bugün

dostoyevski nin ufak notlarından oluşmuş, denemeler içeren, ikinci yarısında ise bir hikayesini anlattığı harika kitap.
http://galeri12.uludagsoz...indan-notlar_656198_m.jpg
Tam bu saatlerde okunmasi gereken,kendi ic dunyanizin yer altina surukleyen kitaptir.
Hayata bakıs açımı değiştiren kıtaptır. Hayatıma baktığımda acı katsayımı daha da yukseltmem gerektıgını anlamısımdır aynı zamanda.
Işini bilmeyen çavuşlar, döner totoyu avuçlar..
leyla ile mecnun'dan süper bir gönderme vardır bu kitapla alakalı.

biraz geçmişe gidip tebessüm ettirdi.

https://www.youtube.com/watch?v=zv6rLtEpV2Y
annemin tavsiyesiyle okuduğum ve bir süre sonra tekrar okuyacağım kitap.
herkesin kendinden bir parça bulabileceği yalnızlık temalı çok enteresan bir kitap. bilemiyorum doğru mudur, ancak emrah serbes'in erken kaybedenler kitabı tema olarak çok farklı temaya sahip olmasına rağmen anlatım biçimi ve bana hissettirdikleri aynı gibi. emrah serbes, dostoyevski'den mutlaka etkilenmiştir tabi.
baş ucu kitabı.
-arzuları, özgür iradesi, seçme gücü olmayan bir adam bir org vidasından başka nedir?
Dostoyevski harikası olan bir kitap.

Aşık olmayı denedim, hemde bir kez değil iki kez. inanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar , emin olun can sıkıntısı...

Şu bölümü bir sohbet içinde söylemek isteyipte tam olarak ezbere bilmememden ötürü söyleyemeyip hebele hübele yaparak yer altına doğru tekrar bir yol aldım galiba ahsjsks.
ismini doğru yazamayan yazarların hakkında entry girdiği kitap.
Zeki Demirkubuz'un 'yeraltı' filmine ilham vermiş dostoyevski kitabı.
keşke boş duruşum aylaklığımın yüzünden olsaydı. tanrım, o zaman kendime ne büyük bir saygı duyardım! hiç olmazsa tembelliğim, güvenebileceğim belirli bir özelliğim var diye kendime en büyük saygıyı beslerdim. birisi benim için "kim bu adam?" diye sorunca, "tembelin biri!" karşılığını verirlerdi. böyle bir söz duymayı çok isterdim. benim de belirli bir niteliğim, hakkımda söylenecek bir söz olacaktı. ne demek efendim "tembelin biri!" şaka değil, bu bir unvandır, bir mevkidir, kusursuz bir meslektir! alay etmeyin, bu böyledir! o zaman haklı olarak birinci sınıf bir derneğe üye olur, kendi kendimi saymaktan başka bir iş tutmazdım. tanıdığım biri vardı, lafitte şarabından anlamasıyla övünür dururdu. bunu bir erdem olarak görüyor, kendisi hakkında en ufak bir kuşkuya düşmüyordu. adamcağız sonunda yalnızca huzur içinde değil, üstelik böbürlenerek öldü; bunda da çok haklıydı.

Söyle bir bölümde geçer içinde hatta. Ne güzel anlatmış.

Ne kadar da vasıfsız ve özelliksiz, imla kurallarına dikkat etmeyecek kadar boş biriyim. Adam imla biliyor eleştirmekte çok haklı.
insanın kendine itiraf edemedikleri ile dolu bir kitap. yeraltı ve sulu sepken olmak üzere iki bölümden oluşuyor .birinci bölüm monoloğ olarak yazılmış ikinci bölüm ise öykü niteliğinde.birinci bölüm insanın arka odalarında dolaşıyor.ikinci bölümde yeraltı insanı dış dünyada yaşamış olduğu durumlardan dolayı kararsız ve dengesiz hareketler sergiliyor.

belki de yeraltı bölümü tekrar tekrar okunmalı.bu bölüm insana kendisini kötü hissettirse de tek umut dolu cümlesini şuraya bırakıyorum.

--spoiler--
duvarı delmeye gücüm yetmiyor diye kafamı duvara vurarak parçalayacak değilim elbette ; ama bu taş duvarı yıkmaya yeterince gücüm yok diye ona öylece boyun eğecekte değilim.

--`spoiler'--
görsel
Dostoyevski'nin eserlerinden biri.. Tavsiyem; Okumadan ölmeyin.
görsel
Namık kemalin güzel bir romanı.
oğuzhan uğur'un babala isimli youtube kanalında yayınlanmakta olan aytuğ akdoğan'ın sunduğu programdır. oğuzhan'ın programları kadar ön plana çıkmasa da izlenesidir.
Dostoyevski’nin isyanıdır.
Herkesten daha zeki, daha kültürlü ve asil -bu benim fikrim- olsam da eloğulları karşısında ezilip büzülmekten, onlardan hakaret göre göre murdar, zararlı bir sinek haline gelmekten dayanılmaz bir azap duyuyor, bunu düşündükçe kahroluyordum.

insan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır.

Öfke dolu bir kitap. Şahsen çok sinirlendiğim zamanlarda bu kitabı okuyup “benimki de dert mi canım?” Diyorum.
Rezil olmanın dayanılmaz hazzını, rezil olmayı isteme dürtüsünü en güzel anlatan kitap.
Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi.
(bkz: #46685696)