bugün

Uzun zamandır yağmıyordu. Ama kuşların ötüşü bana bir şeyi hatırlattı. Hayat çok güzel önemli olan anın değerini bilmek. Önemli olan kötü duygulardan arınmak. iyi yaşamak ve iyi ölmek.
yağmur sesiyle uyumak.
kapüşonlu sweat giyip yürümek.
balkonda sigara içmek.

benim en sevdiğim, yağmurun gelmediği bir köşede sigara yakıp yağmur telaşını seyretmektir...
(bkz: vuruş)
pencere kenarında yağmuru izleyip, şöyle güzel sarılmış bi cuaralık progressive müzik ile. why not?
Sahile gidip yürüyüş yapmak arkadaşlar . Evet.
yağmurlu hava edebiyatı yapılır ama hiçbir zaman gerçekleştirilemez.
Şemsiyeyi açıp yürümek.

Tam fukara romantizmi.
Çay ya da kahve yapıp , Battaniye altında kitap okumak.
Yürümek. Islanarak ilerlemek.
ıslanmamak için saklanacak yer bulmak.
Arap kızı olmak.
Nen var guzum?
*jacobs marka kahve içmek.
*kanepede uzanır vaziyette televizyon karşısında göbeğini ovalamak.
*hanıma şöyle demlisinden güzel bir çay vermesini söylemek.
*sözlüğü açıp depresif entryler girmek.
*çocuğuna 5 saniye müddet verip , televizyon kumandasını vermesinin gerektiğini söylemek
* namaz vakti geçti mi diye açıp telefona bakmak.
*şöyle buz gibi bir beypazarı maden suyu gömmek.
*karşıdaki lahmacuncuyu arayıp 1 porsiyon lahmacun sipariş etmek.
*facebookta ufak bir profil gezintisi yaparak 2010-2012 yıllarında attığın göderilere bakmak.
*kıyafetleri falan her şeyi hazır edip şöyle rahatlatıcı bir duş almak.
*televizyon karşısında , göbeğinin üstünde televizyon kumandası olacak şekilde horlayarak 30 dk kestirmek.
tevfik fikret'in yağmur şiirini okuyarak pencereden yağmuru seyretmek .

Küçük, muttarid, muhteriz darbeler
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
Olur dembedem nevha-ger, nağme-saz
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler.

Sokaklarda seylabeler ağlaşır
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır

Bulutlar karardıkça zerrata bir
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir

Bürür bir soğuk, gölge etrafı hep
Nümayan olur gündüzün nısf-ı şeb

Söner şimdi, manzur olurken demin
Hayulası karşımda bir alemin

Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere

Geçer boş sokaktan, hayalet gibi
Şitaban u puşide-ser bir sabi

O dem leyl-i yadımda, solgun, tebah
Sürür bir kadın bir rida-yı siyah

Saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek

Öter guş-i ruhumda boş bir enin
Boğuk bir tezad-ı sükun u tanin

Küçük, pür heves, gevherin katreler
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
Olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
Küçük, pür heves, gevherin katreler
Sıcacık evden çıkmamaktır.

Olm yağmur romantizmini falan boşverin,

Yaşlanınca hastalıkları çıkıyor o romantizmin.
Kahve eşliğinde kitap okuyup bitirdiğin bölümün ardından yağmuru izleyerek bir sigara yakıp, düşüncelere dalmak.
kahve içmek.
balkonda kahve içmek, uzaklara dalmak.
balkondan sokağı izlerken üşümek. üstüne bi sigara yakmak.
yerim kitap okumasını, müzik dinlemesini.
kitap her zaman okunur, müzik her zaman dinlenir.
Yürüyüş yapmak.
eline çay alıp camdan dışarıyı seyretmek.
Dua etmek.
Rivayete göre rahmet yeryüzüne inerken sema açılır dualar daha çabuk kabul olurmuş. Her bir yağmur damlasını yeryüzüne bir melek indirirmiş. Bundandır yağmurun huzur vermesi derler.

Çoğu zaman da balkona oturup ellerimi uzatıyorum boşluğa, damlaları yakalamak için. Avuçlarıma çarpan damlaları izlemek hoşuma gidiyor.
tente altına girmek.
bahçe sulamak.
Çalışmak, şuan Ki gibi..
erken saatlerde olacaksa teoman dinleyerek kahve içmek. akşam ise pink floyd dinleyip kırmızı şarap.