bugün

türkiyeyi mahveden zihniyete ait yaratıklardır.
çağdaşlığı kendi istedikleri gibi dayatmaya çalışan , devletinde bunu asli görev edinmesi gerektiğine şiddetle inanan insanlardır.

bakınız :
http://www.youtube.com/watch?v=vMokLUeikRc
akp'li yaratıklardan daha iyi oldukları kesindir. bir s.ke yaramaz, daha dünün ticanileri bugün demokrasi dersi vermeye başlamış!
işte buna gülünür!
'ezan.. hadi ezan.. bir de kur'an okumaya başladılar' diyor ya. kasete çektim bu konuşmayı her gün dinliyorum. hayvan sesi zihni dinlendiriyormuş.
hangisine bakınca Allah'ı hatırlıyorsunuz?

günün sorusu bu.
üniversiteli kadınlar derneği üyesi kadınlardır.
'o kafalarına saten pırıl pırıl başaörtülerini takıp başları dik birşekilde yanımızdan geçişlerini hazmedemiyorum' diyor menopoz teyzemiz ulan kokoş bende senin bu şekilde saçmalamanı hazmedemiyorum napayım ama cahilliğine verip susuyorum.
dik olan hiç bir şeye tahammül edemezler.
(bkz: istikrar senin neyine vesayet) sen göbeğini kaşıyan bidon kafalının karısı değil misin? istikrar senin neyine? sen hatta bu ülkede yaşama bile öl yani.
'senin neyi istikrar' diyor temizlikçisine. temizlikçiden insan olur mu yahu? insan olsa ona temizlikçi denmezdi değil mi. lan temizlikçi sen etrafı temizle, ben senin yerine de düşünürüm.
bir çoğu üniversite hocasıdır ve emin olun tesettürlü kızların yüzlerine yansıyan masumane güzelliği kıskanırlar. zira bariz çirkindirler. kadın zarafeti, naifliği yoktur.
yarım kadınlardır.
videoyu izlemeden sadece başlık üzerine yorum yaparsak; tahammülsüz kadın yarım kadındır.
tahammül ve tamahkarlık cinsilatifin en önemli sıfatlarıdır, görevleridir.
bu sıfatlardan mahrum kadınlar erkek olmaya çalışan ve kendine zulmeden bireylerdir.
zulüm kelimesinin sözlük anlamının da "yer değiştirmek" olduğunu hatırlatmakta fayda var.
"kerameti kendinden menkul" insanlar topluluğudur.

28 şubatın çığırtkanlarıdır bunlar , bu devletin 35 milyar dolarının iç edilmesi pek de hoşlarına gitmiştir...

aydın doğanı akp yanlısı ilan edip , her "şeriat geliyor" başlığıyla gaza gelebilecek mide yapısına sahiptirler.

susurluk gibi olaylar patlak verince , çanak çömlek balkona koşarlar , yine aydın doğan kanallarının duyurusuyla ışık kapatıp yakarlar , ama bu karanlık olayların tertipcilerinden biri olan ergenekon terör örgütü açığa çıkarılınca pek bir zorlarına gider , oyuncakları ellerinden alınmış çocuk gibi zırlama başlarlar...zira amaçları üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.

sağ kaynaklı kişiler suçlandığı zaman "vurun Allahsıza" nidalarıyla coşarlar ama kendi görüşlerine yakın birileri suçlandığı zaman savcıların satın alındığını iddia ederler , aynı kaynaktan sevmedikleri partiye dava açıldığı zaman kulakları ağızlarına varır , zira yüzsüzlüğün ansiklopedisini yazacak karaktere sahiptirler...

iddialarını doğru,özgürlükçü ve karşılıklı saygı çerçevesinde açıklayamadıkları için cinsel organ isimlerini ağızlarına almaya bayılırlar.zira halk bir şekilde demokratik yollarla ve tepkisiyle bunların cinsel organlarını kesip ağızlarına vermektedir..zira ünlü tabiriyle işin "raconu" budur , inönü'den itibaren iktidarı kaybetselerde sivil ve askeri bürokrasi sayesinde devletin ve demokrasinin ırzına geçenlere yapılacak müdahale en fazla bu olabilir.bilinir ki darbeler , muhtıralar , devletin işleyişini yavaşlatmalar , kriz çığırtkanlığı , "367 elin kaosa "kalması başlıkları , genç subayların psikolojik durumlarını tahlil etmeler asla millet tarafından yapılan şeyler değildir.

pek dinlemeseler de bir bakınız daha vermekte fayda vardır ; zira artık her platformda ayar yiyen bu tayfa ve sürüngenleri son çırpınışlarını yaşamaktadırlar :

http://www.youtube.com/watch?v=d88RY_BI7dA&feature=related
( açıklama : videodaki başlığa katılmıyorum.kişilerden yola çıkarak parti taraftarlarına ya da aynı görüşe sempati duyanlara karalama yapılamaz. )

bizi yıllardır irana , arabistana gönderilenlerin gideceği en güzel yer suriyedir aslında.çünkü salyalarıyla peşinden koştukları baas tipi yönetim anlayışı dünyada bir tek orda hakimdir.fakat biz bir üstadın sözüyle cümlemizi sonlandıralım.varsınlar millete "insancık" diyenler , aslında içinde bulundukları durumun vehametini ufak da olsa Allahın kendilerine bahşetmiş olduğu vicdanlarıyla anlasınlar...
sürekli başkalarını karalamaya çalışarak kendilerini rahat hisseden tiplerdir.
zihinlerini özgürleştirememiş olanlardır.özgürlük, bir toplumda çeşitlilik gerektirir.ama bu bahsettiğimiz tiplerin 'öteki' ne tahammülü yoktur.herkesin 'biz' gibi olmasını 'biz' gibi düşünmesini isterler.
özgürlükte bu anlamda onlar gibi davranmakla mümkündür.ya onlar gibi davranırsınız ya da 'öteki' olmaya mahkum olursunuz.

bir de üstelik bu durumun çagdaşlık oldugunu kabul ederler.çagdaslık onlara göre demek ki diğerini yok saymayı, digerinin bir takım haklara sahip oldugunu görmezden gelmeyi gerektiriyor.kısaca 'öteki' ne tahammülsüzdürler.
(bkz: ötekine tahammülsüzlüğün zirve yapması)
birbirlerinin evlerinde toplanıp, çay, muhabbet ve dedikodu yaparlarken, belediye çöpümüzü almıyor, yollar hiç düzgün değil, alt yapı yetersiz diye akp belediyesini kötülerler. işin traji komik yanı ise bunu yaparken, bağlı oldukları çankaya belediyesinin chp'nin elinde olmasıdır. *
(bkz: gülermisin ağlarmısın)
(bkz: yine de akp nin suçudur)
"çağdaş"(!) olduklarını iddia eden, ancak kendilerine benzemeyenlere hiçbir şekilde tahammül edemeyen kadınlardır. ellerinden gelse, herkesi kendilerine benzetip, hiçbir farklı düşünceye, görüşe, carta curta mahal vermezler. bir de "demokratım, demokrat!" diye ortalarda dolaşırlar. komiktirler.

etraflarındaki, kendilerine benzemeyen herkesi ölesiye eleştirirler, ancak kendilerinin de bu ülkeye kattıkları ona buna bok atmaktan, polemik yaratmaktan, mikrofonu kapıp "ay ezandan çok rahatsız oluyorum vallahi" demekten başka bir şey değildir.

ezandan, kurandan rahatsız olunarak ülkenin temizleneceğine inanırlar.
ulusalcıdırlar ve kafaları pek degişik konulara basmaz, kalaıplar ile konusurlar, bunlardan en önde gideni, chp milletvekili cana arıtman dır ve kocası izmir masonlar locası üstad ı azam ıdır.

http://www.stargazete.com...i-aritmanin-esi-83182.htm
çingene götü gibi durmadan zırlayan bir çeneye sahip olan kadınlar kümesidir.
elestirdikleri, karsı oldukları, grubun karakter tarzındadırlar. yani, karakter olarak al birini vur otekine...

sanırım bu iki grup birbirlerini yetistirmis. kendisine benzemeyene uyuz oluyorlar. biri camiye gitmeyene uyuz, digeri de camiye gidene uyuz.
çağdaş(!) kadınlardır. faşizanlığın ve yobazlığın doruk noktalarındadırlar. ezanı türkçe yapan zihniyetin aynısıdır. "kapansın camiiler açılsın meyhaneler" insanlarıdır.

edit: 2. dakika 30. saniyede kırmızı saçlı kadının fetva verdiğini ve başörtüsü'nin kur'an da geçmediğini iddia etmesi daha neşelidir. bunlar kur'an tefsirini ruhat mengi den almışlar belli. (bkz: nur suresi)