bugün

şimdi polonyalılar düşünsün...
üstün hizmetlerinden(!) dolayı verilmiş görev.
polonya eğitim sistemi bozukmuş, düzeltmek için atanmış polonya'ya.
öğretim görevlisi, yök başkanı, müsteşar, danışman derken şimdi de büyükelçilik görevi. artık döndüğünde meclisteki görevi ne olur bilinmez. maşallah on parmağında on marifet!!!
gülsek mi ağlasak mı şaşırdım. sistem böyle işliyor. yazılacak çok şey varda tedirgin oldum şimdi, maazallah başımıza iş almayalım. *
hayırlı olsun mübarek.*
bir nev'i tenzil i rutbe durumudur.

koskoca yök başkanıyken polonya'ya büyükelçi olmak.

(bkz: kim siker yalova kaymakamını)
(bkz: yaran yanlış okumalar)
(bkz: yusuf ziya özcanın pollyanna bekçisi olması)
sırtını cemaate yada iktidar'a dayamanın avantajlarından biridir.
zaten yök başkanlığından önce neler neler yaptığı öğrenilirse şaşırılmayacak bir olaydır.
türk eğitim sisteminin içine etti sıra polonyaya geldi dedirten haberdir. polonyalı gençleri uyarmakta fayda var.
sosyoloji profesörü iken, büyükelçi olmuştur. dışişleri bakanlığında bir çok liyakatlı ve siyasal bilgiler mezunu deneyimli diplomat dururken, işe göre adam değil, adama göre iş, yani devlet geleneklerinin çürütülmesi politikasına uygun bir atamadır. ne de yakışır ama.
yusuf ziya özcan'a verilebilecek en güzel emeklilik ikramiyesidir. hem polonya gibi işlerin sittin sene ters gitmeyeceği bir ülke, hem de resmi bir görev... daha ne olsun yani. eliyle üzüm mü yedirsinler adama?
emekli ikramiyesi olarak çift kişilik polonya tatili kazamıştır. hükümetimiz sağolsun.
bir kaç ay önce cuma namazında yanımda saf tutan adamın polonyada cami aramasına yol açacak olan olay.
(bkz: şimdi onlar düşünsün)