bugün

entry'ler (3737)

bastille hapishanesi

Bu hapishanenin yakılıp yıkıldığı gün Fransa için bayramdır.
iŞiD adı verilen kanlı terör örgütü tarafından, 2016 yılı 15 Temmuz günü, bayram, katliama dönüştürülmüştür.
Korkarım iŞiD sayesinde Trump Amerika'ya "başkan" olacak... Vah gezegenim vah!
http://www.dailymail.co.u...-Bastille-Day-attack.html

günsel avcı

Profesör...
Kalp uzmanı.
ByPass ameliyatı yapmak yerine ayak damarlarına masaj yapan bir pantolon giydirerek sizi iyileştirdiğini savunuyor.
Yaptığı işe de EECP (Ritmik Masaj) deniyor.
Türkiye'de pek bilinmeyen bu işi anlatmak için şimdi de kırmızı pantolon kampanyası başlatmışlar.
Spor yapana;
selülit sorunu olana;
kalbi sorun çıkartana;
merdiven çıkamayana;
derin uyku uyuyamayana
KIRMIZI PANTOLON
öneriyorlar.
https://www.facebook.com/...izipantolonlular/?fref=ts

manhattanhenge

Gökdelenlerin arasından,
tam ortasından güneşin batmasını KUTLUYORLAR;
buna da ManhattenHenge diyorlar; şenlik yapıyorlar...
http://galeri.uludagsozlu...r/manhattanhenge-1116536/

Yılda sadece 4 kez oluyormuş!
https://en.wikipedia.org/wiki/Manhattanhenge

tayyipleşmek

Bugün (14 Temmuz 2016) Twitter'da ilk 10'a girmiş gündem başlığı:
https://twitter.com/hasht...ayyiple%C5%9Fmek?src=tren

medya patronları yargılanmaktan korkunca

MUKTEDiR KÖTÜLÜKLERi...
Aydın Doğan...
Medya patronları içinde, "kötünün iyisi"...
Onca "eziyete" rağmen, bazıları gibi tam bir "teslimiyet" göstermedi...
Teslim olmamasının tam nedenini bilemiyoruz.
Ama teslim olmuyor; direnmeye devam ediyor.
Adama yapılmadık "iktidar kötülüğü" bırakmadılar.
Son olarak dün, MAHKEMEYE çıkardılar.
Aydın Doğan'ın Mesut Yılmaz ile yakınlığı zaten herkesin malumu.
Bu yakınlıktan ÇIKAR elde etmiş de olabilir; mahkeme kararı olmasa bile çıkar elde ettiğine "kanaat" getirebilirim.
Ama bu iktidar da tıpkı öncekiler gibi, çıkar karşılığı onca yandaş yaratmışken,
adamı böyle diz çöktürmeye çalışmaları midemi bulandırıyor.
http://galeri.uludagsozlu...nmaktan-korkunca-1116433/

tarihi eserlere ismini kazimak

Bu tip angutluklar sadece biz Türklere özgü karakteristik bir davranışmış gibi takdim edilir.
200 yıldır hayranız ya Batı'ya...
Onlar ne yaparsa mükemmel.
Biz, üçüncü sınıf...
Hiç de öyle değil...
Batı'da da bizim dungullara benzeyen tarihe saygısız çok insan vardır.
Mümkünse bir gün bu işin Batılı örneklerini toplayıp kitap yapmak istiyorum. (Ha, ha, ha...)
En yakın misal:
http://www.dailymail.co.u...tain-try-escape-heat.html

altıntepe mahallesi

BAHÇELERiNDE MAYMUN BESLENEN MAHALLE...
Annesi 1940'larda bu mahallede doğan; halen bu mahallede ikamet eden 1962 doğumlu bir arkadaşım anlattı:
Kuğu pastanesinin karşısındaki sokaktan (Galipbey'in devamı) sahile doğru devam ettiğinizde; yolun solunda bloklar var.
işte o blokların olduğu yerde, 5 yıl öncesine kadar, az katlı çoook geniş bahçeli bir beton köşk vardı.
Arkadaşım 1978'de, o evin bahçesindeki METAL BiR KÜRE içinde, ev sahibinin MAYMUNLAR BESLEDiĞiNi; hatta o bahçede tavuskuşu bile gördüğünü hatırlıyor.
** Evin sahibi hayvanlara meraklı, kendi evinin bahçesinde hayvanat bahçesi oluşturmaya meraklı biriymiş. **
Hatta arkadaşım annesiyle konuşmuş bu hatırayı; annesi demiş ki:
- 1950'lerde, ben çocukken, o maymunlar bahçeden kaçıp bizim evlerimize gelirler, pencereden bizi izler ya da sofradan yiyecek kaçırırlardı.

üst akıl

Birilerinin "niyetini" tahmin ederek gezegenimizdeki her tür "insani vakayı" üst akıla bağlayanlara çok gülmeye devam ediyorum...

Mesela gezegenin en kabadayı devleti ne niyetlerle yola çıktı; ne "sonuçlarla" kıç üstü oturdu! insan manipula edilebir bir mahlukat değil.

Birilerinin niyetiyle insan evlatlarının kukla gibi oynatılabildiğine "inanç", eşrefi mahlukata (ki sizin jargonunuz) hakarettir.

Üst akıla inanmak bilim değil "batıldır". Her şeyi üst akıla bağlamak, aklın çocukluk hastalığıdır.

Bir olayı analiz ederken, olayın aktörlerinin niyetine bakılır; bu bilimdir. Ama en güçlü en iktidarlı niyet sahibi, haşa Allah gibi tanımlanmaz. Bu bilim de olmaz din de olmaz; batıl olur; salaklık olur.

darı ya mısır diyen mal

Darı ile Mısır'ı eş anlamlı zanneden çok büyük bir nüfus vardır.
Türkiye'nin 18 yaş üstü 55 milyonluk nüfusunun kabaca 30 milyonu, darıyı mısır zannetmeye devam etmektedir.
(Temmuz 2016 itibariyle)
Buna rağmen,
iki farklı ürünü karıştıran kişilere mal diyen ve bu entriyi yazan arkadaşlar,
tarlada ekilmiş hallerini gördüklerinde,
buğday'ı yulaf'tan, yulafı çavdardan, çavdar'ı arpa'dan ayırt edebiliyorlar mı, ben de bunu çok merak ediyorum.
(Hayır ben ayırt edemiyorum; çünkü birbirine benzeyen bu ürünleri çiftçi kadar yakından tanımıyorum.)

bernie sanders

Ne oldu?
Yenildi...
Katılmaz, asla olmaz dedikleri Hillary'nin saflarına katıldı...
Şimdi o da Trump karşıtı safta hiç hazetmediği Hillary ile omuz omuza:
http://www.usatoday.com/s...y-new-hampshire/86954050/

blacklivesmatter

Bugünlerde Amerikan gazetelerinde çok sık karşımıza çıkan hashtag.
Artık hashtag olmanın da ötesine geçmiş; "siyasi oluşum" haline gelmiş.
Bakın: http://blacklivesmatter.com/
Zencileri rahat bırakın hareketi...
https://en.wikipedia.org/wiki/Black_Lives_Matter

sukuyaki

Amerika'da liste başı olmayı başaran tek Japonca şarkıymış.
Hikayesini Ertuğrul Özkök yazmış.
Sukiyaki (Ue o Muite Arukou)
Şarkıyı yazan, ülkesindeki Amerikan askeri varlığına meğer çok dertleniyormuş.
Bir gün protesto mitingine gitmiş.
Dönerken, protesto edenlerin bu kadar az oluşuna dertlenmiş.
Bu derdini ve kendisiyle duyduğu gururu şiire dökmüş; sonra şarkı olmuş.
Amerikalılar da kendilerinden pek hazetmeyen ama kendilerininkine benzeyen bir tür müzik yapan bu adamı baştacı etmişler.
Yıl 1950'ler...
Şarkı bu:
https://www.youtube.com/watch?v=C35DrtPlUbc
Özkök'ün şarkıyı anlatan yazısı da şu:
http://sosyal.hurriyet.co...abayi-suremez-mi_40142604

poncebloc

Bizim çocukken briket diye bildiğimiz malzemenin daha moderni...
Hafif yapı malzemesi.
Arkas 'çılar tarafından Türkiye'ye getirildi.
http://www.poncebloc.com.tr/

tel tamis tugayı

Bahoz Erdal'a suikast düzenleyerek öldürdüğü iddia edilen Suriye'de rejim karşıtı milis kuvveti:
http://www.sabah.com.tr/g.../13/bahoz-bombaya-oturmus

dışkılamanın inanılmaz rahatlığı

BiLiM!
Arkadaşlar isteer inanın ister inanmayın...
Avrupalılar bizim alaturka helalardaki kakalama şeklimizin daha sağlıklı olduğuna artık yüzde yüz inanıyorlar.
Çünkü Batı bilimine göre, insan evladı aynen bizim alaturka helada oturduğumuz gibi oturup kakalamak üzere planlanmış (Yaratılmış.)
http://galeri.uludagsozlu...nılmaz-rahatlığı-1114539/
Fıtrat!
Aha bu da ingiliz Daily Mail gazetesindeki haber:
http://www.dailymail.co.u...ovements-easier-pass.html

agony aunt

Bizde hepsinin ortak adı GÜZiN ABLA...
ingilizler AGONY AUNT diyorlar; teselli teyze.
Hemen her gazetenin, tv'nin AGONY AUNT YA DA AGONY UNCLE'ı var.
Bizde GÜZiN ABLA'ya ne kadar saçma salak sorular geldiğinin hepimiz farkındayız...
Peki Batı'lı benzerlerine nasıl sorular geliyor?
(Not düşelim: Bizim Güzin ablalar, Batılı agony aunt'ların taklididir. Yani biz icat etmedik bu ablalığı; Batılılar icat etmişti, biz de taklit ettik. Neyse...)
Türkçeleştirmiyorum...
Ama ingilizcelerini anlamak zor değil zaten.
Mesela birisi sormuş:
"Çıplak poker oynuyorduk; karımın vaginasına poker fişi girdi.
Hamile kalır mı?"
Bizde ne kadar çüş varsa; onlarda da o kadar çüşlük var.
insan evlatlarının kumaşı aynı kumaş; milliyet ve ırk fark etmiyor...
http://galeri.uludagsozluk.com/r/agony-aunt-1114531/

http://www.dailymail.co.u...ny-aunt-letters-ever.html

https://en.wikipedia.org/wiki/Advice_column

http://www.telegraph.co.u...st-fictional-agony-aunts/

zafer bayramını kutlamayan insan

Adı nüfus kağıdına Muzaffer "yazılan" anamın hikayesidir.
1945'in 30 Ağustos günü doğmuştur.
-- Hikayem GERÇEK bir "Cumhuriyet hikayesidir" "abiler":
----------------
Dedem, çok huysuz bir "Demokrat Partili"ymiş.
Nüfus memuru ise, koyu CHP'li.
Dedemle pek iyi "anlaşamazlarmış."
1945'te bugün doğan anamın adı HABiBE olduğu halde, nüfus müdürü dedeme inat MUZAFFER yazmış.
ilkokula başlayıp da anamın adı sorulana kadar, durumu bilmiyordum.
Öğretmenim annemin adını sordu; HABiBE dedim.
HAYIR dedi; "annenin adını bilmiyor musun?"...
Allah Alllaaah!
- "Annemin adı HABiBE öğretmenim!"
Değilmiş, Muzaffer(miş)!!
Mekanı cennet olsun...
-----------------------------------
Şimdi diyeceksiniz ki,
"Ulan 1945'te doğmuş anan. 1945'te Demokrat Parti mi vardı."??!!
Yoktu...
1940'larda doğmuş olup da nüfus kağıdı doğduğu yıl alınmış olan kaç kişi vardır?
Dedem, anamın nüfus kağıdını 1946'da almış.
Bu bir "siyasi eleştiri" değil.
Hiç öyle bir niyetim yok...
Dedemin durduğu yerde hiç durmadım.
Ama dedemin "öfkesi", genetik; bende de var:
Kim bana "dayatırsa", dayatanın "düşmanı" olurum.
Allah hepimizi "dayatan politikacılardan" korusun.
--------------------------------
Nüfus kağıdına tekrar bakınca hatırladım...
Aynı "inatçı" nüfus müdürü, anamı hem bir YAŞ BÜYÜK hem de ERKEK yazmış.
(Eskiden yaşını küçük yazarlarmış ki, askere GEÇ gitsin.
Bizim "dedeme gıcık" nüfus memuru, hem erkek, hem BÜYÜK yazarak, annemi ASKERE DE GÖNDERMEYE niyetlenmiş...)

emrah akkurt

Ertuğrul Özkök'ün Yedi Büyük Günah kitabına yani yırtık don projesine küçük ortak olmuş kişi.
Neden Özkök'e "yandaş" olmuş; bir öyküsünü bulamadım...
Çok mu sever ve takdir edermiş kendisini?

suriye medyası

Suriye medyası, Esad'ın adını ingilizce yazmak gerektiğinde şöyle yazar:
Bashar Al-Assad

suriye medyası

Al-Ba'ath
Suriye Baas partisinin yani bizzat devleti yöneten partinin yayın organı:
http://albaath.news.sy/
(2011'de Suriye'de günlerce dolaşmış; sokaklarda gazete bayisi görememiştim. Hayatımda hiç gazete bayisi görmediğim tek ülke, Suriye olmuştu.)