bugün

bazen sırf maddi kısıtlı imkanlardan dolayı, bazen sırf zevk için çayı ekmeğe batırıp, ortaya çıkan sulu ekmeği yeme işidir.
maddi sıkıntısı olmasada insanın çok güzel olduğu için yaptığı eylem
yalnız bu olaydan sonra aynı çay bi daha içilemez çünkü tadı ve rengi gayet bozulur..
bu eylemi gerçekleştiren en kalabalık grup ne maddi zorluk çekenler ne de zevk için yapanlardır, bu grup dişleri olmadığından çiğneme zorluğu çeken dedeler ve ninelerdir. bu işi zevk için yaptığını beyan eden sözlükçülerde benim gibi bu haraketi dedelerinden görüp, bilinç altında yerleştirmiş özentilerdir. ama güzelde olur şimdi allahı var..
(bkz: ekmek banmak)
(bkz: caya biskuvi banmak)
babaannelerin yaptığı eylem. takma dişleri eskitmemek nedeniyle girişilen uğraş
bir başka versiyonu için :
(bkz: caya biskuvi banmak/@blindguardian)
(bkz: çaya abanmak) *
soğuk bir kış gününde, buğulu cam kenarında yapıldığında tadından yenmez eylem.
dışarısı buz, parmaklarınızı, avuç içinizi ısıtan bir bardak, tavşan kanı kıvamında çay, fırından yeni önünüze gelmiş dumanı üsütünde, yarıldığında buğusu yayılan bir ekmek. son derece hoş bir ikileme.
ağzında aft çıkan kişlerin (çin işkencesi) ekmeği yeme şekilleri buna rağmen yinde de çok acır ağzınız.
Belki yiyecek başka bir şey olmadığından, belki de zevkten yapılan eylem.
kızarmış ekmekse çok güzel olur. tadından yenmez hatta.
90'lı yıllarda çocuk olmuşların zevk alarak yaptığı eylemdir. abur cubur bir, çaya ekmek banmak iki. işte biz böyle beslendik!
çocukken çok keyifliydi,mutlu ederdi bizi.arada bir püskevitle yaptığım çocukluğumu yad ettiğim eylem. güzeldi be.
Bir bisküvi banmak gibi değildir.
Cocukken cok keyifliydi. Simdilerde yok tabi.
Saçma salak eylemlerden biridir.
çok özenirdim o güzel insana, çaya ekmek banarak yerdi çok da severdi. keşke imkanım olsaydı da güzel güzel kahvaltılarda birlikte olabilseydik.