bugün

Bu aralar en cok istedigim sey.
baki kurtuluş, sen yoksan acı da yok.
gel bana gellll.
Her taraftan görülen bi başlangıç türü çoğu kişinin korktugu ancak kendini sorguladıgında neden korktugunun açıga çıktıgı bir doğa olayıdır...
Zamansız veda. Giderken hiçbir şeyin yarım kalmaması dileklerimle.
biraz doğum gibi. her ne kadar hazırlarsan hazırla kendini birinin ölümüne, yani bildiğin bi' şey olsun, " bu kişi ölecek, kesin" desen de saatlerce hastane koridorlarında gözyaşlarıyla umut ediyosun. doğuma benzeyen kısmı da burda çıkageliyo zaten. o insan nefes almayı bıraktığı zaman derin bi' acı, üzüntü. bi' daha konuşamayacağını, bi' daha nefes alamayacağını bilmek, o kişinin varlığının gerçekten son bulduğunun kafaya dank etmesi. doğum gibi işte, yeni doğan birini istediğin kadar bekle, ne zaman doğacağını bil istersen, ama ilk nefeslerini ilk seslerini duyduğun an o garip, acayip duygular. insanoğlu en çok hazır olduğunu düşündüğü anda bile hazır olamayacak ölüme.
n'ayır n'alan, n'olamaz, sen artık uyan olur mu ?
Senin için eğer zamanındaysa iyi, sevdiklerin için kötüdür. Eğer zamanında değilse senin için de kötüdür.
Korkunç ve soğuktur ölüm. Ölümden ölene dek korkarım.
Genellikle beklenmeyen vakitte insanı el pençe saran hayatin son bulmasidir..

Bazen bir kurtuluş bazen ise bir yok oluştur..
ilk ölü yapraklar aşağıya düşüyor. yağmurla havada bekliyorlar.
kızartan soğuğu hissediyorum.
ilk kez yakan buz ve karı hissediyorum.
onun alındığı o geceden beri.
hz. allah'dandır.

+azrail sebeb bulur manayla aradan seni sıradan alıverir koltuğunun altına karpuz gibi.
en büyük gerçek.
Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır..
Her insanın ölümü kendine aittir. Ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir.
insanın ne şekilde ölürse ölsün,

sonuçta oksijenli solunumun durması sebebiyle cortingen şıtrayse olduğunu öğrendiğim durumdur.

yani yansan, boğulsan, kesilsen, parçalansan...

boşuna demiyorlar:

(bkz: nefes alsın yeter)
Yaşamak aslında bir ölümdür.

(bkz: to live is to die).
http://galeri8.uludagsozluk.com/455/olum_796200.jpg
bir odadan diğerine geçmektir; karşıda iki ayrı kapı olacak aman dikkat!.
dün geceden beri ısrarla karşıma çıkmasının bir tesadüf olmadığına inanıyorum. hem ben zaten tesadüflere inanmıyorum.
kafaya çok takınca devrelerin yanıyor.
ölümü çok düşününce aklıma hep mustafa hakkında her şey'deki mustafa'nın anası geliyor. diyor ki;
aklımı kaçırmamak için aklımı çıkarıp attım.
benimki de o misal galiba.
hayatın en büyük gerçeği kaçınılmaz kimine göre son kimine göre yeni bir başlangıç.
ne kadar zormuş lan,

her seferinde aynısını diyorum, ne kadar zormuş lan...

akraban ölüyor zor, ananen ölüyor zor, deden ölüyor zor, baban ölüyor zor, hepsi birbirinden zor...

esasında ölen için kolay, onda bir sorun yok, ama geride kalan?

her seferinde eşine, kardeşine, annene bakıp, başımız sağolsun demek, 1 yıl içerisinde mezarlığa gitmeyi huy edinen 3 yaşındaki kızına insanların neden ağladığını anlatmaya çalışmak, helak olan anneyi - kardeşi teselli edeyim derken tek göz yaşı dökememek, eşinin yanında fenalaşmasını izleyerek bu da geçecek, kendini topla, metin ol, demek...

çok zor lan, valla çok zor, yeminle çok zor...

ölüm, korkulmaması gereken, hayattaki yegane gerçek.
her nefisin bir gün tadacağı, bir sonun değil ebedi bir yaşamın başlangıcıdır.en kötü yanıda ne zaman ve ne şekilde geleceğini bilmediğimiz bir durum.
ölüm bu neylersin herkesin başında
uyudun uyanamadın olacak
kim bilir nerede kaç yaşında
bir namazlık saltanatın kalacak
taht misali o musalla taşında .
Uykudan uyanmaktır. Yâre kavuşmaktır.
Ölüm bize ne uzak. / Bize ne yakın ölüm. / Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm?
Sözünde durmadı mavi gökler;
Gün kararıyor gitgide ölüm.
Akşam yeli nedameti söyler;
Nedamet yer etti bende ölüm.

Ne yapsam, gün doğmuyor gönlümce;
Sudur akar kendi bildiğince,
Hangi pencereye koşsam gece;
Gitmiyor bu can bu tende ölüm.

Ne vefasız geçmişten hayır var,
Ne gelecekler imdada koşar,
Çoktandır tekneyi aldı sular;
Çoktandır ümitler sende ölüm.

Cahit sıtkı tarancı - ölüm.
en yakınından birinin buz tutmuş yanağında kalan son sakallarına elini dokundurunca hissettiğindir. hiçbir şey yok, tepki yok.