bugün

'' bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar. ''
''atlara sarılıp da ağlamak neyin nesi
bir nalbandın yanında işçi durmak varken''

atakan yavuz / hariçten gazel.
seni sevmek güzel şey
seni sevmek umutlu şey
...Kâfir Yunan bayrak asmış
Camilere, her yere
Öyle ise gel kardeşim
Hep verelim elele
Patlatalım bombaları
Çanlar sussun her yerde 
Çanlar sustu ve fakat binlerce yılın yabancısı bir ses değdi minarelere Tanrı uludur Tanrı uludur...
...Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor mihriban.
Bonzai adamı bozai ıssız gecelerde...
iki çay söylemiştik orda, biri açık hafız ,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni
(Cemal Süreya)
yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Hadi gel...
Yoksa kaybolacağım karanlıklarda
Belki sisli bir kış gecesi
Belki de hüzünlü bir sonbahar akşamı
Beni bulacaklar yağmurların altında
Gelip sana haber verecekler
Şaşıracaksın...
Bir elimde resmin
Bir elimde gömleğin
inanamayacaksın...
Kalkıp gelecek bana bakacaksın
Beni o halde görünce taş kesileceksin
Senin özleminle neler çektiğimi anlayacaksın
Tutup ellerimden affet diyeceksin
Affet beni...
Seni çoktan affettiğimi bilmeyeceksin
Eğilip sarılacaksın gözyaşlarınla
işte o an bir fısıltı duyacaksın dudaklarımdan
Elveda baba elveda.
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak

Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta

Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer

Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

şairinin adını şiirimde yazarım.
bir de kendimden ekleyim...

a slında her insan şunu çok iyi bilir
h ayatın en büyük yalanının aşk olduğunu
m alesef çoğu bunu görmezden gelir
e ski günler, eski sevgililer, eski hayatlar
t abi ya aşk dediğin şey gelip, geçicidir

h az değil midir aşk dedikleri
a slolan aşk yakar yürekleri
ş öyle demek mantıklı olsa gerek
i nsan özledikçe,içindeki aşkı diridir.
m evlana gibi allah aşkı dışında gerisi hevestir.
"Ah ulan Rıza... ben şimdi,
Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
Senden ayrılacağımı sanma,
Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim! .."
(bkz: yusuf hayaloğlu)
yangınlardan geliyorum dedi adam ve yangınlara gitti yanık,
depremlerden geliyorum dedi kadın ve depremlere gitti yıkık.
isyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet.

Erdem Bayazıt
gideceğim yer ayaklarına yazılmış,
ne olur uçurumlara sürükleme beni.
Tuncay Şen.
“Kesilmiş kol gibi omuz başımızda yokluğun”.
böyle bu iş

pencereden dışarı bakmaktan
sıkıldım, the new yorker dergisinin
son sayısını okumaya başladım

charles bukowski.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
iyi ve güzel hakikate bel bağlamış saf dillerden bi habersin!
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?

-victor hugo. saygılar.
Bence engel tanımaz gerçek bir aşkla
Sevmiş olanlar. Aşk demem aşka
Değişik durumlarda değişip duruyorsa,
Ya da meyil duyuyorsa bırakmaya ilk fırsatta.
Aşk dediğin fırtınaya bakar ve titremez asla;
Ah, hayır! Her daim duracak bir işarettir,
Bir yıldızdır, dönenen teknelere rehberdir,
Boyu posu ölçülse de bilinmez değeri nedir.
Zamanın oyuncağı olmaz; gül dudaklı
Ve yanaklı aşkı götürebilir sallasa zaman orağını;
Değişmez aşk kısa da sürse saatler ve haftalar,
Aşk dediğin kıyamete dek yaşar.

Eğer yanlışım varsa ve bu bana kanıtlanırsa,
Demek hiç yazmamışım, kimse sevmemiş asla.

william shakespeare
Bir gülüş alırdı aklımı durmaksızın
Sonra delirdim işte.

#CananÇit
fucking a. fuck me.
never mind. i’m already fucked.

(bkz: a colossal american copulation)
aysel git başımdan, seni seviyorum.
"bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün."
dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
ve dağılmış pazar yerlerine memleket
gelmiyor içimden huzunlenmek bile
gelse de
öyle sürekli değil
bir caz müziği gibi gelip geciyor hüzün
o kadar çabuk
o kadar kısa
ışte o kadar..