Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak'ta protesto edilmesinin ardından yaptığı açıklamada madencilik mesleğinin kaderinde ölümün olduğunu söyleyerek yeni bir skandala imza attı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Zonguldak ziyareti sırasında madencilerin yakınları tarafından protesto edildi. Yaşan...an gerilimin ardından açıklama yapan Erdoğan, "400 kişilik bir ekiple çalışmalar yoğun şekilde devem ediyor. Günle bağlı bir olay değil. Devlet olarak çalışmalarımızı iç ve dış desteklerle yürütüyoruz. Amacımız bir an önce 30 işçiye ulaşmak. Bu mesleğin kaderinde bu var" ifadelerini kullandı.

Madenciliğin kaderinde ölüm olduğunu savunan Erdoğan, kendisini protesto edenlerin de Zonguldaklı olmadığını iddia etti. Erdoğan, "Burada bir kişi, biraz önce ağır hakaret ve küfürler etti. Araştırdık ki buranın insanı değil. Tahriklere kapılmayın. Bakan ve milletvekileri arkadaşlarım netice alınıncaya kadar bölgeden ayrılmayacak" dedi.
Şu dünyada herkese açıklamaktan bıktığım kader kavramı,birde başbakana açıklamam gerekiyor.

ALLAH insanlara akıl vermiştir.Kararlarını kendileri verebilsin diye.

çok basit bir örnekle anlatabiliriz.

elinizde 100.000 tl vardır.Eski para ile 100 milyar var diyelim.

Bu para ile bir araba alacaksınız diyelim.

Hangi arabayı alacağınız size kalmış. ALLAH buna karışmaz.

Ama ALLAH daha siz dünyaya gelmeden sizin hangi arabayı alacağını ne zaman alacağını biliyordu.

Ama biz doğrusu yerine işimize geleni kabul etmeye çalışıyoruz.

Başbakan gençlik bunları yutacak kadar aptal değil.

Sen madenlerde tedbirini alma sonra kader diyerek işin içinden çık.OH ne ala memleket.
bunları söyleyen başbakanın ta kendisidir .avrupada da madencilik yapılıyor ama kimseye bişey olduğu yok .örneğin ; dünyanın kömür rezervlerinin büyük bölümünün bulunduğu almanya ile türkiye de olan maden kazalarının bir birine olan oranı .bundan haberi yok galiba .

o zaman gazetecilerinde kaderi ölüm .kimse yazmasın mı?işcilerimiz ihmalkarlık sonucu hayatlarını kaybetmişlerdir . bunu herkes biliyor .güneş balçıkla sıvanmaz başbakan .
ancak bir tayip erdoğan cümlesi olabilirdi.vicdanı rahatsa diyecek hirbirşeyde yoktur yazık.
mevzubahis cümleyi söyleyen başbakan kardeşimizin, oğlunu bir kaç günlük olmak suretiyle kader olarak nitelendirdiği maden işçiliğine göndermesini dilediğim, beni zıvanadan çıkaran bir söz bu.
bir tayyip erdoğan klasiği. bir kere de hata bizde de be insan evladı, varsa yoksa gider...
utanç verici cümle. az kaldı saltanatınızın bitmesine, çakma demokratlar.
kendini padişah zannetmekten , tanrı zannetmek aşamasına geçildiğini ispatlayan açıklamalardır.
toplumun asıl sorunlarından biridir "kadercilik" .herşeyi dine kadere bağlayan bu zihniyet ,sermayedarların en büyük silahıdır.
bu cümleyi dağda yaşayan, münzevi, böyle esrarengiz bir dede söylese oturup bir düşünürüm bu adam ne diyor diye. vardır bir bildiği derim. lakin sen söyleyince olmuyor be tayyip, çocuğunun gemisi, maaşın vs bunlarla bu cümleyi kurduğun zaman gerçekten olmuyor ya. ama gerçekten kızmıyorum artık sana kızamıyorum çünkü aklı başında birisinin kullanacağı sözler değil bunlar. fasülyeden sayıyorum artık seni, sen konuşurken.
(bkz: türkiye de madencilik)
önlemini alırsan 1 kişi bile ölmez. pozitif bilimlere, fizik kanunlarına inanan bir toplumda skandal sayılabilecek gaf.
pozitif bilimlerle kavgalı anlayışın insanlık adına utanç verici cümlesi.
ve madenciden cevap gelir:
"yüce divan bir politikacının kaderi"
(bkz: darısı öldürenlerin başına o zaman)
birileri bu patavatsız başbakanın eline yazıp vermedikçe konuşmasını, böyle vahim gaflar yapabiliyor her daim. daha niceleri var; askerlik yan gelip yatma yeri değildir ve benzerleri...

şimdi de gitti iran'ın uranyumunu aldı geldi, ben korurum dedi. gazetelere de demeç vermiş, biz de uranyum zenginleştireceğiz diye. zenginleştir eyvallah, gelişelim zenginleşelim de, insan korkuyor be tayyeap. o da elinde patlarsa diye.
Başbakanın söylediği cümledir. Ölüm herkesin kaderidir, sadece madencinin kaderi değildir. Önemli olan yerin onca metre altında nasıl öldükleridir. Acaba kim hangi önlemi almadı? Kim denetleyiciydi? Ruhsatı veren kişiler, kurumlar hangi hataları yaptılar? Yazık her sene aynı hikayeyi baştan okuyoruz.Bence ölüm madencinin kaderi değildir. Ölüm onca aileyi babasız, kardeşsiz bırakanlarındır.
recebimden inciler köşesi diye bi köşe açsak çok güzel olur ama neyse susuyorum ama herkes susmaz bunu bil kasımpaşalı recebim.
....Bu ülkede yaşamları..Halkarını terleri ile değil,siyasetle gelen imamların vermesi..
akla bu nasıl kaderdir, ölüm nasıl belli bir kitleye kader olarak mal edilebilir, kaderi belirleyen dış etkenler var mıdır... ve daha nice soruları akla getiren ve insanı kader anlayışını sorgulamaya iten bir garip tümce. ayrıca ek eylemi düşmüş bir isim cümlesidir.

konuyla alakalı ve çağrışımsal olarak bir tümce de benden:
"eğer kaderse bu, işte isyan edilmesi gerekendir de bu!"
recep tayyip erdoğan kişisinin seçimlerden önce oy satın almak için akepeli belediyelerin bütçesinden dağıttığı kömür poşetlerinin üzerine yazdırması beklenen özlü söz:
görsel
(bkz: madencilerin tabutlarının türk bayrağına sarılması)

(bkz: sehit)

(bkz: ben bundan hiç birşey anlamadım)
(bkz: kaderin böylesine yazıklar olsun)

başka bir ülkede, o ülkenin başbakanının söylemesi halinde afaroz edileceği bir söz iken, ülkemizde sessizce söylenip geçilen sözdür.
emek düşmanı taşeronlar, yine at koşturmaktadır. çünkü devletin en yukarısı bile bu duruma "kader yahu" diye geçiştirmiştir.

sahi bir sendika kavramı vardı ne oldu ona?

(bkz: yedik biz onu)

(bkz: hamdolsun)
söyleyenin aklından şüphe edeceğim cümle. maalesef söylenmiştir.

(bkz: recep bey)
göçükteki iki madencinin hala bulunamaması acı gerçeği karşısında allah akıl ihsan etsin denilecek sözdür.