bugün

bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen, bazı ülkelerde yazılı, bazılarında ise yazısız genel kabul görmüş kurallar bütününün yeniden düzenlenmiş hali.
kuraldışıların kurallara sokulduğu, şifrelerin kanun altına alındığı, isyanın dahi yasalarının çıkarıldığı dönemde koşuyoruz yeni anayasaya.
yeterli çoğunluğun sağlanamadığı ve uzlaşmak içim kapıların çalınacağı bir durum.
sitesi http://www.yenianayasa.gov.tr dir.
pkk ile iktidar arasında gizlice yürütüldüğü kanıtlanan görüşmelerde, "türklük" tanımına yer verilmeyeceği vaadinde bulunulan ve devletin yapısında kökten değişiklikleri içereceği anlaşılan akp'nin anayasasıdır. "türklük tanımı", "yerel özerklik" yönlerinden anlaştıkları takdirde, akp'nin en büyük destekçileri pkk - bdp olacaktır.

(bkz: tek adam tek parti devleti)
(bkz: vatanın bölünmesi)
(bkz: ihaneti halka kabul ettirme güçlüğü)
aydemir güler'in yeni anayasa üzerine şu yazısı bi şeyleri daha iyi anlaya bilmemiz açısından gayet güzel olmuş.
buyrun.

AKP'nin yeni anayasa konusundaki genel yönelimi kimi basına yansımaya başlamıştır. Bunların doğruluğu kısa süre içinde anlaşılacaktır.

* * *

Öğrenildiği kadarıyla AKP'nin anayasa stratejisini iki başlıkta toparlamak olanaklıdır:

ilki Kemalist ideolojinin bütün hukuksal unsurlarının yok edilmesi, böylece birinci cumhuriyetin kökünün anayasal düzlemde de kazınmasıdır. “Atatürk ilkeleri” gibi birinci cumhuriyetçi argümanların anayasadan çıkarılması bu kapsamdadır.

Atatürkçülüğün anayasadan çıkarılmasının, özgürlüklerin genişletilmesi söylemiyle savunulacağı kesindir. Nitekim AKP temsilcileri bunu anayasanın herhangi bir ideolojik belirleniminin olamayacağı söylemiyle dile getirmektedir. Böyle olacaksa bu “ideolojisiz” kapıdan, özgürlük başlığı altında, bütün dinci-gerici ideolojilerin anayasaya sokulacağı kesindir.

ikincisi ise Kürt sorununun “çözümü”ne yönelik olup, ana dilde eğitime kadar uzanan düzenlemelerin anayasal güvence altına alınmasıdır. Aynı kapsamda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve hatta merkezi yönetim yetkilerinin, istisnai durumlar dışında, tümüyle yok edilmesi vardır.

* * *

Eğer böyle olacaksa, bunun anlamı AKP'nin birinci cumhuriyetçi siyasal yapılarla ilişkileri arka plana itecek ve Kürt hareketini yeni anayasa sürecinde temel “partneri” olarak belirleyecek olmasıdır.

Şüphesiz, CHP ve MHP gibi birinci cumhuriyetçi partilerin, devletin küçültülmesini sağlayacak vahşi kapitalist düzenlemelere muhalefet etmeleri olanaklı değildir.

Ancak bu partiler sıra Kemalizm'in biçimsel unsurlarına geldiğinde “aslan” kesileceklerdir. AKP'nin bu “sert” muhalif tutumla baş etmesi şimdilerde gayet kolaydır. Artık, birinci cumhuriyetin esas siyasi gücü olan ordu püskürtülmüş ve parlamenter aktörleri ise bütünlüklü siyasal bir bakıştan yoksun biçimde ellerine geçirdikleri dosyalarla muhalefet yapmak noktasına geriletilmişlerdir.

Birinci cumhuriyet partilerinin Meclis içindeki anayasa muhalefeti, ülkemizdeki demokrasinin ne denli gelişkin olduğunun kanıtlanması bakımından AKP açısından zaten istenilir bir gösteridir.

* * *

AKP'nin esas açılımının Kürt hareketine doğru meyledeceği konusuna gelince:

Uzun bir süredir askeri yöntemlerle üzerine gidilen Kürt hareketine hukuk düzleminde “zeytin dalı” uzatılmasında Kürt hareketini PKK'den uzaklaştırmak ve/ya da PKK'yi askeri yöntemleri bırakmaya ikna niyeti de vardır. Operasyonlar ve anayasa düzenlemesindeki “demokratik” açılımlar, AKP'nin Kürt siyasetinin sopa ve havucu olarak birbirini tamamlayacaktır.

AKP'nin gündemine aldığı anadilde eğitimin Meclis çatısı altında nasıl tartışılacağının ve sonuçta nasıl karara bağlanacağının da pek bir önemi bulunmamaktadır. Sonuçta AKP yine demokratlık rolünü oynamış ve eğer Kürtler'in haklarının tanınması başarılamazsa, bunun faturasını da birinci cumhuriyetçilere kesmiş olacaktır.

AKP'nin anayasa önerileri içinde en kritiklerinden birisi olan yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bileşeni burjuvazi açısından piyasa mekanizmalarının en uç yerleşim birimlerine kadar sokulması, Kürt hareketi açısından ise siyasal bir kazanım anlamına gelecektir.

Kürt hareketinin uzunca zamandır piyasa doktrinine teslim olmuş karakteri, yerelleşme projesinin arkasındaki esas niyeti görmesini engellemektedir.

Yerelleşme bileşeninin yeni anayasada yer alması ne kadar kesinse, anadilde eğitim için aynı derecede belirsizlik söz konusudur. Yeni anayasada bu yönde kimi göndermeler gerçekleştirilebilse bile bunun somutluk kazanması uzunca bir zamana bırakılacaktır.

Yukarıda da değinildiği gibi, AKP'nin hedefi bir yandan meclis içindeki muhalefeti bölmek, bir yandan mazlumların sesini ve demokratlığı oynamak ve bir yandan da Kürt hareketinin silahsız ve silahlı güçleri arasında bir açı yaratmaktır.

* * *

Anayasa tartışmalarında dikkat çeken bir diğer nokta, Türkiye işçi sınıfının tarih sahnesinde bulunmayışıyla ilişkili biçimde, bu tartışma ortamında emekçi sınıfların ses ve taleplerinin herhangi bir biçimde yer almayışıdır.

Toplumsal tanımlamaların Ötekiler, Dışlananlar gibi parametreler üzerinden gerçekleştirildiği ve solun önemlice kısmının da bu kavramsallaştırmadan herhangi bir rahatsızlık duymadığı günümüzde sınıf gerçekliği gündem dışındadır.

Devletin kamusal sorumluluklarından sıyrılması anlamına gelen yerelleşmenin bu denli popüler ve neredeyse bütün Meclis'i birleştiren bir retorik haline gelmiş olması da buna bağlıdır.

O nedenle sosyalistlerin anayasa tartışmalarına devletçilik, haklar ve merkeziyetçilik üzerinden müdahil olmaları kendilerini ifade edebilmelerin tek yolu gibi gözükmektedir.

Yeni anayasa süreci hem Kürt hareketiyle sol arasındaki münasebetler hem de Kürt hareketinin kendi geleceği açısından kritik önem gösterecektir.
hedef '82 anayasasını kaldırıp ortaya mis gibi bir halk anayasası koymak. kurulan komisyon bu beklentileri sağlayacak güce sahip değil ama bu anayasayı var edecek enerjiyi ortaya çıkarabilir.

komisyon dört partiden oluşuyor akp, chp, mhp ve bdp. bu parti temsilcilerinin konuşarak üzerinde mutabık kalabilecekleri çok az şey var, o da ancak bazı meselelerin hiç gündeme getirilmemesiyle olabilecek bir şey. o halde kimse bu siyasi partilerden beklenti içerisine girmemeli, bu komisyon bir enerji üretmeli ve anayasayı halkın yapması için gerekli zemini oluşturmalı.

evet nihai varış noktamız referandum. referanduma yönelik bir eleştiri var '61 ve '82 anayasasının da halkın oyu ile geldiğine yönelik.

mevzu tarihteki istatistiki durum şöyle;

1961 anayasa referandumu - evet 61,7 - hayır 38,3
1982 anayasa referandumu - evet 91,4 - hayır 8,6

mevzu tarihteki siyasi durum şöyle;

1961 anayasa referandumu sonucu anayasa kabul edilmezse, yeniden seçimlere gidilerek yeni bir temsilciler meclisi (darbeciler duruyor) seçmek akabinde tüm süreç yeniden başlayacak. 1982 anayasa referandumu sonucu anayasa değişikliği red olunduğunda ne yapılacağına dair bir hüküm yoktur. aynı zamanda değişikliği eleştirmek yasaklanmıştır.

bugün yapılacak halk anayasasının tek çıkış yeri referandumdur ve diğer anayasaların oluşumunun aksine yapay değil gerçek referandum. siyasi partilere düşen bu yolu açmak.
yeni sitesi:
yenianayasa.tbmm.gov.tr
türklük yerine türkiyelilik kelimesi getirilmelidir. türkiye de yaşayan herkez türk değildir. türklük bir ırktır.
bizim şikayetçi olduğumuz kişilerin cıkartacagı yada beli bir kesiin desteğiyle iktidara gelen bir hükümettin çıkaracaği bir anayasa nasıl insanların hepsine hitap edecek o ilk soru ikincisi onların bu yeni anayasa ile bazı kendi sistemlerini faliyete geçirme faliyeti olmadığını nereden bilecegiz onun için bence yeni bir anayasa yada eski anayasa yerine ya bu anayasıyı hazırlayacak kişilerin bizlerden yani sosyal kurluşlar aracılığla yada demokrasii hukuğu değiştirmek gerekir bence.
tanzimattan beri büyük anlamlar yüklediğimiz; kendisinden büyük beklentiler içinde olduğumuz kavramdır.

sonucun hüsran olduğunu, hüsrandan ziyade felaket olduğunu anlatmama gerek yok sanıyorum. öyle zannediyorum ki yeni anayasamız da bizi, ne yazık ki bir felakete daha sürükleyecek.

66.maddede yapılması öngörülen değişiklik sovyetler'den, yugoslavya'dan hiç ders almadığımızı örnekler nitelikte olup; "demokratik ülkeler" olarak tanımladığımız ülkelerin anayasalarına hiç bakılmadığını tasdik eder durumda.
Fetva varken, yeni anayasada neyin nesi?
varsa bir konu çıkar diyanet ulu orta verir fetvasını, kadınmış, bilimmiş, deneymiş, akılmış gereksiz şeyler bunlar.
bir fetva yeter ki ileri demokrasilerde.
Sayın müftüden ricam bir de şu uluderede 34 savunmasız insanı f16 ile bombalayarak katletmek hakkında bir fetva vermesi, caiz mi değil mi???
(bkz: tehlike)
Ben yeni anayasayı istemiyorum başbakanın sarhoşlar yazdı dediği bu anayasayı seviyorum ben. Ve beğenmeyen siktirolup gidebilir. Anlatabildim mi?
sahi ne olacak son hali?

2013 yerel seçimler

2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri

2015 genel seçimleri ile berber kaynar gider

artık 2015 deki genel seçim vaadleri arasına da girer bu gidişle maşallah 2071 e kadar yolu var nasılsa

durmak yok..
görsel
yargıtay onursal başsavcısı sabih kanadoğlu'na göre meclisin yeni anayasa yapma yetkisi yoktur, meclis üyeleri mevcut anayasaya sadakat yemini etmiştir,

yeni bir anayasa yapmanın şartlarının oluşması için:

- halkın yeni bir anayasa isteyip istemediğini anlamak için referanduma gidilmeli.

- nitelikli bir çoğunlukla kabul edildiği takdirde barajsız bir seçimle kurucu meclis olusturulmalı.

- bu kurucu meclisin hazırlayacağı yeni anayasa taslağı yeniden referanduma sunulmalı.
hazır memleket karikatürü andırıyorken, arka kapak yazısını nihat doğan yazsın.
Mevcut iktidarın eline yüzüne bulaştıracağı siyasi proje...
siyasi değil sivil olmasını gönülden istediğim anayasadır.
tamamlandıktan sonra halk oyuna sunulmalı.

tamamlanan anayasanın, bütün eğitimli bireyler tarafından ülkenin en ücra köşesine kadar anlatılası gerekmektedir. particilik ve adam tutmaktan çok daha öte ,nesnel karar verilmesi gerekmektedir.
48 maddesi görüşülmesi gündemde olan anayasa.

muhalefet tutuklu vekiller için adım atılması şartına olur demiş.

iktidara bak amk, işinize gelince nasıl çıkarıyorsunuz içerden istediğiniz adamı.

muhalefete bak amk ulan içerde 10 tane milletvekili çıkaracaz deseler başka neyinizi satacaksınız.

muhalefetinde iktidarında...
Şöyle geniş bir anayasa olması temennimizdir. Kürt açılımı var diye kürtlere, azınlık açılımı var diye azınlıklara, Alevi açılımı var diye alevilere(sanmıyorum ama) kıyak bir anayasa yapılırsa yine problem yaşanır. Toplumsal mutabakat sağlanmalı, ortam müsait değilse başka bahara kalabilir.
partilerin özellikle de bir tanesinin dayatmalarıyla yapılamayan anayasadır.

bir ara verilen yeni anayasa sözleri vardı ne oldu acaba o sözlere diye merak ediyor insan. işte eski kurumların keyfi olarak yönettiği türkiye'ye yeniden bir başka parti hükümran olarak hükmediyor. nerede kaldı yeni türkiye?
Yeni anayasa insan onuruyla başlayıp insan ve yurttaş hakları beyannamesiyle bitmelidir.
Yeni anayasa en fazla iki sayfa olmalıdır.
ilk sayfasında devletin yapısı ve temel işleyişi ( yasama-yürütme-yargı)
ikinci sayfasıda yurttaş ve insan hakları beyannamesi şeklinde olmalıdır.
Diğer bütün düzenlemeler kanunlara bırakılmalıdır.
güncel Önemli Başlıklar