardi; gulmek ve konusmak icin degil!
hasip efendinin fotikaya olan aski onu olen karisina benzetmesinden ileri geliyor. bahsedildigi gibi fotika fabrika ortamindan etkilenip evde yatili bir hasta olarak kaliyor, bu surecte hasip efendi onunla ilgilenmeye calisiyor ama cabalarina ragmen alti ay sonunda fotika öluyor.
yazar, dis ulkelerdeki fabrikalarin kosullarina gonderme yapmak adina hasip efendi ile papazi konusturuyor.bu konusmada papaz avrupa fabrikalarinin calisma surelerini, ucretlerini, bu baglamda kanunlari, verilen mucadeleyi, isyanlari anlatiyor.daha sonar fabrika sahiplerinin basvurdugu oyunlara, tek yonlu iscileri dusunmeyen davranislarini anlatiyor.bu konusmadan sonra hasip efendi`nin gozu aciliyor, artik dusunebiliyor.fabrika sahibine ofke kusuyor.
yazar, kapitalist gucun tek yonlu dusuncesini de fabrikatorun olen kizi tanimamasi, bunu umursamamasi ile gosteriyor.daha da onemlisi islerinin durmamasi, para akiminin kesilmemesi adina isten ayrilmak isteyen hasip efendi ye karsi maas arttirimina gidiyor ve onun hiddetini para(guc) ile dindiriyor.bir bakima sus payi oluyor bu.
maasinin artmasi ile hasip efendi`nin hiddeti birkac gun icinde eriyor ve her sey eskisi gibi devam ediyor.aslinda bu isten kazancli cikan hasip efendi degil, sermayedar oluyor her zaman oldugu gibi.
bursada saatciogullarinin ipek kozasi fabrikasinda ustabasi olarak calisan hasip efendinin sevdigi kiz fotika da diger isci kizlar gibi fabrikanin calisma kosullari yuzunden hayatini kaybediyor.
fabrika kosullari aktarilirken kosullarin agirligina ve ucretin azligina dikkat cekiliyor: her ay bir genc kiz zayiflayarak, oksurerek eriyor ve bir gun evinden cikamaayacak duruma gelerek öluyordu. uc dort kurusa karsi 14 saat kaynar sular basinda zehir soluyorlardi.
isci kizlarin dinlenme suresinin azligini da soyle vurguluyor yazar: agriyan baslarini, yanan goguslerini dinlendirmek icin yalniz 6 saatleri vardi; gulmek ve konusmak icin degil!
hasip efendinin fotikaya olan aski onu olen karisina benzetmesinden ileri geliyor. bahsedildigi gibi fotika fabrika ortamindan etkilenip evde yatili bir hasta olarak kaliyor, bu surecte hasip efendi onunla ilgilenmeye calisiyor ama cabalarina ragmen alti ay sonunda fotika öluyor.
yazar, dis ulkelerdeki fabrikalarin kosullarina gonderme yapmak adina hasip efendi ile papazi konusturuyor.bu konusmada papaz avrupa fabrikalarinin calisma surelerini, ucretlerini, bu baglamda kanunlari, verilen mucadeleyi, isyanlari anlatiyor.daha sonar fabrika sahiplerinin basvurdugu oyunlara, tek yonlu iscileri dusunmeyen davranislarini anlatiyor.bu konusmadan sonra hasip efendi`nin gozu aciliyor, artik dusunebiliyor.fabrika sahibine ofke kusuyor.
yazar, kapitalist gucun tek yonlu dusuncesini de fabrikatorun olen kizi tanimamasi, bunu umursamamasi ile gosteriyor.daha da onemlisi islerinin durmamasi, para akiminin kesilmemesi adina isten ayrilmak isteyen hasip efendi ye karsi maas arttirimina gidiyor ve onun hiddetini para(guc) ile dindiriyor.bir bakima sus payi oluyor bu.
maasinin artmasi ile hasip efendi`nin hiddeti birkac gun icinde eriyor ve her sey eskisi gibi devam ediyor.aslinda bu isten kazancli cikan hasip efendi degil, sermayedar oluyor her zaman oldugu gibi.
vaktinde kendilerine mail atanlara albumlerini isteyen kisinin adresine bedava yolluyorlardi.kendilerine atilan mail sonucunda terli bir atletinizi uzerine ketcap sikilmis olarak bize gonderirseniz biz de size albumumuzu yollariz. cevabi vermeleri uzerine beyaz bir atletle 2 saat basket oynanmis, atlet terletilmis, okulun yakinindaki donerciden ketcap alinarak uzerine sikilmis, bunun uzerine atletin uzerine isenmis,bir kismina da o gun nezle olan birinden sumuk odunc alinmis ve bu yollanmistir. karsiliginda ise tek album beklerken 3 album alinmistir.baba gruptur.
eskiden bu savunmayi yapmak zorunluydu nbade kurallar dahilinde.alan savunmasi yapilamiyordu.bu bakimdan nbain geleneksel savunmasidir.alan savunmasi kadar yapilmasi icin zeka istemez.ayaklarin hizli hareket etsin,biraz da atletik ol yaparsin.ama rakip oyuncu seni gecti mi diger takim elemanlari da kendi adamlari ile ilgilendiginden senin oyuncuya yetisene kadar basketi yemis olursun.nbade bu kural kalkmistir ama hala alan savunmasi yerine man to man secilir.cunku dedigim gibi alan savunmasini yapmak daha fazla zeka ister ve nbade oynayanlar amerikan agirliklidir.avrupa asilli oyuncularin oldugu takimlarda alan savunmasini gormek daha mumkundur.
demir leydi lakabi ile anilmaktadir.1979 yilinda maden iscileri sendikasini ezerek iktidara gelmistir.issiz yiginlar olusturup bunu sendikalara karsi guc olarak kullanmistir.amerikadaki göttasi icin: (bkz: ronald reagan)
michael jordan`in sut stilidir. alir topu surer, surer rakibini gecer ileri dogru bi adim sonra o adimi geri ceker ziplar, yukselir rakibi de onunla yukselir sonra rakibi dususe gecer o hala yukseliyordur ve zirvedeyken topu potaya yonledirir ve genellikle basketle sonuclanir.
oynayan tüm gençlik oyununu didik didik etmiş, türkiye ligi hasretini takım yaratarak gidermiştir.hatta gazetelerden tek tek takımların kadroları incelenip, oyuncu kaliteleri sıralanıp, degistirilecek takımın oyuncularına uyarlanmaya çalısılmısıtır.sapıkılıktır, ama eglencelidir.
marijuana bu sözcükten türemiştir. marijuana kelimesi kullanmak yerine jane kelimesinin kullanımı daha geniştir.
beethoven' ın narsistliğini " herkese bahşettiği zevki -benim eserlerimi dinleme zevkini- bana vermiyor " diye tanrıya kızarken anlıyoruz.
türkçeye "beethoven'ı anlamak" olarak çevrilmiştir. filmin konusu ise söyledir:
büyük besteci beethoven, hayatının son yıllarında yeni besteler üretmek konusunda sıkıntı çekmektedir. başarı elde eden son çalışmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala üzerinde çalıştığı besteyi bitirememekte ve zaten sıkıntılı olan durumuna bu, daha da çok sıkıntı eklemektedir. sağırlığının gittikçe artması ve buna bağlı olarak da kendini çok daha fazla yanlız hissetmesi, içinde olduğu bunalımı daha da arttırmaktadır.
bu sıkıntılı durumda, son bestesini söz verdiği tarihte bitirebilmesi için çalışmalarını kopya edecek bir kişiye ihtiyaç duyar. o kişi ise genç ve güzel anna holtz olacaktır.
büyük besteci beethoven, hayatının son yıllarında yeni besteler üretmek konusunda sıkıntı çekmektedir. başarı elde eden son çalışmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala üzerinde çalıştığı besteyi bitirememekte ve zaten sıkıntılı olan durumuna bu, daha da çok sıkıntı eklemektedir. sağırlığının gittikçe artması ve buna bağlı olarak da kendini çok daha fazla yanlız hissetmesi, içinde olduğu bunalımı daha da arttırmaktadır.
bu sıkıntılı durumda, son bestesini söz verdiği tarihte bitirebilmesi için çalışmalarını kopya edecek bir kişiye ihtiyaç duyar. o kişi ise genç ve güzel anna holtz olacaktır.
çakmak bulmak ile telafi edilebilecek durum.
bilinen en eski boğa güreşi 7. alphonso'nun taç giyme törenini kutlamak için gerçekleştirilmiştir.bu dövüş önceleri at üzerinde mızrakla yapılan aristokrat eğlencesi iken 18.yy dan itibaren halk meydanlarına yayılmıştır.