bugün

iyi niyetle açılan başlığın ankete dönüşmesi sonucu yaşanan pişmanlık.
eksi sozluk ten baslik calmak
buraya entry gelecek.
31'den sonra hissedilen pişmanlık olabilir.evet.
henüz yaşanmamış olan pişmanlıktır.
(bkz: pismaniye)
onunla tanisip hayatinizin merkezi haline getirmek .
gidene * * son sözü söylememiş olmak..
denenmiş bir şeyi defalarca denediğiniz için, aptal olduğunuzu kabul ettiğiniz pişmanlıktır. "köpekler gibi pişman olmak" deyiminin hakkını verir. sadece pişmanlık olsa neysedir de, aptal olduğunuzu kendiniz tescilleyince daha beterdir.
yasamaktir... ellerinin arasindan kayip gitmesine musade ettigin ani yasamaktir.
yasamaktir... acaba yanlis anlasilir miyim endisesini yasamaktir...
yasamaktir... dogru zaman bu mu derken saatin 5 gectigini farketmeyi yasamaktir...
yasamaktir... 13 yil sonra firsat yakaladigin halde, hadi canim yillar olmus dedigin ani yasamaktir...
yasamaktir... 23 sene sonra karsina ciktiginda o ilk merhaba dedigi ani yasamaktir, simdi donusu yoktur, ok yaydan cikmistir...
kedilerden korkan bir yapım vardır ve sevmem kedileri. ama yavru kedilerden korksamda onları severim , dokunamasamda .üniversite üçüncü sınıftayız . okula gitmek için evden çıktık dört arkadaş . küçük bir yavru kedi , kamyonun önüne tekerleğin arkasında uzanmış, havanın sıcaklığından bunalmış bir gölge bulmuş kendine. arkadaşlarım dalga geçiyor bak sevdalinka kedi diye . ben ondan korkmam ,baksana ne kadar küçük diyorum . o sırada kamyonun sahibi arabaya biniyor . içimden geçiriyorum şimdi araba hareket edecek diye ama ilerliyoruz . arkadaşlarıma diyorum alın o kediyi şimdi ezilecek . bir şey olmaz diyorlar ilerliyoruz . tam o sırada kamyon çalışıyor ve biraz ilerliyor ve çıtırtı halinde bir ses * ben oracıkta ağlamaya başlıyorum niye o kediyi oradan almadım veya niye kamyonun sahibine arabanın önünde yavru bir kedi var demedim diye .olan oldu diyorlar ama ben hala unutamıyorum yaptığım hatayı * . üzerinden 5 sene geçti .. ama her zaman o kedicik acıda olsa aklımda ...
herşeyi biranda olduğu gibi geride bırakıp istediği/sevdiği/beklediği şeyin/kişinin/hayatın peşinden gidememek.
bile bile lades derken bile bir umut taşımak, ama o umudun sonunda dibe vurmaktır.."hani biliyodun sonunu?" dersin kendine ama cevap verecek gücün kalmamıştır ki...
varolanı kaybettikten sonra yaşanan pişmanlıktır.
(bkz: sevgili)
bir insanın kalbini kırdıktan sonra yaşanan pişmanlıktır zannımca.
kendi çocuksal davranışların yüzünden, sevdiklerinin elinden bir anda uçup gitmesi.
söylemem gereken şeyleri söylememiş olmamın verdiği pişmanlık. artık söyleyebilme gibi bir şansım yok, çünkü o kişi artık hayatta değil.
milyonlarca spermi sollamak.
söylemek istediğim şeyi zamanında söylemeyip daha sonra söylememin iyi olacagını ögrendiğim zamanki duyduğum pişmanlıktır.
babamın cenazesine gidememiştim.korktum vedalaşmaya; anlamamıştım belki de durumun vehametini.büyüdükçe anladım sonrasında pişmanlığın ne kadar da gereksiz bi duygu,olgu vs olduğunu gördüm vazgeçtim pişmanlıklardan.
bu dünya da, özellikle de bu memlekette; insan olarak yaşamak.
sinirlendigimde karşımdakine herseyi söyledigim onunda susdugu andır kalbini birkere kırdım kırılan düzelmez bana kalır pişmanlık...
(bkz: pişmanım annem doğduğum güne)
pişmalık belki de zamanlaması yanlış olan başlangıçlardır.
o son dilimi yemeyecektim.
o yüzüğü kargoyla yollamayacaktım. bana sevdiğim insana maloldu.