bugün

Cumartesi günleri özellikle yaptıklarıdır.

Üstelik sizi cumadan arayarak yarın evde olacak mısınız diye sorarlar siz de mal mal evet olacağım dersiniz. Haydaa bütün gün esir olursunuz ama ne gelen vardır ne giden.

Pazartesi günü de pişkin pişkin arayarak arkadaş geldi ama yoktunuz diye üste çıkarlar.

Her zaman UPS'yi tercih ediniz efendim. Belki fiyat olarak farklı ama hizmet tam.
tırt kargo şirketi olduğunu gösterir. evet tırttır.
sürat kargo 1, bu 2. he bir de aras var.
Malum firmanın rutinidir.
Yurtiçini mi kastediyor bilmiyorum ama bir sitede soyle bir yazi var;

"Ne Demek Geldik Bulamadık ?"

Çoktan uyanmış çayımı içmeye başlamıştım. Telefon çaldı. Ahmet'ti arayan. niye arıyordu ki bu beni şimdi dedim. Geçen geceden ona hafiften takıktım zaten. Gelmişler ama evde bulamamışler Hakanım seni geri gitmişler dedi. Kim bulamamış amınakoyim ya evdeyim ben dedim. yoksun demek ki hakan dedi koskoca adamlar yalan mı söyleyecek kağıt bırakmışlar işte. koskoca firma yalan mı söyleyecek lan dedi. taşak mı geçiyon abi ya dedim kapattı telefonu. kesin taşak geçiyordu. fırsatını buldu ya geçer göt. üstüme gocuğumu geçirdiğim gibi fırladım kapıya. terliklerimi giydim. kavga ederim ahmete vururum belki diye en rahat olacağım şekilde çıkmıştım evden. asansöre bindim. yukarı kattan geldi asansör. içinde daha önce bir iki defa gördüğüm kız vardı. güzel değildi ama ayırt etmezdim. ahmete bir sorayım lan kimmiş bu dedim. merhaba dedim. cevap vermedi kız bakmadı bile. amınakoyim selam verdik hepi topu niye siklemiyon diye baktım bakmadı bakıştan anlayacak gibi de durmuyordu. asansörün kapısını açtı çıktı arkasından ben çıktım. ahmetin zili çaldım. kapıyı açtı. baktı baktı kapattı. lan göt dedim zili tekrar çalmaya başladım. söverek açtı kim lan bu diye. açtı baktı baktı görmedi kapattı tekrar. hala sövüyordu dışarıdan duyuluyordu. Olmadığıma kanaat getirmiştim artık.
Bir hışımla dışarı attım kendimi apartmandan. nerdeydim lan acaba. nereye gitmiştim beş parasız. gerçi o kadar alçak bir adamdım ki bir yolunu bulur para bulurdum da evin kirasını yeni vermiştim. hayatta uzaklaşmazdım evde daha günüm var lan. mahallenin köpeği takıldı peşime tuttum kulağından gördün mü lan beni nereye gittim dedim. baktı öyle tipini siktiğim, suratıma. yavşak geçende de verdiğim kemikleri beğenmeyip yememişti. bizim mahallenin köpeği olmayı haketmiyordu. ait değildi. sanki karşının köpeğiymiş gibi tavırlar içindeydi hep. yerden taş alır gibi yaptım ts ts tsss diye kovaladım. nasıl olsa kimse görmüyor diye zillere bastım kaçmadım elimi kolumu sallaya sallaya yürüdüm mahallede. karşının köpeği beni gördüğüne göre hayvanlar görebiliyordu. otobüs durağına geldim bir allaan kulu dönüp de bakmadı. nereye gitmiştim ki lan.
Aklıma birden kargo geldi. kargoyu almaya mı gitmiştim acaba diye koşmaya başladım. koşarken terlikler ayağımdan fırladı. kargonun önüne kadar geldim. girdim içeriye kargocu oo abi hoşgeldin dedi. ho-hoşbulduk dedim. bu da mı beni görüyordu. köpek misin lan sen dedim. evet abi dedi. karşının köpeğiydim buraya gönderdiler işe de soktular dayımın oğulları araya girdiler dedi. iyi, hayırlı olsun dedim. lan oğlum hangi ara geldiniz bulamadınız dedim siktiret abi dedi bizimkilerin adeti bu, gel kargonu vereyim senin. beni depo gibi bir yere götürüyordu. içimde inşalah ısırmaz dedim. senin kargo büyük abi gel bak kontrol et eksik çıkarsa getir götür olmasın dedi. büyüktü de kutu. kapağını açtım baktım ordayım. elimde sokum ekmek gazoz oturuyorum kutuda. napıyon lan sen burda dedim. abi dedi çok büyük olaylar oldu buraya kaçtım anlatırım bir ara al bi ısırık çükün düşmesin dedi sokum ekmeği uzatırken eskinin karşı köpeği şimdinin buranın köpeği kaptı ekmeği. gel lan gel biz gidelim alem it olmuş dedim. işaret parmağımla boğazımda yatay hareket yaptım sen bittin lan diye. hav dedi koşmaya başladık. eve kadar da durmadık. eve girdik hemen tuvalete gitti. geldi çorapları çıkartıp üçlüye uzandı. sifonu çekmemişti göt. koştuk ya ben erittim abi ne yediysem çay koy menemen yap da yiyek köpek gibi açım dedi. ne farkın var ki lan köpekten itsin oğlum sen it dedim. elinde televizyon kumandasıyla kanalları değiştirmeye başladı. aklıma bizim mahallenin köpeği geldi nereye gitmişti lan acaba. bana sordum köpek nereye gitmiştir sence diye, abi aşağı mahallede part time köpeklik yapıyor o dedi. ajan olmasın lan dedim. siktiret hırsızlık yapmıyor ya patisinin teriyle itlik yapıyor dedi. haklıydı ama katlanılacak gibi değildi bununla ömür mü geçerdi amk tipini siktiğimin keşke kanadaya falan yollayaydım karşı ödemeli en azından görmüş geçirmiş dönerdi bu ne böyle. ne pis herif yollamam lazım bunu"

yoklandelirmedim.blogspot.com dan alintidir.
zile basıp kaçan çocuklar gibidir. kapıya notu yapıştırıp kaçıyorlar.
Doğrudur.

Apartmanın kapısına bakan güvenlik kamerası televizyondan izlenebilmektedir ve sevgili yurtiçi kargo kuryesi zile basıp apartman kapısı açılmasına rağmen geldik bulamadık minvalindeki notunu yazıp gitmiştir. Sonra da bizzat şube müdürü aranıp sövülmüştür.

Bir de savunması "benim kaç yıllık çalışanım yalan mı söyleyecek?" Olmuştu.

Bak yine sinirlendim.
Kapıya not yapıştırmadan aramadan sizi evde bulamadık demeleride vardır. Neden aramadınız dediğimde arama ek ücrete tabi demeleri ayrı bir saçmalık.
gelmiyorlar lan yalan amk. Adamlar resmen gelmeden sizi evde bulamadık diyor. Bu kaçıncı sizi evde bulamadık yalanı.
Beni de nedense hiç bulamıyor bu yavşaklar. Özellikle de evden bütün gün hiç çıkmayıp paket beklerken bilhassa bulamazlar.
zile bi kere yada iki kere basar ve geri doner.
Utanmadan kapıya yapıştırılacak geldik bulamadık kağıdını kargo paketine yapıştırırlar birde.
Tamam anladık gelmiyorsunuz ama bu kadarını bari yapmayın.
Sürekli olan şey.

Bir gün okuldan dönerken kapıda karşılaştım kuryeyle. Elinde kargomla geri dönüyordu. Durdurup kim için geldiğini sordum. "sarah kerrigan?" dedi, "sarah kerrigan benim, evde kimse yok muydu?" dedim. "yoktu." dedi. "allah allah" dedim kargomu alıp eve çıktım. Kapıyı çaldım annem direkt açtı. ama kapıya kadar gelip de vermeden gitmezler herhalde.
Sorumluluk sahibi olmayan insanların yapabileceği bir durumdur.
yurt içi kargoyla işi olan herkesin başına gelmiştir, ilginç bir tesadüftür!
mng kargoyla çalışma sebebidir.
Ben ayaklarına gidip aldım kargomu ne anlamı kaldıysa...
Yahu çıldırdım sinirden geberdim. Trendyol'la çalışıyorlar bir de. Al birini vur ötekine. Sipariş bir milyon gün sonra dağıtıma çıktı zaten, ona haydi eyvallah. Bi' akşam baktım, o gün için, alıcıya adreste ulaşılamamıştır yazıyor. Tabii ki tüm yurtiçi madurları gibi ben de evdeydim, binanın önü de haberci çok bilmiş zamane çocuğu dolu, imkan yok görmemelerine. Aradım dediler gelmiş yokmuşsunuz. Dedim yok öyle bi şey. Şikayet kaydı aldılar. Ertesi gün ararlar. Ertesi gün nasıl aradılarsa elimdeki sesi açık telefonu duymamışım, onu da çaldırıp kapatmışlardır. Akşamına yine bildirim alıcıya adreste ulaşılamamış not bırakılmış. Annem akşama kadar evde, çocuklar yine aynı, not da yok. Aradım, sizi aramışlar ulaşamamışlar, yarın tekrar ararlar. Dedim ikinci kez gelmişler not bırakmışlar. Kontrol etti yok dedi bir kez gelmişler not bırakmışlar ikinciye tekrar gelirler. itiraz falan ettim ama malum dillerinin pelesenkleri " yapabileceğim bir şey yok" dediler. Zaten arayacaklar hem de ikinci kez geleceklermiş diye uzatmadım daha fazla kapattım. Bir ara bildirim sayfasına baktım, o ilk günkü alıcıya adreste ulaşılamamıştır bildirimi yok. Kadının dediği gibi bir bildirim var. Ararlar bunlar beni dedim. Bugün akşama kadar aramadılar. Eve kargo gelmedi. Alıcıya adreste ulaşılamadı bildirimi var. Kan beynime sıçradı. Bir önceki gün için de yazdıkları not bırakıldı bildirimi değiştirilmiş. Aradım yine 444 99 99u, tabii ki yapabilecekleri bir şey yok. Yahu telefonda deliye döndüm. Sizi hiç mi aramıyorlar bu şikayetten nasıl yapabileceğiniz bir şey yok diyorum, arıyorlardır illa diyor. Bakın oradaki bildirimler değiştiriliyor sürekli eve falan da gelinmedi diyorum. Talimat verilmiş gidip almanız gerekiyor değiştiremeyiz bunu diyor. 10 dakika adama dert anlatmaya çalıştım. Ben bu kadar saçma kuruluş görmedim. Başım çatlıyor tartışmaktan. Trendyolla da görüştüm. Başında da dediğim gibi aynı bilmem nenin laciverti ikisi de.

Azıcık kendinize acıyorsanız Yurtiçi Kargo'yu tercih etmeyin.
benim kargomu evde kimseyi bulamayıp girişteki bakkala bırakmışlardı. Bakkal da ne bilsin benim adımı söylememişti kargo bıraktılar diye. Günlerce aradık kargo orta yok diye. Ulaşmış da görünüyor üstüne bi de dağıtımı yapan adam işten çıkmıştı. En son araya araya bulduk.
Yurt içi kargo'da olağan bir gün.
Hala en çok tercih edilen kargo şirketi olmasına şaşırmaktayım.
mobeselere yakalanmışlar. haha.

https://www.izlesene.com/...den-donen-kargocu/9167348
(#25763293)

yine yine yine başıma gelmiş bir hadise.

annemle bütün gün evdeydik. ev şehrin olabilecek en merkezi noktasında. apartman adı numarası her şey kocaman yazılı binada. apartman kapısı her zaman açık. dış kapı zilinde ve dairenin kapısında isim yazıyor. adrese 5. kat diye bile ekledim.

sabah dağıtıma çıktığını biliyordum, şimdi kontrol edeyim neden gelmedi ki diye. sonuç:

--spoiler--
Alıcıya adreste ulaşılamadığından, adrese bilgi notu bırakılmıştır.
--spoiler--

öyle bir not bile yok ortalıkta.
Herkesin basina hala daha gelen hadisedir. Arkadasima dogum gunu hediyesi almistim, adami evde bulamayinca gidip kendisi subeden hediyesini almak zorunda kaldi. Bu nasil bir bokluktur amk?

Bir de rapora adrese teslim yazmalari yok mu..

görsel
Mng kullanma sebebimdir. Yurtici kargoda yaşanan bu sıkıntı sorumsuz birkaç elemanın davranışı olmaktan çıkıp bildiğin kurumsal alışkanlık haline gelmiş. En son yaşadığım bir olaydan sonra kavga dovus mahkemelik olacaktık bunlarla.hiç gerek yok paranizla rezil olmaya, bu stresi yaşamaya gidin adam gibi bir firma ile alin verin kargolarinizi.
geleneksel evde bulmama şenlikleri adı altında artık bunu resmileştirmeli. evet.
https://www.youtube.com/w...qyiA&feature=youtu.be