bugün
- sözlük kızından gelin olmaz8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim15
- cumaya gidenlerin çok azalması22
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- vatandaşlık farkı alan otel19
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı21
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
entry'ler (378)
ne yazık ki ben coolum imajı vermek için kullanmaktalar. tabi bu sayede popilerini arttırıp karı kız veya güzel güzel oğlanlar bulma peşindeler. belki çok klişe konuştum ama daha sağlam bi açıklama yapabilecek varsa bu konuda bana özelden ulaşabilir.
zaten facebook almış başını gidiyor. hadi yine twitter'da bloglarda falan bi nebze haber akışı var yine ama facebook olayını ben cidden anlayamıyorum. başkalarının fotoğraflarına bakıp fotoğraf beğenmekten başka ne boka yarıyor? kaçımız bunun dışında bi amaç için kullanıyoruz ki facebook'u?
twitter olayı ise biraz daha ilginç. kendini bi bok sanıp her yaptığı boku yazanlar da var, doğru düzgün kullananlar da var, sadece mention'laşanlar da var. var da var yani bu liste uzar. mesela benim bi kız arkadaşım var twitter'da. kız sürekli eski sevgilisine laf sokmak, gelecekteki sevgiliye boktan bok tivitler atmak ve check in dediğimiz olayı yapmak için kullanıyor. tabi bunları gördükten sonra da insan bu tarz platformların neden var olduğunu sorguluyor. en azından ben böyle yaptım.
bana kalırsa sosyal medya olayında en hayırlı iş blog olayıdır. neden? çünkü eşşeğin zikinden dolayı demiyicem tabii ki. çünkü bu blog olayında kişi kendi düşüncelerini fikirlerini bütün dünyayla özgürce (twitter'daki gibi 120 mi 140 mıydı neydi karakter sınırı olmadan) paylaşıyor ve sırf bu işten para kazanan insanlar var günümüzde. ha tabi şu da irdelenebilir: "neden düşündüklerimi elalemin mallarıyla paylaşayım?" bu da bi düşüncedir tabi.
sonuç olarak ben bütün bu saçmalıklardan inanılmaz sıkıldım ve bütün her şeyimi kapatma kararı aldım.
beni yoğarlamam bu gadar hadi hayırlı ahşamlar.
zaten facebook almış başını gidiyor. hadi yine twitter'da bloglarda falan bi nebze haber akışı var yine ama facebook olayını ben cidden anlayamıyorum. başkalarının fotoğraflarına bakıp fotoğraf beğenmekten başka ne boka yarıyor? kaçımız bunun dışında bi amaç için kullanıyoruz ki facebook'u?
twitter olayı ise biraz daha ilginç. kendini bi bok sanıp her yaptığı boku yazanlar da var, doğru düzgün kullananlar da var, sadece mention'laşanlar da var. var da var yani bu liste uzar. mesela benim bi kız arkadaşım var twitter'da. kız sürekli eski sevgilisine laf sokmak, gelecekteki sevgiliye boktan bok tivitler atmak ve check in dediğimiz olayı yapmak için kullanıyor. tabi bunları gördükten sonra da insan bu tarz platformların neden var olduğunu sorguluyor. en azından ben böyle yaptım.
bana kalırsa sosyal medya olayında en hayırlı iş blog olayıdır. neden? çünkü eşşeğin zikinden dolayı demiyicem tabii ki. çünkü bu blog olayında kişi kendi düşüncelerini fikirlerini bütün dünyayla özgürce (twitter'daki gibi 120 mi 140 mıydı neydi karakter sınırı olmadan) paylaşıyor ve sırf bu işten para kazanan insanlar var günümüzde. ha tabi şu da irdelenebilir: "neden düşündüklerimi elalemin mallarıyla paylaşayım?" bu da bi düşüncedir tabi.
sonuç olarak ben bütün bu saçmalıklardan inanılmaz sıkıldım ve bütün her şeyimi kapatma kararı aldım.
beni yoğarlamam bu gadar hadi hayırlı ahşamlar.
her ne kadar mutluluk paylaşınca güzel olsa da aslında o mutluluğun özgür olmakta olduğunu anlıyo insan. ne aşkta, ne parada ne de güzel bi işte değil.
bikaç gündür sevgilimle aram açıldı sırf dünyada neden yaşadığımızı, mutluluğun aslında ne olduğunu düşünmekten ve bu yüzden kızdan hafif soğumamdan.
bikaç gündür sevgilimle aram açıldı sırf dünyada neden yaşadığımızı, mutluluğun aslında ne olduğunu düşünmekten ve bu yüzden kızdan hafif soğumamdan.
sözlüğün gelişimi için iyi düşünülmüş. özellikle boş insanlara karşı çok iyi bi tedbir olduğunu söylemeliyim. umarım işe yarar.
daha kötü oyunculukların, daha berbat bir senaryonun (zengin oğlan, fakir kız) olamayacağını bizlere her yeni bölümünde kanıtlayan hödö hödö.
hayatımda şu ana kadar izlediğim tartışmasız en etkileyici, en duygusal belgesel. izlemek için basketbolu sevmeye gerek yok. takip etmeye gerek yok.
örneğin annem. basketbol ile alakası olmamasına rağmen sonunda ağladı kadın.
--spoiler--
vlade divac'ın yerinde olmak istemezdim gerçekten çok kötü bi durum. en yakın arkadaşım beni yanlış anlayacak ve onunla aramı düzeltemeden, bütün bu yaşananları ona anlatamadan ölecek... bilemiyorum nasıl olurdum.
sonlarına doğru divac hırvatistan'a gittiğinde hala daha ona o anlamsız bakışların olduğunu görmek de ayrı bi şaşırttı.
--spoiler--
http://www.imdb.com/title/tt1754311/
imbd'den 8.4 almış ama kesinlikle en az 9'u hak ettiğini düşünüyorum.
örneğin annem. basketbol ile alakası olmamasına rağmen sonunda ağladı kadın.
--spoiler--
vlade divac'ın yerinde olmak istemezdim gerçekten çok kötü bi durum. en yakın arkadaşım beni yanlış anlayacak ve onunla aramı düzeltemeden, bütün bu yaşananları ona anlatamadan ölecek... bilemiyorum nasıl olurdum.
sonlarına doğru divac hırvatistan'a gittiğinde hala daha ona o anlamsız bakışların olduğunu görmek de ayrı bi şaşırttı.
--spoiler--
http://www.imdb.com/title/tt1754311/
imbd'den 8.4 almış ama kesinlikle en az 9'u hak ettiğini düşünüyorum.
madem dokunmatik tuşları var telefonun neden kaydırmalı yapıp altına tuş koymuşlar diye sürekli düşündüğüm telefon.
bi düşünün. çok gereksiz değil mi lan?
bi düşünün. çok gereksiz değil mi lan?
yzdıkları bir kenara, nicki hoşuma giden yazar.
hadi hayırlısı. "derslerin nasıl?" sorusuna uzun bir cevap verdikten sonra karşı taraftan gelen samimiyetsizlik ötesi tepki.
"mavi bok" olan nickimin şakirtçe olduğunu düşünebilecek seviyede olan bir yazardır. kendisi hakkında "tam uludağ sözlük yazarı işte" diyor ve trollüklerinin devamını diliyorum.
uludağ sözlük yazarlarının %75'ine her gündür.
moderatörlerin buraya alımlarını bizlere sorgulattırır. neye bakarak bu insanlar sözlüğe kabul edilmekte hiç bir fikrim yok artık. madem okunmayacak biz neden yazıyoruz? sözlük diye bi olay neden var?
1-canım
2-kardeşim
1. durumu açıklamak gerekirse çok yakınlarda ayrıldığım bir kız arkadaşım vardı. kız sözde samimi olduğu tüm erkek arkadaşlarına canım derdi. tabi diğer yavşaklar da ona. kıza bir gün çıkıp dedim ki: "bana da canım diyosun onlara da. kimdir senin canın? madem canın falan değiller niye canım diyosun ulan!?" kız bana: "öylesine söylüyorum bunu tabii ki canım falan değiller" demişti. ona karışmamak için bundan sonra bana canım falan deme git kime söylemek istiyosan ona söyle bu yavşak kelimeyi demiştim ama sorun hallolmadı tabii ki bu böyle devam etti.
2. durumu açıklamaya gerek yok esasen. facebook kullanıcısı iseniz birkaç fotoğraf altına bakmanız yeterli. pek de samimi olmayan iki erkek arkadaşın birbirlerine "sağol kardeşim benim!" dediklerini görmeniz pek mümkün.
2-kardeşim
1. durumu açıklamak gerekirse çok yakınlarda ayrıldığım bir kız arkadaşım vardı. kız sözde samimi olduğu tüm erkek arkadaşlarına canım derdi. tabi diğer yavşaklar da ona. kıza bir gün çıkıp dedim ki: "bana da canım diyosun onlara da. kimdir senin canın? madem canın falan değiller niye canım diyosun ulan!?" kız bana: "öylesine söylüyorum bunu tabii ki canım falan değiller" demişti. ona karışmamak için bundan sonra bana canım falan deme git kime söylemek istiyosan ona söyle bu yavşak kelimeyi demiştim ama sorun hallolmadı tabii ki bu böyle devam etti.
2. durumu açıklamaya gerek yok esasen. facebook kullanıcısı iseniz birkaç fotoğraf altına bakmanız yeterli. pek de samimi olmayan iki erkek arkadaşın birbirlerine "sağol kardeşim benim!" dediklerini görmeniz pek mümkün.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25308437
başbakan recep tayyip erdoğan'ın çoğu türk gibi dünkü fransa olayına "pissed off" olma durumudur.
başbakan recep tayyip erdoğan'ın çoğu türk gibi dünkü fransa olayına "pissed off" olma durumudur.
bu tarzdaki bir oylamayı yapan ülkemiz olsa, bu demokrasiyle belki yadırganamazdı ama fransa gibi "sözde" demokratik bir ülkenin bunu oyluyor olması manidardır.
henüz izlememiş olanlara tek bir tavsiyem var. o da şudur: lütfen beklentinizi okuduklarınız veya duyduklarınız sebebiyle ben gibi yüksek tutup da izlemeyin bu filmi. yoksa tam olarak istediğiniz etkiyi yaratamayabilir.
her türlü güzel filmdir ama.
her türlü güzel filmdir ama.
saçma sapan bir başlık açıp, girdiği entry'i de başlıkla aynı yapan adamları barındırması.
pink floyd'dan money'i dinlerken sürekli aklıma gelen slogan.
düyanın en güzel şarkılarından biridir bana göre. hatta sıralama yapacaksak:
1- led zeppelin-stairway to heaven
2- pink floyd-high hopes
3- pink floyd-echoes
1- led zeppelin-stairway to heaven
2- pink floyd-high hopes
3- pink floyd-echoes
internette okuduğum kadarıyla tam deşarj etmek laptopa zararlı ve %10'un altına düşmemeli imiş.