bugün

olmasa olmayacağımdır...
ya evlenin ya da evlenmeyin...
ya da her ikisi içinde pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
pişman olun.
onun için ağlayın
ve yine pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun.
kendinizi asın; ve pişman olun.
kendinizi asmayın,
onun için de pişman olun.
kendinizi asın ya da asmayın
ikisi için de pişman olun
ister asın ister asmayın,
her ikisi için de pişman olun.
işte sevgili dostlarım,
tüm insan bilgeliğinin özü.
günlük hayatta kullanılan kelimelerin doğru dizilim neticesinde, daha önce hiç kimsenin tanımlayamadığını, anlatamadığını, söyleyemediğini kimseye çaktırmadan, usul usul ifade etmesidir... örnek vermek gerekirse, aşağıdakidir hacı...

seni düşünmek güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum...

nazım hikmet ran
ustası nazım hikmet olan yazım türüdür. örnek diyenler için;
karşımdasın işte...
bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
tıkandığım o an,
elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.

ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
ellerim buz gibi, ben harda kaldım.

bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
bakış açım belli oldu yine.
geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
dağlara çarptım her esişimde.
yollara küfrettim her gidişinde.

demiştim sana hatırlarsan:
"önemli olan
'zamana bırakmak' değil,
'zamanla bırakmamak'tır..."
şimdi bana, geçen o zamanın
unutulmaz sancısı kalır.

gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
çok konuşmak, az susmaktır şiir. doya doya özgür olduğun, sadece satırlarda olmadığın, korkmadığındır. mürekkebi kan olandır.

sahyun nebisi

yer yarılacak, bir kadın bacağını aralayacak,
incir yaprakları eriyecek sıcak lavlarda.
etekler sallanacak espanyol gecelerinde,
uçlarında kor topları
ve yükselecek şirkler
ve yükselecek tengrinin lanet çığlığı.
iki bebe bir büyüyüp bir küçülecek,
ağız dolusu emzikler akıtacak
o ne kin, o ne aşk!
ser sınırı geçecek
ve çökecek küfesi dolular.
bir aydın ayacak anadan geleni keşfiyle
yılan ayaklanacak
dökecek zehrini kutsal kaseye
ve bastırılacak cebrailin sesi.
kadın secdede kalacak kan denizinde.
oğlu, o'nun oğlunu taşıyacak.
pasifikte bir nebi doğacak,
tam orta yerinde.
acun içine kapanacak ve
gömülecek meryemin kan denizine...
kelimelerin sevişmesidir gibi bir tanım duymuştum, hoş oluyor böyle afili tanımlar fakat biraz da rahatsız edici.
çoğu kişi şiir sevmez, zaten şiirde çok kişi için yazılmaz.
Şiir acı üzerine ihtisas yapmış bilim adamlarının icat ettiği, yalnızlıkla çalışan bir intihar motorudur.
şairin küfüdür. genelde kalp etrafında.
şairin küpüdür. bir ruhu üç kez çarpar önce. sonra dağıtır sözcüklere.
En sahici şiir, uydurma olandır *.
güneş doğduğunda, başka bir şehrin sabahında olucam,
her insanın bir öyküsü vardır ya benimki de böyle işte.
başka bir şehrin sabahından başka bir dilde,
elveda...
okurken bazen bazı dizelerde - ya da çoğu kişin- şerefsizim aklıma geldiydi diye düşündüğü ama iş yazmaya geldiğinde herkesin yazamadığı kimi zaman anlamı kimi zamanda anlamsız kelimeler, cümleler bütünü.
zorsa yaşamak hayatı
bittiyse umutların genç yaşında
çalmıyorsa telefonun 10 gündür
hele seveninde yoksa
kalkmak sitemiyorsan yataktan
o iğrenç monoton işe gitmek istemiyorsan
demmekki film bitmiştir.
malesef kötü sonla.
Yüreklerin sonsuz sevgisidir, şiir
Coşkularımızın zirvesidir, şiir
Gönüllerin açan gülşenidir, şiir
Gizemlerin en derinindedir, şiir.

_____Nağmelerin eşsiz tınısıdır, şiir
_____Kalplerimizin çarpıntısıdır, şiir
_____Duygularımızın sultanıdır, şiir
_____Güzelliğin doyumsuz tadıdır, şiir.

Zamanların içinde bir andır, şiir
Hayallerimizin ilhamıdır, şiir
Gözyaşlarımızın pınarıdır, şiir
Sevgiye vurulan prangadır, şiir.
Türk Açılımı

bir çocuk yürüyor
yürüdüğü yol, yol değil.
çacuk daha, büyüyememiş
saf ve temiz, şerefsiz değil.

zeki ve güçlü bir çocuk
kandıranı çok, elinden tutanı yok.
engebeli yollarda yürüyor,
belki farkında değil, ateşle oynuyor.

bir çocuk yürüyor
yürüdüğü yol, yol değil.
akıllanacaktır elbet
bin rezillik de görse
sahipsiz değil.
-kadınım-
bacaklarımda kaldı aşkın kokusu
ellerimde teninin yoksunluğu
gözlerimde hala, kapıyı çarptığındaki yitişin
dudaklarım, dudaklarını sayıklamakta hala, annesini arzulayan bir çocuk açlığıyla
hani ağız dolusu bir küfür savurur gibi
hani o sigaradan çekilen ilk nefes gibi
işte, işte öyle benim sana olan yoksunluğum.
Nemli kumlarda keyifle gezen böcek
Yuvana dön
Donanma geçiyor
Sular yükselecek


Süreyya Berfe.
ablamız yelda karataş ın, 'şiir insanın yüzüdür' diyerek muazzam bir tanımlama yaptığı edebiyat dışı tür.
"en güzel , en büyük , en doğru şiir dehşet verici bir gerçeğin baskısı altında hiçbir şey söyleyememektir.insan bazı kere, hatırına gelen bir hayali tanıyamaz, o kadar güzeldir.Zihinde uçan bir fikre yetişemez, o kadar yüksektir.kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir.Bir acz ile feryat koparır yahut hiçbir şey söyleyemez de kalemini ayağını altına alıp ezer, bunlar şiirdir." *
ismini kalbime kazıdım,
Sen sol gözümden akan bir damla gözyaşımdın.
Bir ayyaş misali kaldırımlarda sabahladım,
Bütün bunlar olurken sen farkında mıydın?

Masallar diyarında uçtum bu gece.
Hayatımda ki her isim sanki bir bilmece.
Sen yoktun yanımda haykırdığım saatlerde,
Yağmurun yağdığı o kahrolası günlerde.

Bir bülbül ağlar baş ucumda,
Ölüm varmış en sonunda.
Hayatı karalamakmış tüm olup biten.
Bir hoşçakal sözüyle yitirilip giden.
o özgün duyguların, sis bulutundan geçip, derelerden süzülerek, tek tek beyaz kağıda dökülmüş halidir. iç karmaşasına ait gerçeklerin, gerçekten uzak dışa vurumudur. ekmeğe çokokrem sürer gibi leziz ve akıcıdır.
Kayıtsızım ne varsa toplayıp silkeledim
Tam vaktidir,öncü rüzgar şaşırdı kalbimden geçti

Kraliçe kovanda tutsak, uyanmayacak sanırım
Arıların yazgısında çiçeklerin ömrü gizli

Uygunsuz bir tohumdum, toprak altında bekleyen
Kar yağdı, aydınlandı gece, ama çekirdek buz kesti

Kimse gelmesin, konuşmasın böyle olmayacak
Denizden geçen bulutlar sudan rengini çekti

Sırtımı döndüm kendime, tanımadım hiç kimseyi
Tanısam da fark etmez hepsi önceden söylenti

Kurşunlanmış bir akşam ovada şimşekler çakıyor
Artık aldırmıyorum olsa olsa yağmur güncesi

Adını bilirim, sesini duyarım kapımda bekleyen aşk
Fotoğrafını çektim ansızın karıştı gerçekliği

Yürüdüm usuldan, çok kayıp vermişim anlıyorum
Yalnızdılar, umarsız, derin kuyularda boğuldu sesleri

Kırıldı bitti dedim, en sonunda tükendi sözler
Sarmaşık güldü bir zamanlar zincire vurdum şiiri

Özel Arabul..
edebiyatın olmazsa olmazıdır.kelimelerin birbiriyle bir ahenk içinde anlam kazandığı bir yazı türüdür.bazen külli aşkı bazen cüzi aşkı dile getirdiğimiz yoldur.yaşam tarzıdır.ruhu dinlendirir. hayata bakış açınızı değiştirir.
sanırım en güzel tanımı 'ruhun konuşuşu' olan...