bugün

sınav sonrası öğrencinin klasik düşüncesidir. halbuki öğretmen öğrencinin bilmediği yerden sormaz. çünkü öğrenci zaten sınavla ilgili konuların hepsini bilmek zorundadır.

öğrenci: hocam çalıştığım yerden çıkmadı.
öğretmen: e evladım, zaten ben size şuradan şuraya kadar sorumlusunuz demedim mi?
öğrenci: dediniz de...
öğretmen: bunun dışında bir yerden sordum mu?
öğrenci: hayır...
öğretmen öyleyse?
öğrenci?
öğretmenin haklı olduğu ve öğrencinin elini kolunu bağlayan bir durum.
çalışmayı son akşama bırakan harika öğrenci kişiliklerinin, sıkışınca kendini öğretmeni yerine koyup(!) konu ayıklaması ve seçmece çalışması sonucu hep başına gelen...
sağ gösterip sol vurmaktır. çiller misali.
istisnasız her öğrencinin başına gelen olaydır. kitabın tamamını hap gibi yutamayız ki değil mi? hele bir de şanssızsak neden olmasın?
çalışmamaktan süregelen olaydır.
murpy yasalarındandır.
öğretmenin bilmediği yerden sormasından iyidir.
(bkz: dumur olmanın yolları)
öğretmenin o sinsi suratına çarpmamak için insanın kendisini zor tutacağı andır.
lisede işi yüzsüzlüğe vurup bir şekilde yırtılması mümkünken, ilkokulda insanı ciddi ciddi korkutan durumdur.
Öğretmenin de bilmediği yer olabilir.
Bilmediğinden soruyordur.
Hep bildiğim yerler olmuştur. Sebebine gerek yok çevrem bilir .
güncel Önemli Başlıklar