bugün

topluluk içinde hapşurdugu anda salyası sümüğü çıkan insandır.
camlara kafa atmak vazgeçilmezimdir.
öğlen iş yerinden arkadaşlarla pahalı bir yerde, kötü bir yemek yenmiştir. öğleden sonra eşinizle telefonda konuşurken "güzeldi ama yemek çok kötüydü, pek yiyemedim, böylelikle 20 lira da dötüme girmiş oldu" dersiniz gülerek. tam cümleniz bitmiştir ki, şirketin ceo'su ile göz göze gelirsiniz. hiç bozuntuya vermeden "neyse hadi akşam görüşürüz" deyip telefonu kapatır ve ciddi bir yüz ifadesi ile bilgisayar ekranına dönersiniz.

işte o an tam da yer yarılsa da içine girsem dediğiniz andır.
Kalabalikta yururken mazgala topuklu ayakkabinin topugunun girmesi ve cikmamasi.
Plajdasınızdır ve tabiki yakışıklı can kurtaranlar vardır. Sudan yeni çıkmış ıslak bikinili bir halde can kurtaranın önünden geçersiniz biraz bakış atarsınız canım. Ayağınızda parmak arası bir terlik olur ve tabi yürürken vıcık vıcık ses çıkarır. Tam can kurtaranın önünden geçerken o ıslak terlik ayağınizdan çıkar ve geri dönüp giyersiniz. Bütün o havanız doğal bir şapşallığa dönüşür. Sonra başınizi öne eğip bu kaslı varlıkla yüz yüze gelmemeye çalışırsınız. Rezil olursunuz sözlük ühü.
bir yalan söyleyip o yalan çıkınca yalan söylediğin kişinin karşısında dururkenki andır.
19 yaşında olan bünyene elli yaşlarındaki bir kadının liseye yeni mi başlıyacaksın diye sorması; evet liseye 175 boyunda ve sakallı başlıyorum moruk kadın. kesinlikle beni sinir etmek için söyledi, biliyorum.
(bkz: yer yarılsa da çine gitsem)
okuduğun bölümün akrabalarınca geleceği olmadığına kanaat getirilmesi.
minibüste yanımdaki gereksiz arkadaşımın berbat bir espri yapması sonucu dayanamayıp "müsait bir yerde inecek var" demem ve şöförün bunu duyması. akabinde zınk diye durması ve kapıyı açması. bir kapıya bir yolculara bir şöföre bakmam. "yok abi ben şaka yaptım" demem. "arkadaşa!" diye eklemem ve şoförün tövbe tövbe nidaları arasında koltukta küçücük kaldığımı hissetmem.

(bkz: yaşanmıştır)
bölümünün en baba prof u ders anlatırken çıt çıkmayan amfide hocanın suratına karşı sakız patlattığım andır.
not:hala o sakızı nasıl oldu da ağzımda unuttum anlamlandıramıyorum.
Gayet kendinden emin cumleler kurup savunmaya gectigin tezin, en basta karsidakinin soyledigi seyi yanlis anladigini yuzune vurdugu an.
Sevgilin yanindayken regl olman birde acik renk giymissen hele ki.
Derste hoca haril haril tahtayla ask yasarken telefonun en abuk melodiyle hoca sesini bastirdigi an.
pot kırmak aslında farkında olmadan lafı tam da gediğine oturtmak.
hoşlandığı insanın arkadaşına senin yanında çıkma teklif etmesi.
sevgilinin arkasından koşarken şehrin en işlek ve kafelerle dolu yerinde yüzlerce kişi önünde koskoca kaldırımı görmeyip düşmektir. (bkz: aşkın gözümü kör etti)
lisede iken hoşlanılan kızın da bulunduğu bir grup ta bayıltmaca oynamak sonucu oluşan durum.

şimdi tam hatırlamamakla birlikte o zamanlar her nedense sık sık oynadığımız bir oyundu. önce kişi hızlı hızlı elli kez nefes alırdı. sonra iki elini kendi boynunu tutacak şekilde birleştirir arkadan gelen bir kişi ise onu dirseklerini de tutacak şekilde göğsünün üstünden tutar ve havaya kaldırırdı. farklı versiyonları da vardı ama bu her zaman sonuç verirdi. nefesi kesilen denek dirseklerinden de sıkıştırılınca eliyle kendi şah damarını da sıkmak zorunda kalır ve anlık olarak bayılırdı.

neyse işte ben denek değil bayıltacak olan kişi idim. ve bir kişiyi kollarımla bayılttığımda grub içinde ki hoşlanılan kızın gözünde bildiğin kahraman olacak ve karizmalardan karizma kazanacaktım. çocuk elli kere nefes aldı. ellerini boynunda birleştirdi. ben arkadan sıkıca kavradım. onu sıkıca tutacak ve yerden beş on santim kaldıracaktım.denek benle aynı boylarda ve benden biraz daha ağır normal bir çocuktu. kaldırmaya başladım ama bir anda ağır geldi. benim kaslarım boşaldı ve yüksek sesle osurdum. allahım osurdum ve herkes duydu.

on beş yirmi kişi arasında karizma yapmaya çalışan liseli bir genç osurduğunda ne olacaksa o oldu ve herkes yerlere yatarak güldü bana. en çok gülen ise hoşlanılan kız dı.
lisedeyken sınıfta arkadaşlarımdan bir tanesine-kız oluyor kendisi- lady gaga'dan şu şarkı sözünü söylemiştim:
-i wanna take a ride on your disco stick (senin disko çubuğuna binmek istiyorum.). elbette anlamını * biliyordum ama neden bunu söyledim, bilmiyorum. zor durumda kalarak güldüğünü hatırlıyorum ama hiç utanmamıştım o zaman. şimdi aklıma geliyor da, "ne aptalmışım." diyorum. * * *
-ya şu orhan hocaya hastayım. ne kadar sempatik, tatlı dilli, güler yüzlü bir adam. sırf ona sorabilmek için soru çözüyorum vala. Ya aslında hoca değil de orhan desem ne güzel olurdu. orhaaan. yakıştı ağzıma.
Bu arada arkadaş kaşını oynatıyo, gözünü kırpıştırıyo, burnunu kıvırıyo falan. ne oluyo ya demeden bir baktım arkamda orhan hoca.
sevdiğin bir kızın yanında gülerken burnundan sümük akması çok beter bir durumdur insan kendini bu dünyaya niye geldiği için sorgular.
dolmuşa binerken ya da inerken kapıya kafayı çarpmak.
tatildeyken yaşanmıştır. hani şu havuzların kenarında suyun aktığı şey vardır ya. ha ben şimdi kasıla kasıla takılıyorum şezlongda falan gözlük bira kızlar sohbetler, kahkahalar derken alman kız hadi havuza atlıyalım dedi. bende çıkardım üstümü tamam hadi girelim ama cool luktan ödün vermeden hala.* sonra kız gitti atladı arkasından koşmaya başladım o suların aktığı şeye basmamla birlikte onun kırılması benim onun yüzünden takla atmam sonrasında suya düşmem. işin en sevindirici tarafı o saatte havuzda sadece bir kaç çocuğun olması, alman kızın suyun altında olması ve arkadakilerin üstünü değiştirirken beni görmemesi. ha kuzen 1 hafta dalga geçti o ayrı.
Kuzenle bodrum lara oteline gunubirlik gittik havuza gireriz diye. Ordan 2tane erkek turistle muhabbete daldik ama baya boyle bi arkadas olduk falan aksam beraber yemek yicez. Sonra ben wc ye gittim. Daha once hic gitmemistim oranin wc sine. Tam oturdum, erkek sesleri geliyor. Pis sapiklar bayanlar wc sine girmis dedim ve tam cikiyorum, karsimda o konustugum turist pistona isiyor. Gozgoze gelmemizle anaa demem bir oldu.. Not: erkekler tuvaletine girmisim gencler.
kuzenle tatildeyiz asansör bekliyoruz kapıda. yanımızda 2 adam rusça birşeyler konuşuyorlar. sonra diğeri gitti bodyguard gibi olan abimiz kuzen ben beklemeye başladık asansörü. asansör geldi bastık 8. kata. adam önümüzde kuzenle ben arkada konuşuyoruz. k:kuzen b:ben k.a:kaslı abi
b: adamdaki kasa bak lan kuzey tekinoğlu gibi.
k: la kuzey bunu siker la bu kimmiş.
b: saçmalama oğlum hayvan lan bildiğin bu at dopingi vermişler bu ayıya.
bu sırada abimiz sırıtıyo ama bize sırıttığı aklımızın ucundan geçmedi sonuçta yabancı adam ne anlıcak sanki en fazla hakkında konuştuğumuzu anlamıştır ama ne dediğimizi anlamaz herhalde diye düşündük. sonra adamın ineceği kata geldik adam bombayı patlattı.
k.a:(gülerek) iyi günler gençler.
biz o sıra yerin dibine girdik ağzımızı falan açamadık. adamı sonraki günlerde aşağıda görünce yüzüne bile bakamadık.*
Maçta penaltı kullanıcakken havalı bi şekilde uzun mesafe gerildikten sonra topu dışarı atmak.Maçı izleyenler arasında sevgilinizde varsa bu utanç sizi bi ömür boyu futbol oynatmamaya yeter.
sabahın erken saatlerinde metronun son durağında uyuyakalmış bir adam gördüm. işe, hastahaneye, her nereye gidiyorsa geç kalacak gariban en iyisi uyandırayım diye düşündüm.
önce adama yaklaşıp:
" pardon uyuyakalmışsınız, son durak!"
tık yok...
elimdeki gazeteyi rulo yapıp dürttüm adamı:
"beyefendi uyanın son durak!"
tık yok..
tuttum sarstım adamı, tık yok öldü heralde diye düşündüm elim hala omuzunda. daha önce hiç ölü birine dokunmamıştım elim ayağım titredi bir anda bastım çığlığı. adam sıçradı o da çığlık atmaya başladı. ben iyice korktum daha beter bağırıyorum. tren tekrar hareket edecek. biz birbirimizden o kadar korkmuşuz ki vagondan çıkamıyoruz.güvenlik görevlisi daldı içeri, ikimizi de tutup çıkardılar dışarı.
adam sordu:
- naptın bana?
+ vallahi bir şey yapmadım. son durağa geldik işe geç kalırsınız diye uyandırayım dedim.
- insan böyle mi uyandırılır kardeşim?!
+ insan öle uyur mu?
- tamam kardeş haklısın da bir daha kimseyi uyandırma sen. bırak geç kalsınlar.
+ aaaa!