bugün

hastalıklı biriymişsin gibi sorduklarına cevap alamamak, asansörde falan gördüğünde sanki bir yaratık varmışçasına yüzüne kapanan asansör kapısı ile haşır neşir olmak gibi eylemlere alışmayı gerektiren hadise.

dünya üzerinde son kadın olarak kalsan ve insan neslini devam ettireceksin yat onunla deselere yatmam ama kadın sanki ben sürekli ona karşı bir cinsel istek duyuyormuşum modunda geziyor. fikrin kötü be ablam. 40 yaşında ve boyu 150 olan siyah birşeye karşı nasıl bir ilgi duyabilirim ki?
komiktir.
biraz düşününce trajikomik!
(bkz: ne muhafazakar komşumuzdun sen fidan abla)
(bkz: sen bir binada mı yaşıyorsun vay be)
(bkz: aziz seth)
(bkz: tanrı bizi kutsasın)
(bkz: bu ne lan)
dikkatli olmayı gerektirir her daim. bakmışsın bir gün baltayı kapmış binadakileri kesmeye başlamış, olmazsa vücuduna bomba sarmış intihar dalışı yapmaya niyetlenmiş, o da olmadı tiner çekiyor bu çarşaflı birisi, uyuşturucu kullanıyor, aşırı dozda alkol alıp mahalleyi ayağa kaldırıyor olabilir. her yönüyle tehlike vardır ve dikkatli olunmalıdır.

müslümanlara terörist gözüyle bakan batılıların gözüyle bu ülkeye, bu insanlara bakanlar! hala utanmanız, arlanmanız kaldıysa utanın!
sadece bazı hususlarda dikkatli olmayı gerektirir.

mesela benim ev sahibim bir hacı. eşi çarşaflı bir bayan, oğulları falan var büyüklü küçüklü.

işimiz düşüyor, beceremeyeceğimiz tamir işleri oluyor. çağırıyoruz çocukları, geliyorlar yardım ediyorlar sağ olsunlar. hatta arada bir çarşaflı hanımı görüyoruz, bir derdimiz bir ihtiyacımız var mı soruyor. bir şey olur da anlatırsak "oğlanlardan birini yollayayım halletsin" diyor. arada bir bize yemek getiriyor falan filan.

biz de yanına gideceğimiz zaman oturup kalkmamıza, üstümüze başımıza dikkat ediyoruz; ki bunu yapmak için karşınızda çarşaflı bir bayan bulunması da gerekmiyor zaten. kızlı erkekli arkadaşlarımız evimize geliyor, birlikte kalıyoruz. çoğunlukla ev sahibimizin haberi oluyor. herhangi bir müdahale de yok. konuşuyorsa bile yüzümüze karşı gayet saygılı, hiçbir sorun yaşamadık şu güne kadar.

gördüğünüz gibi değişen bir şey yok, tuhaf bir durum da yok. bazen önyargılarımıza yenik düşüp, biz mi ötekileştiriyoruz acaba insanları?