bugün

(bkz: kernel amadeus bile şaşmıştı) *
yurtdışında bekareti bizdeki kadar önemsememelerinden olagelen durumdur.
malezya, iran, arabistan gibi ülkeler yurtiçi kabul edilirse doğrudur.
yurtdışına gitme isteği doyuran sebeptir.
soruyla karşılık verilmesi gereken önermelerden biridir... en önde gelen sorusuysa şudur:
senin yurtdışında bulunma amacın ne?
benim bir arkadaş var , tencere imalatçısı . burdan malezyaya gidiyor , kızı suratına işetiyor,
yüzünü yıkamadan dönüyor . sado mazo diyorlar abi bunlara.
(bkz: kolpaçino)
doğuyu hala kendisinin sanan bir imparatorluk torunu önermesidir. oraların soros başkanımızın önderliğinde büyük amerikan birliğine katıldığını ve katılımların devam ettiğini hatırlatmak isterim. ve bu ülkelerde de birçok bakire kız kocasının yolunu gözlemektedir.
14 15 yaşında holladanda bir iki kere buldum ama 16 üstü mümkün değil arkadaş.
sanki bulsanız onlarda kollarını açmış sizi bekliyor olacak. canım abaza türk erkeği gelsede beni seksten soğutsun diye.
aranmamasından olabilir.
şayet bunu bir marifet olarak gören varsa aralarında gülünesidir kimilerinin bu hali de acınasıdır. herkesin kendi yaşamı kendi özelidir. bir insanın bakireliğini nasıl kaybetmek istediği ya da isteyeceğine dair tercihlerinden tutun akabininde nasıl bir yaşam halini kabul edeceğine kadar tüm bu hayat döngüsü insanın evvela kendi bedenine olan saygısıdır. eğer herkesle aynı yatağı paylaşıyorsa kendini buna layık görmektedir, tek bir kişi için kendini saklıyorsa da yine kendi bunu hakettiğini düşündüğündendir. şayet önüne gelen herkesle yatmak arzusunda olup da sırf günah ya da sonra bakire olmadığımdan kimse beni almaz diyenlerdense gerçekten bakireliğini kaybeden daha değerlidir şüphesiz.
yanlış bir iddiadır.

polonyada erasmus yaparken benimde tanıştığım bakire bir kız vardı.