bugün

entry'ler (21)

mudurnu

yaşamım ağır çekime alındığı yer. temiz ve düzenli. bir de orada bazlamalı tost yapan bi yer var. karnınız açsa deneyin. bazlamalar ve tereyağı ev yapımıymış. uygun fiyatlı ve lezzetli bir öğün oldu bizim için...

yörük köyü

leyla gencerin büstü olan köy. oralıymış. tuhaf geliyor şu büst dikme adetimiz. hele de öyle bi köyde, gülümsetti bizi. akşamları birden ıssızlaşıyor. yaşayan az. köy çok güzel. gelsem, yerleşsem hissi uyandırıyor insanda. yörük sofrasında yediğim ıspanaklı kıymalı gözleme ise süperdi. öyle gözleme yemedim dersem yalan olmaz.

cumalıkızık

tezgahlardan aldığınız sarmaların çiğ çıkma ihtimali olan köy. almadan önce tadın lütfen. keza reçelleri de pek bi sulu. hamurişlerine lafım yok. cevizli ekmek ve erişteleri güzel. kahvaltı edecekseniz mihriban gözleme evini tavsiye ederim. kahvaltı menüsü bol ve lezzetli. haaa, bir de oralarda antika sattığını iddia eden bi tezgah var. ürünlerin bazılarını valla ben anlamam ama eski bunlar, antika diye satıyor. böyle iki tane osmanlı terazisi aldık. çakma çıktı. bi de köydeki evlerden topladım diye sattığı büyük bahçe kapısı anahtarları var. bi kaç tane de onlardan aldık. onlar da çakmaymış. fiyatları çok abartmamış da mübarek; avunuyorsunuz bi parça. bu kadarla geçmiş olsun diyorsunuz. nereden mi anladık çakma olduklarını? safranboluda aynılarını gördük. ancak safranboludaki dükkan sahibi terazilerin taklit olduğunu direkt söyledi. neyse, böyle böyle öğrenecez:)) haaa, bu arada, safranbolu ve yörük köyünü gördükten sonra, gitmeseniz de olur yani... o kadar...

kızmabirader

saat 22.39. oğlum yarın okulun var. ne kızma biraderi. kızıyorum ama...

samuray kılıcı

evdeki tek eksiğimiz. geçen hafta elimize ulaşınca bir tamamlanmışlık hissi yaşadık. ama o da ne. keskin tarafının lazerle açılması lazımmış. of... yine aynı eksiklik hissine dönüş...

bugün günlerden ne

hep takıldığımız soru. neydi sahi. daha yeni kocam sordu. yine cevap veremedim.

panna cotta

denedim. olmadı. jelatin bulamadım. bir sürü kremayı boca ettim. malzemeye mi acırsın. emeğine mi. özsüt'ten şaşmayın...

tchibo

kahvelerine diyecek yok. üstelik fiyatları da çok uygun. ancak internetten satışın bu kadar bollaştığı ve ucuzladığı bir dönemde sitelerinde satışa sunulan tekstil vb ürünleri o fiyatlara satabiliyorsa marketing açısından da incelenmeliler bence...

pabbuc com

kampanları kaçırılmaması gereken online ayakkabı satış sitesi. 3 al 2 öde kampanyaları hele bir de indirim zamanına rastlarsa inanılmaz ucuza bir sürü ayakkabınız olabilir. teslim süreleri ise çok kısa. bugün sipariş verip ödemesini yaptığınız ürün ertesi gün elinizde.

gülistan

"Büyük bir zata sordum: -"En büyük düşmanın senin iki yanının arasında bulunan nefsindir" hadisinden ne anlıyorsunuz. Buradaki mana nedir? Bana şu cevabı verdi: - Kendisine bir iyilikte bulunduğun her düşman seninle dost olur. Nefis ise böyle değildir. Onu ne kadar hoş tutarsan sana o kadar karşı gelir"...
Gülistan'dan sevdiğim bir alıntı... Ama genelini sıkılarak okuduğum bir kitap. Bunda kitabın başında ve sonunda mevcut iktidarlara yaptığı ve bana haddinden fazla ya da gereksiz gelen methiyelerin de etkisi var sanırım...

ekşi sözlük

sözlük yazarı olunamayan sözlük. sizi çaylak konumunda altmış küsür bininci sıraya atarak yazmaya küsmenize sebep olacak, sözlüğe girmemeye meylettirecek sözlük. ak sözlük, vah sözlük...

kulak böceği

namı diğer (bkz: kulağakaçan) ya da (bkz: kıskaç böceği). an itibariyle çarşafları toplarken yatağın başucuna saklanmış olduğunu gördüğüm yaratık. çocukluk yıllarımda bir defa rastladığım bu şirin yaratık; yeni taşınmış olduğumuz evimizde bol miktarda mevcut. alıştık kendilerine de... bir de ısırmasalar... sinek ısırığı gibi ama.. olsun.. ürküyor insan gene de.. haaa, bir de... bu yaratıklar karanlık ortamları seviyorlar. verandadaki költuğun minderlerinin altı olağan toplantı salonları. kontrol etmeden oturamaz olduk. arada ütülenecek çamaşırların arasından da çıkıyorlar. en son bebeğin mama sandalyesine tırmanırken yakaladığımda ise hiddetimi zıplattılar. haberleri olsun...

inegöl

ayrıca arabaya, otobüse, bisiklete vs. binilmez inegöl'de. pinilir. ve yine köfte, döner, hamburger vs. yenmez inegöl'de. yinir. pinmek ve yimek sık sık duyacağanız ve bir müddet sonra kendiliğinden kullanmaya başlayacağınız çok özel lugatındandır bu şirin ilçenin.

sitrik asit

meyvelerden üretilmesi pahalı olduğu için; ticari kullanıma yönelik olarak bakteri ve mayaların yardımıyla şekerden üretildiğini öğrendiğim madde. doğal olduğunu öğrenmem; aşırı hazır meyve suyu tükettiğim için ayrı bir memnuniyet sebebidir.

babasultan

bursa'nın kestel ilçesine bağlı köy. (bkz: geyikli baba türbesi)de burada bulunmaktadır. burada çok şirin bir köy kahvesi vardır. bahçesinin orta yerinden dağdan inen buz gibi bir su akar. buradaki masalardan birinde oturursunuz. kahvenin bir kaç dükkan ilerisindeki kasaptan etinizi, salatanızı söylersiniz. çok değil, onbeş yirmi dakika sonra kahve bahçesinde ziyafetiniz hazır. sonrasında mutlaka geyikli baba'yı ziyaret edersiniz. böylece hem mideniz, hem maneviyatınız bayram eder. burası ayrıca bir ahududu cennetidir. mevsimine denk gelirseniz en taze haliyle tüketebilirsiniz. velhasıl yolunuz bursa'ya düşerse, uğranılası yerlerdendir.

site sakinleri

niye hep site sakinleri! site manyakları yok mu peki. site kazmaları, davarları, malları. valla geçen olağanüstü site toplantısında ottan boktan sebeplerle birbirine girince komşular, diğer alternatifleri daha bi uygun buldum ya, neyse...

gripin

kamyoncu hapı da denir buna bildiğim kadarıyla. maden suyuyla alınırsa daha bi etkili olduğu söylenir. uzun yolda uyanık tutmak amaçlı kullanılır tabii. içeriğindeki kafeinden olsa gerek. (bkz: vermidon) (ki içerik olarak aynı sanıyorum) + maden suyu versiyonu denenmiş, uykuyu kaçırdığı görülmüştür. siz gene de kullanmadan önce bi doktorunuza danışın.

tereyağlı

çocukluğumun bakkallarında tek tek satılırdı bu kurabiyeler. harbi tereyağı kokardı. marketlerden yolumu şaşırıp girdiğim bakkallarda arıyor gözlerim hala. geçenlerde tek tek poşetlenmişlerini buldum. eski tadlarını kaybetmiş olarak.

panna cotta

özsüt versiyonu beğenilmiştir. lakin bir porsiyonu fazla gelmektedir. şimdi evde deneyeceğim de; süzme yoğurtlu versiyonunu mu yapsam, diğerini mi; karar veremedim.

bursa kent meydanı

yıllar sonra bursa'ya döndüğümde görüp şaşırdığım yer. çocukluğumun geçtiği bu kentte yolumuz mutlaka düşerdi eski santral garajlı haline. her seferinde mutlaka kafkas'tan karyoka alır, kasanın yanında duran zenci bacıya (zambo sakız) göz kırpardım. hey gidi günler hey.