bugün

kimine göre basit bi olaydır özür dilemek, yetersizdir, bi şey ifade etmez.
kimine göre güçsüzlüktür, eziklik diye düşünülür. sürekli söylenirse anlamını yitiren kısa ve öz bi sözdür.
kimine göre anlamı çok derindir.
kimine göre büyüklüktür ve cesaret ister.

insan hatalı davrandığını anladığnda özür dilemesini bilmelidir. gurur, inat, umursamamak..bunlar özrünün önünde engel olmamalıdır.

evet kolay değil karşındakinin yüzüne bakarak "haklısın hata yaptım, seni kırdım" demek. yeri geldiğinde özür dileyebilmek olgunluktur.
hatayı herkes yapar, hiçbirimiz kusursuz değiliz. önemli olan insanın yaptığı hatayı fark etmesidir.

bi de şöyle bir şey var: bazen o kadar sinirleniyoruz ki, özür dilemesine bile müsaade vermiyoruz hatayı yapanın. bırakın dilesin, "ben hatamı anladım" desin.
özür dilemek büyüklüktür diyoruz ya, e affetmek de öyledir.

mevlana nın dizeleriyle bitireyim:

--spoiler--
bir gönül mü kırdın? ağlamalısın.
hele özür dilemesini bilmiyorsan,
senden dost olmaz, senden yar olmaz.
--spoiler--
gayrısamimi insanlar tarafından sığınak olarak kullanılır. bu anlamda insanın attığı çöpleri toplamasına benzer, makbul olan hiç çöp atmamış olmaktır.
insanlara neden zor geldiğini anlamadığım eylem. Gönülden söylenen bir "özür dilerim" hem karşınızdakinin gönlünü almanızı sağlıyor, hem de sizin vicdanen rahatlamanızı. iki taraf da mutlu yani. Aslında tek bir cümle, iki tarafı da büyük bir yükten kurtarıyor ama nedense insanlar bu cümleye öcü gibi bakıyor.
ikircikli bir durumu olan tavır aslında. özür dileyince, yapıp yapıp özür dile ha ne kadar yüzyüz vs derler. özür dilemekten hoşlanmayacağını düşündüğün biri de özür bekler esasında. özür dilemediğin için pişkin durumuna düşürülür. yapıp yapıp özür dilemek çok kötü bir şey. bence özür dilemek problem değil. özrü kabul etmek de problem değil. problem özür dilediğini hatırlamamak, unutmak ve bu sayede de özrü kabul edeni pişman etmek de problem. erdemli olan özür dilemenin kendisi zaten. buna nail olmak bütün mesele.
erdemdir. ama erdemdir nokta deyince bitmiyor. çok çeşitlilikleri var. manevi yaptırımı var. pişmanlığı var. yapıp yapıp özür dilemek gibi bir tavrı da var. işte bu son dediğim cümle sonrası erdemlik midir diye soru işareti gelebiliyor. bir özür dileme görseydim, sadece bir özür dileseydi her şey tamam olacaktı diyenler, özürden mahrum kalırken, bazen de o özür dilemek çok ele ayağa düşüp, her şeyde kullanılmaya çalışılıyor. insan duyguları diyorum, çok garip usta. hakikaten zor. neden büyümememiz gerektiğini, neden yaşını küçültmek isteyenleri, neden eskiyi özleyenleri daha iyi anlayabiliyorum.
"özür dilemek, sizin haksız olduğunuz anlamına gelmez. karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir."

der sigmund freud.
kalpten yapılanı ile dilin ucuyla söyleneni arasında güveni bitiren farklar vardır.
özür diledikten sonra, özür dileyenin , özür dilediği kişiye hissettirmeden kendi içinde, ufakta olsa konunun aslında tam kapanmadığını düşünürse, samimiyetsiz sahte bir özür olacağı durum. hani belki saygıdan mı diyeceğim ama öyle değil galiba. her şeyde bir samimiyeti tutturmak lazım.
Durumumuz yoktu okuyamadım.
kimi insanın gururuna, kibirine yeni düşerek beceremediği; kimilerinin ise gönül rahatlığı ve içtenlikle gerçekleştirdikleri erdem.
(bkz: özür dileyebilmek bir erdemdir)
Kalp kırmak kadar kolay nitekim.
büyük bir erdemdir derler ancak günümüzde pek kullanılmamaktadır.
bir durum.insan birini severse, gerçekten özür dilemesini bilir. daha doğrusu özür dilemekten gocunmaz. erdemliği, sevmekten gelir, önemsemekten.
Ancak ve ancak özgüveni yüksek, kendiyle ve evrenle barışık güçlü insanlara has özelliktir.
Erdemli insan işidir.
Her insanda olmaz.
Kimisinin ağzına pelesenk olmuştur , kimisinin dilinin ucuna dahi uğramamıştır. Özür dilemekten gocunan insan kadar ,özür dilemeyi alışkanlık haline getiren insan da dikkat edilesidir. Her hata özürle affolmaz. Ve surekli tekrarlanan hataların da özrü olmaz.