bugün

bugün farkettiğim gerçek. çalışmaktansa gezip tozmak, eğlenmek insan ruhuna daha yatkın. daha bir mutlu oluyor insan.

bunun sebebi de insanın bu aleme ait olmayışıdır. asıl mekanımızda çalışmak vs. gibi eylemler yoktur.

not: ikinci paragrafı bir yerlerde okudum lakin kaynak verememekteyim.
(bkz: çalışmak yorar) (bkz: pavese)
"ayrıca da benim dna'mda çalışmak yooogğh" recep ivedik'ten tüm insanlığa gelsin.ya da hepsine gelmesin bize gelsin sadece.
sevilen işin yapılmasıyla çürütülebilecek iddia.
bunun olmadığı bir durumda android olunur.
insan doğasına veya ruhuna aykırı olan ya da şöyle diyelim zararlı olan asıl çalışmamaktır zira insanı ruhunu soyunu sopunu ıncığını cıncığını bilerek yaratan Rab inşirah suresinde peygamberin şahsında insanlığa "Öyleyse bir işi bitirince diğerine giriş." diye tembihler. ayrıca yapılan son bilimsel araştırmalar insanın zihni yorulduğunda yapması gerekenin birşey yapmadan dinlenmek yerine başka bir konuyla yine meşgul olmak olduğunu belirtmişler. demem odur ki efendim, evet bu alem için yaratılmadık doğru lakin ruhumuzun hiç uyumadığını da düşünürsek demek ki çalışmamak tembellik etmek amaçsız gezip dolaşmak için de yaratılmamışız.

son olarak efendim dünyanın gayret, ahiretin ücret yeri olduğu rivayet edilmektedir.
insan ruhuna aykiri olan calismak degil, kurallarini kendi belirleyemedigi calisma zorunlulugudur. Birey arzu etmedigi vakitte de bir isi yapmak mecburiyetindeyse eger, kendini ister istemez o zorunluluga karsi isteksiz, mutsuz hissedecektir. Bu her eylem icin gecerli aslinda. Yanimda Penelope Cruz uyurken, ona sarilmak,koklamak varken * illa gezmeye-tozmaya gitmek zorundaysam, bu beni ne eglendirir, ne mutlu eder.
kimsenin katılmadığını gördüğüm görüş.
(bkz: lan o zaman ben niye akşama kadar uyukluyorum)
çalışmayı istememeye dair mustafa ulusoy dan bir yazı için;
(bkz: http://www.zaman.com.tr/y...128F70FAF1A?yazino=880158)

yok ben hepsini okuyamam diyenler için anafikir aşağıdaki gibidir;

Bir işe yelteniriz. Faaliyet zevk verir. Bazen de sıkıntı. ilerlemenin, gelişmenin bedeli vardır: külfet ve zahmet. Defalarca denemek zorunda olabiliriz yapacağımız işi. Her denemenin bedeli de içimize dolup taşan sıkıntı hissidir. Sıkıntı hissini düşman belleyenler bunu engel olarak görüp yılgınlığa düşerler. Sorun çabuk sıkılmak değil, sıkıntı hissini yaşamamalıyım diye yapılan işten vazgeçmektir.
insan ruhunu bırak en zerre genetiğine miskâl uyum sağlamıyor.

Çalışmak değil sadece insanın içinden gelen şeyi yapmasıyla hayatını idame ettirebilmeliydi ama yaşamak için çalışmak zorundasın ki bu saçmalık modern çağın köleliğidir çalışmak.
aksi bir görüş için:

(bkz: arbeit macht frei)
herkesi salsan kimse çalışmaz.
o açıdan doğru tespittir.
birileri olmaz öyle şey çalışmalıyız felan yazmış ama hareket etmekle çalışmak aynı şey değil.
hareketsizlik evet zararlı olabilir lakin çalışmamak pek zararlı değilmiş gibi geldi şahsıma.
misal çalışmasak, denizde yüzsek, ağaçtan meyve ormandan heyvan avlasak güzel olmaz mı?
Zaten bunu 10 yıla kalmaz robotlar ve yapay zeka yapacak yani bize burada yazmak için bol bol vakit olacak.