bugün

150' ye yakın kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan durumdur. arif erdem ve fatih akyel' de bunların arasındadır. arif erdem' in son dakika haberiyle serbest bırakıldığı öğrenilmiştir.
emeğine sağlık dediğimiz entivi sipor çalışanlarından gelen özet:

Şike soruşturmasının ilk adımı pazar sabahı yapılan gözaltılarla atılmıştı. Peki geride bıraktığımız 5 günde neler yaşandı? Kısaca hatırlıyalım...

Türk futbolunda büyük bir depreme yol açan şike operasyonunun fitili, Aralık 2010 tarihinde ateşlendi. Emniyet güçleri, Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden bir kulüpte, usulsüzlük yapıldığı şüphesiyle harekete geçti. Ancak başlatılan teknik takibin boyutları, bu kulüple sınırlı kalmadı. Aradan geçen sürede, soruşturma dalga dalga büyüdü ve emniyet, 7 ay sonra operasyon için düğmeye basmaya karar verdi.

3 Temmuz Pazar
Saat: 07.00
Eşzamanlı operasyon başladı

Türk futbolu sakin bir tatil gününe uyandığını düşünürken, istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın emriyle, emniyet güçleri eşzamanlı operasyonlar için düğmeye bastı. Çok sayıda şehirde, aralarında başkan, yönetici, futbolcu ve menajerlerin de bulunduğu 61 kişi gözaltına alındı. Onlardan biri de, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dı. Yıldırım önce sağlık kontrolünden geçirildi; ardından sorgulanmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü.

Aynı saatlerde, Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki kulüp binasında aramalar yapılıyordu. Sadece Fenerbahçe değil; Eskişehirspor, Sivasspor ve Trabzonspor'un kulüp binaları da aranıyordu.

Operasyonun ne kadar geniş kapsamlı olduğu, saatler ilerledikçe daha net anlaşıldı. Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, kulüp muhasebecisi Tamer Yelkovan, yeni transferler Emenike ve Sezer Öztürk, Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ve Sportif Direktör Ümit Karan ile birlikte yeni transfer Mehmet Yıldız, Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay ve Gençlerbirliği'nden Mahmut Boz da gözaltındaydı.

3 Temmuz Pazar
Saat: 13.15
Fenerbahçe'den ilk açıklama

Saatler 13.15'i gösterdiğinde, Fenerbahçe Kulübü resmi internet sitesi aracılığıyla ilk resmi açıklamayı yayımladı. Açıklamada; "Kulübümüz tarihinin hiçbir döneminde hukuksuzluk içinde olmamıştır" deniyordu. Türkiye Futbol Federasyonu da çok geçmeden konuyu yakından takip ettiği yolunda bir açıklama yayımladı. Akşam saatlerinde Eskişehirspor Kulübü, Bülent Uygun-Ümit Karan ve Mehmet Yıldız'ın sözleşmelerinin askıya alındığını duyurdu.

4 Temmuz Pazartesi
Saat: 10.00
Aziz Yıldırım hastanede

Sabah saatlerinde, Aziz Yıldırım'ın rahatsızlandığı haberi geldi. Haseki Hastanesi'ne kaldırılan Fenerbahçe Başkanı, yaklaşık 1.5 saat acil serviste kaldıktan sonra yeniden emniyete götürüldü.

4 Temmuz Pazartesi
Saat: 17.30
Fenerbahçe'den yayın yasağı talebi

Gelişmeler hakkında resmi internet sitesi aracılığıyla sürekli açıklama yapan Fenerbahçe Kulübü, saat 17.30'da, 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, yayın yasağı talep etti. Ancak sarı-lacivertliler, beklediği yanıtı alamadı.

4 Temmuz Pazartesi
Saat: 20.05
Aziz Yıldırım yeniden hastanede

Şeker hastalığı bulunan aziz yıldırım, saat 20.05'te yeniden hastaneye kaldırıldı. Yıldırım'a; "kapalı alanda kalamaz" raporu verildi. Fenerbahçe başkanı bunun üzerine, istanbul Üniversitesi Kardiyoloji servisine yatırıldı.

5 Temmuz Salı
Saat: 09.15
Adliyeye sevkler başladı

Hareketlilik salı sabahı artarak devam etti. Saat 9.15'te sorguları tamamlanan 15 kişi adliyeye sevkedildi. Bu kişiler arasında Mehmet Yıldız ve Olgun Peker de bulunuyordu. Öğlen saatlerinde ise 7 kişi daha adliyenin yolunu tuttu.

5 Temmuz Salı
Saat: 14.15
TFF Başkanı emniyet ve adliyede

Saatler 14'ü gösterdiğinde, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Yeni Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, soruşturma hakkında bilgi almak için önce adliyeye ardından emniyete gitti. Hem soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk hem de istanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile görüştü. Türk futbolunun zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Aydınlar, kısa süre içinde Fenerbahçe ve diğer kulüplerin akıbeti hakkında kesin kararlarını vereceklerini dile getirdi. Aydınlar, görüşmelerini sürdürürken, Aziz Yıldırım'a anjiyo yapıldı. Genel sağlık durumu iyi olan Fenerbahçe Başkanı'na müdahalede bulunulmasına gerek olmadığına karar verildi.

5 Temmuz Salı
Saat: 18.15
Fenerbahçe yöneticileri TFF'de

Gelişmeler başdöndürücü bir hızla ilerlerken, Fenerbahçe yöneticileri, Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile olağanüstü toplantıda biraraya geldi...

5 Temmuz Salı
Saat: 18.35
4 kişi serbest

Adliyeye sevkedilen 22 kişinin sorguları tamamlandı. Levent Eriş - Mehmet Yıldız - Halil Köntek ve Özcan Üstüntaş serbest bırakıldı. Diğer 18 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevkedildi.

5 Temmuz Salı
Saat: 19.00
Kocaman'dan ilk açıklama

Soruşturma sürerken, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman da sessizliğini bozdu. Geçen sezonki inanılmaz performanslarına sahip çıkan Kocaman; "18 maçın 17'sini alnımızın akıyla kazandık" dedi; Fenerbahçe'nin hedef gösterilmesine tepki verdi. Kaptan Alex de, geçen sezon elde ettikleri başarıyı kimsenin gölgeleyemeyeceğini söylüyordu.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 02.15
7 kişi tutuklandı

Türk futbolunda büyük sarsıntı yaratan soruşturmada ilk tutuklama kararları salı sabahına karşı çıktı. Adliyeye sevkedilen 18 kişiden 7'si tutuklandı; 11'i ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 09.15
25 kişi daha adliyeye sevk edildi

Tarihi şike soruşturmasında 4. güne girilmişti. Hareketlilik yine sabah erken saatlerde başladı. Emniyetteki sorguları tamamlanan 25 kişi daha adliyeye sevkedildi. Şekip Mosturoğlu, Mecnun Otyakmaz, Emenike, Sezer Öztürk, Cemil Turan, Bülent Uygun ve Ümit Karan da bu kişiler arasındaydı.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 14.00
Kocaman kamera karşısında

Saat 14'te Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, yeni sezon hazırlıklarının devam ettiği Topuk Yaylası'nda kameraların karşısına geçti. Yaşananlar için "kabus gibi" tanımlaması yapan Kocaman, Türk adaletinin en doğru kararı vereceğine inandığını vurguladı; tüm futbolcularına sahip çıktı. Kocaman, bir kez daha alınlarının teriyle şampiyon olduklarını savundu.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 16.00
Emniyetten ilk açıklama

Soruşturmayla ilgili istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden ilk açıklama, saat 16'da geldi. Emniyet, 19 maçta şike ve teşvik primi faaliyetlerini delillendirdiğini vurguluyor; 8 ruhsatsız silah ele geçirildiğini duyuruyordu.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 16.10
ilk operasyon görüntüleri

Emniyetin açıklamasından hemen sonra, ilk operasyon görüntüleri de basına servis edildi.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 19.25
5 kişi serbest

Adliyeye sevkedilen 25 kişinin akıbeti, saat 19.25'te belli oldu. Aralarında Emenike, Sezer Öztürk ve Mahmut Boz'un da bulunduğu 5 kişi serbest bırakıldı. 20 kişi ise tutuklanmaları talebiyle adliyeye sevkedildi.

6 Temmuz Çarşamba
Saat: 20.00
Fenerbahçe'den rakiplerine teşekkür

Şike soruşturmasının merkezine oturan Fenerbahçe, resmi internet sitesi aracılığıyla bir açıklama daha yayımladı. Açıklamada, sitelerinden ya da resmi ağızlardan soruşturma ile ilgili söylemde bulunmayan Galatasaray ve Bursaspor'a teşekkür edildi.

7 Temmuz Perşembe
Saat: 04.15
15 kişiye tutuklama kararı

20 kişinin akıbeti hakkındaki heyecanlı bekleyiş, perşembe sabaha karşı 4.15'te belli oldu. Mahkeme, 15 kişinin tutuklanmasına karar verdi. Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, yönetici ilhan Ekşioğlu, kulüp muhasebecisi Tamer Yelkovan, Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, takımın Sportif Direktörü Ümit Karan, Sivassporlu Korcan Çelikay ve Fenerbahçe Efsanesi Cemil Turan da artık tutukluydu.

Tutuklu 15 kişi, haklarındaki kararın çıkmasından yaklaşık 1.5 saat sonra, metris cezaevinin kapısından içeri girdi.

7 Temmuz Perşembe
Saat: 09.05
11 kişi daha adliyeye sevkedildi

Adliyeye sevkler perşembe sabah saatlerinde de sürdü. Gözaltında bulunan 11 kişi daha adliyenin yolunu tuttu. Bu gelişmeden hemen sonraysa, Fenerbahçe yöneticileri Nihat Özdemir ve Ali Koç, soruşturma savcısından son gelişmeler hakkında bilgi almak üzere adliyeye gitti. 2 yönetici 1.5 saat sonra adliyeden ayrıldı. Yargı süreci işlerken, kulüplerden de önemli haberler geldi. Eskişehirspor, Bülent Uygun - Ümit Karan ve Mehmet Yıldız'ın sözleşmesini feshetti. Sivasspor da, kaleci Korcan Çelikay için aynı uygulamaya gitti.

7 Temmuz Perşembe
Saat: 13.17
Yıldırım hastaneden ayrıldı

Artık tüm gözler, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın üzerindeydi ve Yıldırım saatler tam 13.17'yi gösterdiğinde, emniyete götürülmek üzere, hastanenin kapısında görüldü.

Ancak saatler geçiyor; Aziz Yıldırım bir türlü emniyetten çıkmıyordu. Bir süre sonra, Fenerbahçe Başkanı'nın ifade vermek istemediği; susma hakkını kullandığı anlaşıldı. ardından da, Yıldırım'ın geceyi emniyette geçireceği açıklandı. Zira Aziz Yıldırım'ın avukatı, soruşturma savcısını, sorgulamanın içeriği nedeniyle hakimler ve savcılar yüksek kuruluna şikayet etmişti.

7 Temmuz Perşembe
Saat: 16.15
3 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedildi

Sabah saatlerinde adliyeye sevkedilen 11 kişiyle ilgili haber 16.15'te geldi. 8 kişi serbest bırakıldı; 3 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevkedildi.

8 Temmuz Cuma
Saat: 01.00
Yıldırım yeniden hastanede

Artık tüm gözler Aziz Yıldırım'a çevrilmişti. Şeker hastası olan Fenerbahçe Başkanı, gece yarısını gece bir kez daha hastaneye kaldırıldı. Yıldırım'ın yeni adresi Çapa Tıp Fakültesi diabet servisiydi.

8 Temmuz Cuma
Saat: 08.30
Yıldırım sonunda adliye yolunda

Geceyi hastanede geçiren Aziz Yıldırım, sabah saatlerinde arka kapıdan bir otomobile binerek, Beşiktaş'taki istanbul Adliyesine getirildi.

8 Temmuz Cuma
Saat: 20:10
Aziz Yıldırım tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi

istanbul Adliyesi'nde Savcı Mehmet Berk tarafından sorgulanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

8 Temmuz Cuma
Saat: 21:15
Rahatsızlanan Aziz Yıldırım hastaneye götürüldü

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım tutuklanma talebiyle sevkedildiği mahkemece, rahatsızlanması nedeniyle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevkedildi.

gaynak:entivisipornoktanet.
gırtlağına kadar lağım çukurunun içinde olan spor camiamızın temizlenmesi için başlatılan soruşturmadır. eski türkiye'nin güçlülere hizmet eden düzeninin değişmeye başladığının da bir göstergesidir.

televizyonlardaki futbol yorumcularının engin birikimleri! zaten yıllardır neyin ne olduğunun ispatı gibiydi.
2. dalgası geldi.
korkuyorum ki ergenekon gibi olacak.
son altı senede hiçbir takımın iki defa üst üste şampiyon ol(a)madığı ve son dört senede dört ayrı takımın şampiyon olduğu ve yıllardır şike iddialarının ortada döndüğü bir ligde savcıların başlatmak için fenerbahçe'nin şampiyon olmasını beklediği soruşturmadır. şahsi kanaatimce bu sene fenerbahçe şampiyon olmasa bu soruşturma başlatılmayacaktı, hatta geçen sene fenerbahçe şampiyon olsaydı bu soruşturma geçen sene başlayacaktı. kaynak isteyen kafayı çalıştırsın biraz. bir ligde dört senede dört farklı şampiyon çıkıyorsa, o ligde şike olsa bile bir takımın baskın olduğu bir şike yoktur. yıllardan beri ligin belli flaş takımlarının, o dönemdeki şampiyonluğa en yakın takıma mukavemet göstermesi beklenirken ve bu umutlar hep boşa çıkarken (2006'da denizli ve 2010'da trabzon fenerbahçe maçları hariç) olayı inceleme ihtiyacı duymayan memleketimin güzel hukuk insanları 8 aylık teknik takiple türk futbolunu kirlerinden arındırabilecekleri gibi acemice bir yanılgıya düşmüşlerdir. adalet mutlak bir kavramdır. insan eliyle bu mutlak adaletin tesis edilmesi çok zordur. ama hukuk bu ideali gerçekleştirebildiği ölçüde güvenilirdir. yani son on senesi mutlak şaibe altında olan ligi sadece sekiz aylık bir davayla aydınlatmaya kalkmak hafif tabirle işgüzarlıktır. biz fenerbahçeliler olarak adaletin yerini bulması fenerbahçe'den başlayacaksa ona da razıyız. lakin son on dakikada oyuna girip bariz de olmayan bir gol pozisyonunu kaçırdığı için gözaltına alınan futbolcuları gördüğümüz andan itibaren, takımın kıçını yırtarak kazandığı karabük maçının bile soruşturmaya kalkılmasını gördüğümüz andan itibaren süreç ister istemez gözümüzde ciddiyetini kaybetmiştir. bu mantıkla mahkemeker maraton programına döner. trabzon-bursa maçında bursa'nın boş kaleye kaçırdığı gol ve karabük trabzon maçındaki kardeşçe ve mücadelesiz geçen maç da savcıların birinci dereceden ilgilenmesi gereken maçlar aramasına girmiş olmalıdır aynı mantıkla.
saha dışı görüşme olayları bu memlekette ilk kez yaşanmıyor. 2006 yılında çok kritik beşiktaş-galatasaray maçı öncesi dönemin galatasaray başkan yardımcısı adnan polat ve beşiktaş başkanı yıldırım demirören yemekte kamuoyunun gözünün içine baka baka bir araya gelmişti. ve o görüşmeden sonraki maçta beşiktaş oyuncuları mücadele edenler ve etmeyenler olarak ikiye ayrılmış şekilde çıktılar maça. tümer mücadele edenlerin başını çekerken, eskişehir-fenerbahçe maçına çamur atmaya kalkan sergen bey dörde üç kontra atağa kalktıkları pozisyonda geri pas vererek safını belli etmişti. o pozisyonu radyodan anlatan spiker ne diyeceğini şaşırmış ve o maç için inönü'de garip şeylerin olduğunu ima etmişti.son dakikada cordoba'nın topu galatasaraylılara aceleyle öyle güzel degaj atışı var ki kupa iade etmek gibi riyakar erdem gösterilerinde bulunan beşiktaş kulübü ve taraftarları o noktada tepki ortaya koymadıkları anda beşiktaşlı duruşunun ne kadar çakma olduğunu göstermişlerdir bana. tıpkı geçen sene bursa'da olmadık hatalarla bursa'nın gollerine davetiye çıkaran hatta bir kısmını kendi atan defans hattını gördükten sonraki gibi. neyse biz 2006'yı yakından inceleyelim. beşiktaş-galatasaray maçının olduğu hafta fenerbahçe kayseri erciyes'le evinde seyircisiz oynuyordu. sebebi manisa deplasmanında çıkan olaylardı. yani deplasmanda çıkan olaylardan ötürü fenerbahçe'nin sahası kapatılmıştı. olaylar da ağır tahrik sonrası çıkmıştı. yani kimse işi şansa bırakmak istemiyordu hem fenerbahçe'nin kendi maçını seyirci desteğiyle rahat kazanmasını engellemek için çalışmalar yapılıyor hem de bjk-gs derbisi için yemeklerde anlaşmalar yapılıyordu. adnan polat kendilerini ailecek görüşüyoruz diye savunmuştu. aile görüşmesi pekala derbi sonrasına ertelenebilirdi halbuki. evet 2006'da son haftalara yaklaştıkça garip oyunlar oynanıyordu. kupa finalinde fenerbahçe ve beşiktaş karşılaşıyordu. maçın başlarında okan'ın faul yaptığı pozisyonda beşiktaş lehine faul veren hakem o senenin özetiydi belki de çünkü o frikik gol olmuştu. bununla yetinmeyen hakem uzatmalarda aurelio'ya uyduruk bir sarı kart verip kırmızı kartla oyun dışına göndermişti. halbuki daha öncesinde cordoba'nın ceza sahası dışına çıkıp iki futbolcuyu biçmesine göz yummuştu. kupa bu tartışmalı hakem kararlarıyla beşiktaş'ın olurken o yemek masasının taraflarından birisi istediğini almış oluyordu. son haftaya gelindiğinde fenerbahçe küme düşmeme mücadelesi veren denizliyle, galatasaray kayseriyle oynuyordu. galatasaray-kayseri maçını galatasaray güle oynaya alıyordu, gökhan ünallı mehmet topuzlu o kayserispor istanbul'u gezmeye gelşmişti sanki. (sivas-fenerbahçe maçını şaibeli bulanlar bu tür maçları her zaman görmezden gelirler nedense). ikinci yarılar başlarken sözde iki maç da aynı anda başlatılacaktı ama denizlideki konfeti olaylarıyla maçın on altı duraklaması sağlandı. sorun tam da buradaydı. bir futbol maçının bir devrede 16 dakika duraklatılması o maçın tatil edilmesine pekala sebep teşkil edebilecekken hakem selçuk dereli müthiş bir sabırla bekliyordu. bu esnada aynı anda oynanması gereken maçlardan diğerleri devam ettiriliyordu. federasyon bunun olacağını bile bile önlem almamış bir maç duraklarsa diğerini de durdurma yetkisini hakemlere verme hatta bu konuda onları sorumlu kılma iradesini ortaya koymamıştı. maçların aynı saatte başlaması sadece tiyatral bir ögeydi demek ki. o onaltı dakika fenerbahçe'nin bir şampiyonluğuna mal oldu. ayrıca konfetilerin toplanmasını sabırla bekleyen selçuk dereli 16 dakika'nın oynanmasını bekleyememiş,15 dakika oynandıktan sonra maçı bitirmişti. masanın ikinci tarafı da istediğiyle kalkmıştı sofradan. tartışmalı hakem kararları ve kendi aralarındaki maçın tartışmalı yanlarıyla. o sene fenerbahçe çok istedi temiz bir ligi. ilerleyen senelerde de çok istedi. 2007'de istedi,2008'de istedi,2009'da istedi,2010'da istedi, kimse oralı olmadı. savcılara çağrı yapıldı olmadı. 2007'de şampiyon olmamıza rağmen ilk penaltımızı yirmili haftaların sonlarında atmıştık, mutlak penaltı olan pozisyonlarda alex'e kendine yere attığı için sarı kart bile gösteriliyordu, bütün hakemler anlaşmış gibiydi penaltı vermeme konusunda. 2008'de kupa çeyrek finalinda gökhan gönüle top toplayıcı çocuk yüzünden kırmızı kart veren cüneyt çakır'ın tek amacı fenerbahçe'nin dinamosunu devre dışı bırakmaktı, o maça ciddi ciddi sevinen galatasaraylıları hatırlıyorum, üzülüyorum onlar için. o sene de ibb-galatasaray maçı aynı eskişehir-fenerbahçe maçı'nın bu sene tartışıldığı gibi tartışıldı.(abdullah avcı ve arif erdem'in eski gs'li olması ve maçın hakemi selçuk dereli'nin genel temayülünün belli olması sebebiyle) ama savcılar o zaman voleybol maçlarını mı takip ediyordu acaba. 2010'da sadece son hafta bursa beşiktaş maçındaki danışıklı döğüşe bakmaları yeterdi adalet isteyenlerin ama gözlerini yumdular. şunu da belirtelim 2010'da diyarbakır'ın maçlarında çıkan olaylar nedeniyle kurallar gereği ligden düşürülmesi gerekirken düşürülmemiş fenerbahçe diyarbakırla yaptığımız maçta kaybettiği puanlarla şampiyonluğu bırakmıştı, bursa ise tam tersine orada hükmen kazandığı puanlarla şampiyon oldu. bunlara göz yumdu medya ve savcılık ve federasyon. şimdi çıkmış fenerbahçe'nin 1-0 lık skorlarla,4-3'lük skorlarla kazandığı maçlarda şike var diyorlar. desinler kanıtlamış olsunlar o maçlarda şike yok ta ki siz son beş seneyi araştırana kadar. son beş senede iki defa son haftada şampiyonluk kaybetmenin psikolojisiyle zaten rahat kazanbileceğimiz maçlarda böyle yanlış yollara sapan yöneticilere bu şansı siz tanıdınız geçmişe göz yumarak. üniversite'ye gelince futbol muhabbetlerine uzak kalmayayım diye futbolla ilgilenmeye kalkan arkadaşlar gibi son sekiz ayda futbola bakmakla bu işlrin çözülebileceğini zannedecek kadar da acemilik var ortada.
suçlular tabiki cezalandırılsın ama ben burada fenerbahçe üstünden sansasyon oluşturma girişiminin bariz olduğunu düşünüyorum. fenerbahçe düşerse türkiye düşer. hem spor anlamında, hem ekonomik anlamda, hem ahlaki değerler anlamında...çünkü bu soruşturmayla hedef tahtasına oturtulan kulüp bütün lig tarihinin karanlığını oluşturmakla itham edilecek kadar sağduyudan,adaletten yoksun bir taraftar grubunun varlığı ve haklılığı onaylanmış olacak..
son olarak darağacında olsak bile son sözümüz fenerbahçe olmayabilir ama
fenerbahçe türkiyedir, türkiye fenerbahçe..
takıntılı bir anlayış değil bu emin olun.
soruşturmanın neden seçimlerden sonrayı beklediği de meçhul. çünkü anladığımız kadarıyla ligler bittikten sonra majör delil teşkil edecek bir şey olmadı, olması da beklenemezdi zaten lig bitmiş çünkü. lig bittikten sonra federasyon ligin tescil edilmesi için zaten yaklaşık bir hafta bekledi. bu arada soruşturma başlatılsa daha anlamlı ve zamanlı olurdu. bu iş böyle yeni sezona sarkmazdı. bağımsız yargımıza akıl vermek gibi olmasın. aman aman...
Bu gün itibariyle şike soruşturmasında 3.dalga başladı. Bu işin ardı arkası kesileceğe benzemiyo.

http://www.ntvspor.net/ha...rusturmasinda-3uncu-dalga
ne zaman sonuçlanacağı merakla beklenendir.
bu sene yapılan şike soruşturması ilk meyvesini verdi. ibb bu sefer yatamadı galatasaray'a.
hemen hemen herkesin tanık olduğu sohbetlerden derleme bir şike soruşturması kısır döngüsü var.

çizenin eline sağlık.

http://www.bobiler.org/sike_sorusturmasi_m222620n
Soruşturma Kapsamında Sivas Valisi ifade Vermek için istanbul Adliyesine Gelmiş. *
can arat'ın sevgilisi ile yaptığı telefon
konuşmasının tapeleri sayesinde gerekliliği
kanıtlanmış olan soruşturma.
(#14031065)
tff ve bilumum kişiler sayesinde futboldan soğutan soruşturma. olmasın demiyorum, temizlensin eyvallah da 1 senede temizleyemeyeceksen ne sikime kalkıştınız bu işe onu anlamadım! amaç futbolu bitirmek, futbol sevgisini yok etmekse başarılı oldunuz ama amaç futbolu pisliklerden arındırmaksa kusura bakmayın bi sik yiyemediniz!

üstelik tek sevdası tuttuğu takım, tek eğlencesi futbol olan adamları da bitirdiniz. taraftar denen adamlar artık takımlarının futbolunu konuşacaklarına "aa ama siz de zamanında şike yapmıştınız", "fi tarihindeki maçta 5 tane gol attınız şikeydi o" falan tarzı konuşmaya başladı... abicim bari siz yapmayın ya! tff başkanından tutun da savcısına bakanına kadar zaten yeterince futboldan soğuttu adamlar ama bari siz yapmayın! takımınızı destekleyin, renklere aşık olun, futbola saygı gösterin, futbol konuşun! nedir bu suçlama çabası, karşındakini yaftalama derdi...

hayır sonra çıkıp diyorsunuz ki "biz futbol konuşmak istiyoruz"... e konuşun abi kafanıza silah mı dayadılar? beşiktaşlısı q7'yi konuşsun, almeida'nın gol sorununu konuşsun, fenerliler başlarındaki bunca belaya, dönen futbol dışı mevzuya rağmen bu sezonun ilk yarısında yakaladıkları başarıyı konuşsun, takımda kalanların nasıl yürekleriyle mücadele ettiklerini konuşsun, küme düşerse de düşer siktir edin abi! fenerbahçe fenerbahçe'dir ne kaybeder fenerbahçe'liğinden? tarihten adı silinebilir mi? o zaman neden bu birbirini kötüleme çabası?! öbür taraftan galatasaray'lısı hala şike diyeceğine ligde oynadıkları iyi futbolu, fatih terim ile beraber yakalanan huzur ve güven ortamını konuşsun. yani herkes işini yapsın beyler?!

bırakın zaten kötülemek isteyen kötülüyor renklerine aşık olduğumuz takımlarımızı, bir de biz vurmayalım birbirimize... tuttuğumuz takımlarda ayrılalım ama söz konusu futbol olduğunda birleşelim artık. yoksa konuşacağımız futbolu bırak takımlarımız bile kalmayacak ortada...

edit: galatasaray'lıyım.
soruşturma ile ilgili bazı gerçekler ortaya çıkmıştır.

Devam eden soruşturmada planlanan operasyon tarihi daha sonraydı ancak operasyon Şekip mosturoğlu tarafından öğrenilince kurgu tehlikeye girdi. Telaşla hemen operasyon yapılmasına karar verildi ama RTE onayı olmadan yapılamazdı bu denli bir operasyon. Peki RTE nasıl ikna edilecekti? Çünkü bu olay sonrası iktidar ciddi oy kaybına uğrayacağı için hiç bir başbakan bu operasyonun olmasını istemezdi.RTE havaalanındayken arandı.

Bilerek kısıtlı vakit seçildi. Düşünme zamanı kısaltılmak istedi ve RTE'ye Aziz yıldırım hakkında 'sizin hakkınızda çok ağır küfürleri var' denildi. RTE nin 'gereken yapılsın' onayından sonra kurgu başladı. ta ki aziz yıldırım bu olayı öğrenene kadar hep böyle bilindi. Aziz yıldırım bu olayı öğrenince iki basın açıklamasında başbakanla sorunu olmadığının altını çizdi ve aracılarla RTE ye bu olayı yalanladı.

çok yakında anlatılacak bu olay zaten. şekip mosturoğlu veya aziz yıldırım tarafından. şimdi buradan öğrenin.
bir fenerbahçeli olarak yaşananları şaşkınlıkla izlemekteyim. evet, türk futbolunun tamamen çamura battığı gerçeğini ve aziz yıldırım'ın da bu kirin bir parçası olduğu kanısını taşıyorum. bakın sadece bu kanıyı taşıyorum diyorum. diğer bazı fenerbahçeliler gibi aziz başkan kutsaması yapmıyorum. nasıl ki 2005 - 2006 senesinde türk futbolundaki iğrenç şaibeyi iliklerime kadar hissettiysem bugünde aynı düşüncedeyim. yalnız bu nedir arkadaş siyasete bulaştırmadan şu işin üstesinden gelemediniz. sadece aziz yıldırım'ın kellesini alıp işi kotarma peşindesiniz. kimse şikenin içinde yer alan gizlemeyin, birilerinin üstündeki kanuni kararları bir gecede kaldırıp basit hesaplar içine girmeyin. düşürün fenerbahçe'yi 10 sene ceza verin düşürün trabzonspor'u 5 sene ceza verin. düşürün beşiktaş'ı ne yaparsanız yapın. kimseyle pazarlık yapmayın. ama yok, hep basit çıkarlar. türk futbolu uluslararası kulvar dışında kalmasın diye gereksiz çabalamalar, işi dahada rezil bir duruma sürüklüyor. yazık çok yazık.
meğer 3-5 kişinin küçücük suçlarından ibaret olan (!) soruşturma. delile ihtiyacımız yok. zira bu bir spor ve sadece temi,z olması gerekir. ve bakın nasıl pazarlıklar, nasıl anlaşmalar ne cüretle yapılıyor. artık siz tv başından izlediğiniz bu tiyatroya futbol diyebilirsiniz. sizin mezhebinize kalmış:

görsel
http://fotogaleri.gazetev...aturler/22509/4/Karikatur
Ortalığı bir koku sarmıştır.
herhangi bir kulüp yasaya aykırı bir biçimde maç kazandığı zaman yürütülen soruşturma.

edit: allah allah bilgi entrysi neden bu kadar tepki çekmiş ki ? enteresan... *
"sike sokuşturması" diye okudum. çok eğlendim bugün. evet.
Üç büyüklerden sadece birinin adının karışmadığı soruşturma. Sahi hangisiydi ?
Galatasaray’ ın geçirmediği soruşturma.

Edit: bazılarına bir şeyler hatırlatıyor galiba. Kudurun !
(bkz: fetösaray)
şike yaptı adamlar, uefa da onayladı ama fenerasyondan en ufak bir ceza almadı.
adaletini sikim...
Futbolda yasalara aykırı olarak maç kazanan takımın geçirdiği soruşturma.
Juventus’ un gözünün yaşına bakılmadan çatır çatır düşürüldüğü soruşturma. Ama başka ülkelerde aynı cesaret gösterilmiyor maalesef. Mesela fransa’ da Marsilya düşürülmedi.