bugün

var olduğunu anlayamadığın, unuttuğun ya da anlayamaz hale geldiğin zaman başlayan süreç.
sonun başlangıcıdır.
sessizce ölüyoruz ve bunu kimse duymuyor. gecenin huzurunu yalnızca kalbimizdeki çığlıklar bozuyor.
Saatin carklari gibi dondururuz dunyayi.
insanın her an her saniye aklımda bulunması gereken acı son.
Ne kadar da bize uğramayacakmış gibi alışmışı oynasak da bu yanilgidan elbet döneceğiz ha bugün ha yarın..
Bazı yazarlara tez gelmesini beklerim.
Herkesi bekleyen kurtuluşu olmayan kaçınılmaz sondur.
ne zaman geleceğini allah'tan başka kimsenin bilmediği, herkesin korktuğu o 'ölüm'.

elbet bir gün gelip çatacak. biraz kafa yorduğunuzda gerçekten insan korkuyor, çünkü nasıl olacağını bilmiyorsun..
o yüzden dua ederiz, 'allah ölümün de hayırlısını versin' diye..

kırmayın dost'lar. sevin, sevilin, sarılın...
24 yıldır meğer hiç bilmeden yaşamışım varlığını. 11 gün önce farkettim. Meğer onun varlığının farkında değilken ne güzelmiş hayat. Şimdi bu gerçekle yaşamak çok zor. Çok ağır.
Her seferinde fazla etkileyen gerçeklik.

Bi boksör vardı. 70'li yaşlarda. Almanya'dan uyuşturucu nedeniyle sınır dışı edilmiş, ailesinden ayrılıp Antalya'ya gelmiş. Çocukluğumdan beri kaleiçi'nde yaşardı. Saat kulesi'nin önünde turist avına çıkar, turistleri bildiği dükkanlara götürüp alışveriş yaptırır Ve komisyon alırdı. Her akşam da diğer hanutçu kankalarıyla içerlerdi. Ucuz pansiyonlarda kalarak yaşamını idame ettirirdi.

Bu adamın kardeşleri de amcamın Berlin'den sık görüştüğü arkadaşları... gel zaman git zaman yaşlandı. Geçen yıl birisi bıçakladı, hastaneye yattı. Orada prostat kanseri olduğunu öğrendi. Amcam gelmişti o ara, hastanede ziyaret etmiştik. Kardeşleri para göndermiş, onu vermiştik. Hastanede kötü halini gören hemşireler onun adına SGK'ya başvuru yapıp huzurevinde kalması için uğraşmış. Fakat geçici bir ikametgah gerekiyordu. Kardeşi amcam vasıtasıyla beni arayıp rica etti, bizim eve geçici ikametgah aldırdık. Tabi o hastaneden çıktığından beri kardeşlerinin gönderdiği parayla ucuz pansiyonlarda kalmaya devam...

Geçen hafta SGK'dan eve gelip onu sordular. Huzurevinde kalma hakkı kazanmış. Hemen amcamı aradım, kardeşlerine haber verdi. Ne yapması gerektiğini araştırmaya başladılar.

Bu sabah kardeşi beni aradı. Eve gelen memurlara nasıl ulaşabileceğimizi konuştuk. Kapatırken de boksörün durumu iyi değil, görsen şaşırırsın ama şuraya bir yatsın biraz iyi olur dedi. Pazar günü iş-güç için amcam gelmişti, 2-3 saat önce kardeşiyle yaptığım bu konuşmayı anlattım amcama. Amcam da yarın gider bakarız demişti, daha 2-3 saat önce...

Az evet amcama telefon geldi, boksörün kardeşinden. Bugün vefat etmiş. Sabah huzurevine aldıracağız, yarın gidelim bakalım dediğimiz adam bugün ölmüş. Boğazım düğümlendi, aradım kardeşini. Cengiz abi dedim başımız sağolsun, sabah ne konuşuyorduk, şimdi ne oldu.

Hakikaten bu ölüm denen şey çok zamansız be.
Kaçış olmayan son.
Bir ölür, bin diriliriz cümlesi karşısında çaresiz kalan kelimedir.
emri hak vaki olunca.
Hiç gelmeyecekmiş gibi uzak sandığımızdır. Halbuki nefes kadar yakındır.
fazıl hüsnü dağlarca'nın ölü adlı şiirinin son dörtlüğünde

Hiçbir dua yerine getiremez,
Benim kainatlardan uzaklığımı.
Yıkamasınlar vücudumu, yıkamasınlar,
Çılgınca seviyorum sıcaklığımı...

şeklinde hem gerçek hem mecaz anlamda "soğuk" olarak nitelendirilen kavram. hayat, canlılık sıcaktır, ölüm ise soğuk.
yine yakup kadri idi yanılmıyorsam yaşayan herkesi ölüm fermanı imzalanmış birer idam mahkumuna benzetir. herkes vaktini beklemektedir.
anne karnındaki bi bebeğe çık dışarı , dışarıda masmavi denizin olduğu pırıl pırıl bi güneşin olduğu yemyeşil ormanlarının olduğu bir dünya burası desen bebek bilmediği şeyden korkacaktır ve asla anne karnındaki kendi dünyasından çıkmak istemeyecektir...
ölümde böyle bişeydir...
acı gerçek denilen şey tırtılın kelebek olarak kozasından çıkmasıdır.
ama ölüm kötü bir son olarak insanlara sunulmasaydı insanlar ilk fırsatta ölmek isterlerdi...
bu nedenle korku programı insanlara yüklenmiştir.
bence dünyanın tadını çıkartın, güzel değişik bir deneyim *
ölüm bu dünyadaki en somut gerçektir. ne güzel ne çirkin, ne zengin ne yoksul ayırdeder o.

gelir...ve alır!!
"Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum."
Descartes.
Ölümden başka herşeyin çaresi var ölümün yok.
dünyadaki tek adalettir.
aslında yeterince yaşadıysan en guzel seydir bence.
Yalan başkası yalan bu dünyada ölümden başkası yalan demiş mesela Candan abla.
vakitsiz gelenlerdendir :ölüm,misafir,hastalık,müjde vb.
Bir bitiş değil, bir başlangıç. Bir yok oluş değil, asıl doğuş. Yalan dünyanın tek gerçek durumu.
“insan, öleceğini bile bile nasıl yaşar?
Ya çıldırır ya da öleceğini unutur…”