bugün
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması18
- diamond tema22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- yurtdışı çıkış harcı11
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj40
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği9
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
amatör şairlere ve yabancı şairlere ait şiirlerdir. (hakkı yenen enfes şairleri saymıyorum bile)
küçük travma
neyse işte..
en azından
bu sene belediye iyi çalıştı
yan yana oturup sustuğumuz bankı
kaldırıp götürdüler
şair: http://sekiznumara.blogspot.com/2010/03/kucuk-travma.html
neyse işte..
en azından
bu sene belediye iyi çalıştı
yan yana oturup sustuğumuz bankı
kaldırıp götürdüler
şair: http://sekiznumara.blogspot.com/2010/03/kucuk-travma.html
KEDi VAKTi YA DA ULTRA-ZONEDA LÂLE MÜLDÜR HÂLLERi
KEDi VAKTi YA DA ULTRA-ZONEDA LÂLE MÜLDÜR HÂLLERi
Hüseyin Alemdar
Bir kez bile görmüş olsam/Sen derim sevdiklerime
Tanımasam bile/Sen derim sevişenlerin tümüne*
Ben sana kediydim hayatımız iki sarı ikindiydi yazda
sen bana kediydin yaşayıp yaşamamaktı gözlerimiz
sen bana kediydin ısınmış birer kıştı ellerimiz
sen bana kediydin bilmem kaç masum şiirdi kirpiklerin
sen bana kediydin Buhurumeryem bir anıydı yüzün
ben sana kediydim kanatlı melek çoğalmasıydı susmamız
ben sana kediydim sevmelerden Musevi bir sevmekti kalbin
ben sana kediydim ağzımın tuttuğu her şey bembeyazdı
sen bana kediydin aşkı aşkla tutma oyunuydu dudakların
sen bana kediydin pastel dokunuşlardı patilerin
sen bana kediydin adı Fatoş bir kedi mahcup anne
sen bana kediydin ruh hâlin ağlama biçimimdi
ben sana kediydim süt ve şarap dökmüş kedi her hâlim
sen bana kediydin Kuzey Defterleri bir anlamdı alnın
ben sana kediydim âh, boğazlı kazak bir hüzündü ömrüm!
Sen bana kediydin sende akşam turuncu kokardı
ben sana kediydim cennetimiz gidememeklerde bir köydü
sen bana kediydin kedimden ürkmüş serçe sürüsüydü paranoyan
ben sana kediydim bir adım daha vardı, gri bir kedi unutmak
sen bana kediydin miyavlamaların şiirdi lehçemde
ben sana kediydim hayatımız ara renklerdi hikâyelerde
Biz bize kediydik Bazı insanlara yağmur yağıyordu**
*) Jacques Prévert
**) Lâle Müldür
Ultra-Zoneda
LÂLE MÜLDÜR HÂLLERi
KEDi VAKTi YA DA ULTRA-ZONEDA LÂLE MÜLDÜR HÂLLERi
Hüseyin Alemdar
Bir kez bile görmüş olsam/Sen derim sevdiklerime
Tanımasam bile/Sen derim sevişenlerin tümüne*
Ben sana kediydim hayatımız iki sarı ikindiydi yazda
sen bana kediydin yaşayıp yaşamamaktı gözlerimiz
sen bana kediydin ısınmış birer kıştı ellerimiz
sen bana kediydin bilmem kaç masum şiirdi kirpiklerin
sen bana kediydin Buhurumeryem bir anıydı yüzün
ben sana kediydim kanatlı melek çoğalmasıydı susmamız
ben sana kediydim sevmelerden Musevi bir sevmekti kalbin
ben sana kediydim ağzımın tuttuğu her şey bembeyazdı
sen bana kediydin aşkı aşkla tutma oyunuydu dudakların
sen bana kediydin pastel dokunuşlardı patilerin
sen bana kediydin adı Fatoş bir kedi mahcup anne
sen bana kediydin ruh hâlin ağlama biçimimdi
ben sana kediydim süt ve şarap dökmüş kedi her hâlim
sen bana kediydin Kuzey Defterleri bir anlamdı alnın
ben sana kediydim âh, boğazlı kazak bir hüzündü ömrüm!
Sen bana kediydin sende akşam turuncu kokardı
ben sana kediydim cennetimiz gidememeklerde bir köydü
sen bana kediydin kedimden ürkmüş serçe sürüsüydü paranoyan
ben sana kediydim bir adım daha vardı, gri bir kedi unutmak
sen bana kediydin miyavlamaların şiirdi lehçemde
ben sana kediydim hayatımız ara renklerdi hikâyelerde
Biz bize kediydik Bazı insanlara yağmur yağıyordu**
*) Jacques Prévert
**) Lâle Müldür
Ultra-Zoneda
LÂLE MÜLDÜR HÂLLERi
bu kişiler ya ergendir ya da bir şekilde aşırı duygusal bir süreç içindedir. diğer halde keşfedilmeye değer bir şair ve şiirleri bir şekilde doğru zamanda keşfedilir nasıl olsa.
kesinlikle alper gencer şiirleridir. enfeslerdir. onur ünlü vasıtasıyla duyurulmaya çalışılmaktadır.
"...
seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat
geniş odalarda. bir oksijen çadırında.
ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim
"
"yanılıp yakana bakışımı taktığında
belge miyim varoluşuna
ve bir hüznün yankısıysa eğer şiir
sana yaklaştıkça şiire yaklaşıyorum demektir"
yine lale müldür
seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat
geniş odalarda. bir oksijen çadırında.
ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim
"
"yanılıp yakana bakışımı taktığında
belge miyim varoluşuna
ve bir hüznün yankısıysa eğer şiir
sana yaklaştıkça şiire yaklaşıyorum demektir"
yine lale müldür
Ekmek Kokusu Gibi Bir "Ş"y Larnaka
Kılık değiştirir yangınlarda
Günah çıkartan arsız karanlık!
Dar gecelerde mis kokar umut
Yasemenler dizeriz göğe
Ekmek kokusu gibi bir "Ş"y
Özlemek !
Uçuşan saçlarımızı vermiyor masallar.
Öldüler!
Böceklere emilen düşleriyle.
içli dışlı kimsesizlik sokaklar
Yalnızlık açan sardunya sabrı alnımız
Beyaz salıncağa gömülü
Sesimden tanıyor Andrulya
Her sabah tozunu alıyor çocukluğumuzun
Hâlâ güneyden esiyor anılar
Göçmen dudaklarımıza
Bundandır, içimizin notası kekeme bir do
Mi'ye ulaşamayan
Mine Ömer
Aralık 2009
Kurşun Kalem Ed. Dergisi Sayı, 5
Mayıs-Haziran 2010
Kılık değiştirir yangınlarda
Günah çıkartan arsız karanlık!
Dar gecelerde mis kokar umut
Yasemenler dizeriz göğe
Ekmek kokusu gibi bir "Ş"y
Özlemek !
Uçuşan saçlarımızı vermiyor masallar.
Öldüler!
Böceklere emilen düşleriyle.
içli dışlı kimsesizlik sokaklar
Yalnızlık açan sardunya sabrı alnımız
Beyaz salıncağa gömülü
Sesimden tanıyor Andrulya
Her sabah tozunu alıyor çocukluğumuzun
Hâlâ güneyden esiyor anılar
Göçmen dudaklarımıza
Bundandır, içimizin notası kekeme bir do
Mi'ye ulaşamayan
Mine Ömer
Aralık 2009
Kurşun Kalem Ed. Dergisi Sayı, 5
Mayıs-Haziran 2010
muhtemelen dandik şiirlerdir.
buraya yazıldığı anda keşfeden sayısının artmasına sebebiyet verecek şiirlerdir.
(bkz: batuhan dedde)
kaldirimlar
1
sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
yolumun karanlığa saplanan noktasında,
sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
i̇n cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
i̇çimde damla damla bir korku birikiyor;
sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
i̇ki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.
daha çözemedim.
1
sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
yolumun karanlığa saplanan noktasında,
sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
i̇n cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
i̇çimde damla damla bir korku birikiyor;
sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
i̇ki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.
daha çözemedim.
kendi yazdığı şiirlerdir. sonuçta keşfediyor kendi düşündüğü kelimelerin birbiriyle ahenkini.
facebook'ta boku çıkmamış şiirlerdir.
bir küfür iliştir bakışına
ve öyle karış kent ahalisine
kibar ol yalnız, nezaketi elden bırakma:
- af edersiniz bayım, sizin sülalenizi!..
ve öyle karış kent ahalisine
kibar ol yalnız, nezaketi elden bırakma:
- af edersiniz bayım, sizin sülalenizi!..
ah muhsin ünlü şiirleridir.
bir tanesi ;
su ciğerimizden kaçardı denizlerden bilinirdik
bir tohumu ağaçtan beri açıklayabilirdik
yanlışlıkla simurglardık uçurtma uçururduk aslında
şimdi oturmuş otobüsün gelmesini bekliyor
ve gül üstüne gül düşlüyor mutlaka
işte susku gönlüme iniyor indi
şehirli bin banliyö geçti üstümden sustum
ah beni üflememişler ki beni
ben aslında taşradan önce kuruldum
kutsal kitaplar gibi içime sinmişti adın
gözlerinin dindiği yerde cildin uzzalaşırdı
içerenköy'de inmeyeydin o otobüsten ah!
ah sanki ebu dücane ata çıkardı ama
gözlerime öyle bakma annem ilkokul öğretmeniydi benim.
bir tanesi ;
su ciğerimizden kaçardı denizlerden bilinirdik
bir tohumu ağaçtan beri açıklayabilirdik
yanlışlıkla simurglardık uçurtma uçururduk aslında
şimdi oturmuş otobüsün gelmesini bekliyor
ve gül üstüne gül düşlüyor mutlaka
işte susku gönlüme iniyor indi
şehirli bin banliyö geçti üstümden sustum
ah beni üflememişler ki beni
ben aslında taşradan önce kuruldum
kutsal kitaplar gibi içime sinmişti adın
gözlerinin dindiği yerde cildin uzzalaşırdı
içerenköy'de inmeyeydin o otobüsten ah!
ah sanki ebu dücane ata çıkardı ama
gözlerime öyle bakma annem ilkokul öğretmeniydi benim.
güncel Önemli Başlıklar