bugün

1) birkaç uğur böceğini aynı kağıda koyup kağıdı onları öldürmeden top yapmak ve yakmak.
2) gazeteleri yakıp aşağı atmak bir adamın kafasına düşmesi saçının yanması.
3) beden eğitimindekilere okulun dışından kız kaçıran yakıp fırlatmak kendü fırlıyodu tabii.
4) sineklerin kanatlarını kopartık kıçlarına pergel sokmak.
5) bütün mahalleli çocukları örgütleyip marketçiye taş attırmak hepsinin gelmesi ortalığı savaş alanına çevirmesi benim onları yönetmem bi hareketlilik sezip kaçın demem bende koşarken minik canıma yakalanmam ağlatılmam.
sokaktan geçen patates-soğancı nın kafaya balkondan su boşaltmak.
arkadaşımın yakasını kibritle yakmak.
sessiz sakin görünen bir arkadaşını seçip, bir bahane uydurup tokat atmak.
her çocuk yapmıştır bunu. genelde bu arkadaş sevilmeyen biri değildir, sessizdir sadece.
kavgacı ruha sahip olmayan, ama içine kapanık da olmayan bir çocuk olarak bu hareketimi şimdi düşündüğümde nedenini hala tam olarak anlamıyorum ama çok pişman olduğumu hatırlıyorum.
annenin yaptığı cam boymaları, vitrayları fian kırmak. zevkine değil tabi yanlışlıkla. ama onca emek çat diye gidiyordu. karşılıksız mı kalıyordu peki? hayır. pat diye vuruyordu anne tokadı.
olay 1:
bir dere kenarına gidilir. etraftan çalı çırpı toplanır ve ateş yakılır. ateş yanmaya devam ederken ince bir fındık ağacı dalı kesilir ve bıçakla şiş haline getirilir. sonra dereye gidilir, bir tane kurbağa yakalanır ve daha önceden hazırlamış olduğunuz şişe, kurbağa hala canlıyken, arka iki bacak arasından sokarak ağzından şiş çıkartılır. şişe geçirilmiş kurbağa ile birlikte köz haline gelmiş ateşin yanına gelinir ve közü bir sopa vasıtası ile düzelttikten sonra şişteki kurbağa ateş üstüne konulur. 5-10 dakika kurbağa iyice kızana kadar beklenir, iyice kızdıktan sonra şişteki kurbağayla birlikte dere kenarına tekrar koşulur, şişteki kurbağa hızlıca suya sokulur, ços sesi duyulur. Görev tamamlanmış olur.
Çok canice biliyorum pişmanım.

olay 2:
komşumuz evde yokken sırf kıllık olsun diye bahçesinde bulunan odunları birinci kat tuvalet penceresinden içeri doldurmak.
pişmanım.

olay 3:
arkadaşlar ile toplanmış otururken canınız sıkılıyordur, yapacak bir şey aranıyordur. evde olmadığı bilinen komşunun bir penceresi arkadaşlarla seçilir. seçilen camı ilk kıran müsabakayı kazanır.
pişmanım.

olay 4:
arkadaşlar ile birlik olup bir adet köpek bulunur. kovalanır kovalanır ve bir köşeye sıkıştırılır. taşlanır, sopalarla dövülür.
pişmanım.

olay 5:
olay 1'de bahsedilen derenin kenarına bir pet şişe ile gidilir. dere kenarına tünemiş ve gruplaşmış iribaşlar (kurbağa yavrusu) el ile yakalanır, yanımızda getirilen pet şişeye doldurulur. kıl olduğun komşunun evinin bahçesine öğle vakti girilir. şişeden alınan tek tek alınan iribaşlar beyaz duvara fırlatılır. fırlatılan iribaşlar duvara yapışır kuruyarak ölür ve beyaz duvarda siyah siyah lekeler yapar.
çok pişmanım.
daha yeni yeni cinsel hayatı öğreniyordum, elime her fırsat geçtiğinde milleti çaktırmadan taciz ederdim. pişman mıyım?! yoo gayet iyiyim aslında.
mahalledeki kedileri boncuk mermili tabancayla vurmak.(ya da taş atmak)

kağıtlardan yaptığımız okun ucuna iğne sokmak ve boruyu öyle üflemek.

su dolu şişenin ucunu çivi ile delip,balkonun altından geçenleri ıslatmak.

eriğe dalmak.

kapı önünde terlik bırakanların terliklerini yollara savurmak.

pazardan gelen teyzelerin (yolda dinlendikleri zaman) pazar poşetlerinin içine taş koymak.

oyunlarda sürekli her boka itiraz etmek.

mahalleye yeni gelen çocuğa ilk günlerde hayatı zindan etmek.(sonra kanka olmak)

balkonda asılı haldeki temiz beyaz çamaşırlara el yüz silmek.

alt kattaki komşunun balkonuna tükürmek.(özellikle çamaşır asılı haldeyse)

para üstünü hunharca harcamak.

sokakta bulunan köpeğin boynuna ip bağlayıp mahalle mahalle gezdirmek.(bu çok adice)

aklıma geldikçe yazarım ben.
annemin çöpe atması için elime verdiği sulu, vıcık vıcık çöp poşetini mahallenin kahvesinden içeri sallakmaktır.
6 yaşındayken yaralı bir kediyi taşın üstüne koyup arkadaşlarla turnike usulü taşlamak.

büyüdükten sonra kedilerden korkmak. eksilemeyin vicdan azabından ölüyorum.
annesinin gününde tuvalete gidip klozet kapağına uhu sürmek, eve gelen misafirlerin ayakkabılarını toplayıp çöpe atmak, salonda futbol oynayıp cam, çerçeve, vazo ne varsa indirmek. koltuk kenarlarına sümüğünü silmek. çocukken her birimizin içinde bir hain evlat ökkeş olmuştur.
okul cikisi girdim kirtasiyeye, ikiyuzelibin kagit para verip kirtasiyenin dukkan icinde ki cekilisine katildim silgi cikmisti. Baktim adamin sirti dönük attim kagidi kavanoza geri baska cektim futbolcu dergisi cikmisti cok sevinmistim.

Bu da boyle bi animdir.
dedenin cebindeki paraları yürütmek ardından yaşlı başlı adamı arkandan koşturmak.
ismini bilmediğimiz aşk romanını 5 tl' ye satın aldıktan sonra romanın sayfalarını koparmak,üstüne 25 TL yazan kağıt ekleyerek başka kitapçıdan fantastik roman almak.

Benzin gibi değil tabiki ama gazete kağıdına sıvıyağ dökmek sonrasındaysa,kibritle yakmak. Ateşin daha çok yayılması için cam şişe'yi güneşe doğru tutmak.
aynı anda hem kedi besleyip hem de akvaryum sahibi iseniz, akvuryumdaki balıklarınızın ölmesi kedinizin ölmesinden önce olacaktır. balıklar öldükçe kalakalırsınız öylece. dışarda da kediniz var, canınız, karnı tok olsa da gözü aç, ölenle de ölünmez,ölmüş japon balığınızı kedinize yemek yaparsınız. bazı insanlar bunu caniliğin dibi olarak yorumlasa sa siz gizliden gizliye doğanın dengesini korumayı kendinize misyon edinmişsinizdir. ne yapalım yani balık ziyan mı olsaydı. yine de bu şerefsizlik olduğu gerçeğini değiştirmez.
marketlerden abur cubur çalmak.
bisiklete binmek isteyen iki arkadaşı birbirine dövdürerek döveni bindirmek.
kahvehanenin üst katına çıkıp, tuvalet penceresinden yan taraftaki hamam kubbesine atlayarak kadınlar gününde küçücük buğulanmış kubbe camlarından kadınları izlemek.
uyumayıp babayı anneyi dikizlemek, annenin cüzdanında para aşırmak suretiyle yapılan şerefsizliklerdir.
yeni dogmus kardesimi uyurken, goz kapaklarini zorla aralamak suretiyle uyandirmak, dudagindan opmeye calismak (hem ensest, hem pedofili hem de escinsel durtulerim varmis). sonra o da cok buyuk bir serefsize donuserek benden ocunu aldi tabii, orasi ayri.
Komşunun mallarını çalmaktır.
hangi biri yazilsa az kalir. abimin kafasina sehpa ilemi vurmadim, filmlerde gordugum hareketleri arkadaslarim uzerindemi denemedim. misafir gelcek diye annemin hazirladigi yemekleri dokmedim mi. bu boyle uzar gider.
annenin yaptığı pudingi ağır ağır yiyip, tüm kardeşler bitirince canlarını çektire çektire yemek. napalım onlarda o kadar hızlı yemeselermiş.
zillere basıp kaçmak, arkdaşını veya kardeşini durduk yere çıkar yokken yokken bile ispiyonlaamak gibi daha birçok davranıştır. genellikle mantık aramamak gerekir. çocuk aklı deyip geçilir.
civcivleri yıkayıp kurusunlar diye kanatlarından tutturup ipe asmak.