bugün

entry'ler (8)

sevilen şiirin en vurucu cümlesi

ben sana yanarken şimdi
sen kim bilir nerede üşüyorsun.

güne bir bilgi bırak

salep denilen içecek orkideden yapılmaktadır. gerçek salep gerçekten de pahalıdır.

t box

Nerde o eski ramazanlar der gibi "nerede o içinden minicik paraüstü çıkan kırışık tshirtler" deme noktasındayız. Gerçekten nerede? neden yok oldu? işte bunlar hep pazarlama hataları....

http://blog.adgager.com/t-boxa-ne-oldu/

oyunlaştırma

Pazarlama dünyasının yepisyeni görünen max 5 yıllık trendi. Oyunlaştırma ile level atlamak badge kazanmak için saatlerimizi veriyor ve aralarda dinmek bilmeyen reklam akışına maruz kalıyoruz. Ama yeni bölüm için de bakıyoruz bir gözümüzle. işte bu dünya yeni dünya. Evcilik doktorculuk bitti şimdi ürün yerleştirmeler hep oyunların içinde..

http://blog.adgager.com/p...yunlastirma-gamification/

wonder woman

Pazarlama faaliyetleri ile desteklenmiş tek kadın süper kahraman

http://blog.adgager.com/p...rika-kadini-wonder-woman/

yapay zeka

yapay zeka sayesinde en yeni test olarak "bakın bakalım yapay zeka(robotlar) şu an yaptığınız işi elinizden alacak mı?" tadında testler peyda oldu. Yapay zekanın neler yapacağını tam olarak anlayamayacağımız bu dünya bize büyük sürprizler hazırlıyor. O yüzden de bırakın testleri ve değişen dünyaya kenardan şaşkınlıkla bakmak yerine merkezine yaklaşın!

adgager

"Fikri değiştir dünya değişsin" mottosu ile yola koyulmuş bir topluluk. Çoğu kişi tarafından GAG adı verilen puanları projelere katılarak toplamanın motivasyon unsuru sayılabilecek olmasının dışında bir fikre etki edebilmenin aslında en büyük motivasyon olduğunu hissettirmek için geldi.
Sadece bununla da kalmadı ve "beğenmediğiniz bir reklam filmi ya da pazarlama kampanyası olmadı mı? Hadi markalara yanlışlarını gösterelim" dedi. Standart pazarlama araştırmalarından sıyrılıp açık uçlu soruları ile de devrim niteliğinde bir ürün sundu.
Bitti mi? BiTMEDi. Bir de blogları var ki... aman da aman. Bir içerikleri bir yazılar... bir deneyen pişman kopamıyor diye bir de denemeyen pişman bunlar ne kafalar yaşıyor anlamıyor diye...

işi düşünce arayan arkadaş

"Ah tatlım, ne zamandır aklımdasın da arayamadım" dediği an anlarsın devamının "bak çok özledim mutlaka nişanıma/düğünüme bekliyorum, seni orada görmek çok mutlu edecek beni" şeklinde süreceği bir arkadaş tipi. Keşke onlara sadece tanıdık desek... Neden arkadaş diyoruz ki?