bugün

Hep bi lily allen klibi benim hayatım. Film kadar zor.
post apokaliptik herhangi bir film. her şey, herkes, her duygu ve kavram anlamını yitirmiş. artık doğanın yeni kanunları geçerli.
Little black dress diye bir film vardı. Öyle kültlük ya da derin manalar içermeyen düz, vasat bir dram. Oyunculuklar bile seviye altı. Yan karakter kızım ben oradaki.

hikayenin asıl olayı onun ölümüyle başlayacak olan iyi ancak ne kadar iyi ve sessiz bir yaşam sürerse sürsün ölmek zorunda olan karakter.
Mike Leigh imzalı 1993 yapımı ''naked'' filminde gibi hissediyorum. Düşünmekten ve yenilikten bunalmış, sıkılmış başrol Johnny gibi... hiçbir şeyi olmayan. yani tam anlamıyla ''çıplak''.

edit : hayatım da tıpkı bu film gibi.... ''sadece izleyenler'' anlayamıyor, o filmi ''sahiden yaşayanlar'' anlayabiliyor.
Pulp fiction, her an her şey olabilir.
inception.
Babam ve oglum.
(bkz: Açaydım gollarımı getme deyeydim)
Kotu cocuk.
süper ot :(
Kader.
Bekir'in kaderi.
distopik filmler for example: uyumsuz
yildizlararası net.
the truman show.

biliyorum hepiniz rol yapıyorsunuz.
Shutter island. Karşıma her an parmağıyla sus işareti yapan kadın çıkacakmış gibi geliyor.
trt de eskiden oynayan hanımın çiftliği.
bazen filmdeki ağa, bazende sıcaktan mayışmış bi şekilde ağaç altında oturan köylü.
(bkz: 12 angry men)
Kasımda aşk bașkadır.
(bkz: taxi driver)