bugün

Okulun o tahta sıralarına vurulan dirseğin içindeki sinir ucu.
Müsabaka yaparken karşımdaki rakipten burnuma tekme yemem topuğu çok güzel geçmiştir ve hala burnum şiş.
7 yaşında falandım, abimin bisikletinin arkasına binmiştim, sanıyorum yaz mevsimiydi altımda kapri vardı, yokuş aşağı giderken ayaklarım bisikletin arka tekerinin arasına sıkışmıştı, abim bisikleti durduramamıştı, bacağım zincirle demirlerin arasında parçalanırken yere düşüp epey sürüklenmiştim, ayak bileğim kemiğe kadar paramparça olmuştu.

ikinci en büyük acıysa düdüklünün koluma patlaması olmuştu, 3. derece yanıkla yatmıştım..
Düşmüştüm ama baya kötü. Anlimin yan kısmı yarildi. Doktor dikiş attı. Evde bakımını yaptık ve dıkışleri aldırma günü geldi. Gittik doktora doktor dikişleri almaya başladı. Allahım böyle bir acı bilmiyorum. Dikiş almıyor da ateste kizdirilmis bir cimbizla etimi kopariyor sanki.
Kritik bölge çevresinde herhangi bir yerin kasılması. Tarif edilemez.
Sağ bacağımı köpek ısırdı diyemeyeceğim resmen kemirdi on gün yürüyemedim.
Yaklaşık altı-yedi metreden (ağaçtan ) düştüm.
Bir kere de yabani arı yuvasına bastım.
5 6 yaşlarındayken kulağımdan ameliyat olmuştum sol gogsumun altından kıkırdak almışlardı. Dikisleri uyusturmadan atmıştı doktor odayı yikmistim hastaneyi basima topladım herkesi. Böyle de deliyimdir.
Şu an hatırlamak bile istemediğim acıdır. O kasıklarınıza ağrı girmesin. Düşmanımın başına.
iki sene önce haziran ayının başında salına salına okuldan gelıyorum.
Havanın ısınmasıyla birlikte mahallenin cocukları hep sokaklarda...
Bizim bina iki sokağın birleştiği bir noktada tam ortada,dolasıyla en geniş yer bizim bina girişine takabül ediyor.bu sıpalarada gün doğuyor tabi akşama kadar dan dan dan top oynuyorlar. Ben gidip gelirken denk geldikçe oyunlarına karışıp 3 5 dakıka top oynuyorum bunlarla.
Hem onlar eğleniyor hem ben, sonrada topa son Kez tüm gücümle vurup giriyorum eve.(Çünkü çok aşırı zevkli)
Bir oldu iki oldu üç oldu derken birgün sokağın başında kaşiladılar beni.
Abla abla abla bizde seni beklıyorduk gel top oynayalım yine.
Çantamı binanın girişindeki direğe bıraktım, ayagımda topuklu ayakkabı oldugu için onlarıda cıkardım top oynayacağım, (çünkü benim için hazırlamışlar topu, ben oynamayı çok seviyorum ya bana şaka yapacaklara, pis pis sırıtıyorlar anlamıyorumda...)
3 5 adım geri gidip geldim ve tüm gücümle topa vurdum.
Bam! Topa vurduğum gibi dizlerimin üstüne çöktüm, gözümden yaş geldi.
Neden mi? Bu eşşeğloşşekler sonucunu hesap etmeden, sırf şaka olsun da eğlenelim diye topu kesip içine taş doldurmuşlar.
Sonuç:baş parmağım ve yanındaki parmağım kırıldı, iki hafta it gibi süründüm.
Bir dahada onlarla oyun falanda oynamadım zaten.
Burun ameliyatından sonra düşmeyen dikişlerin doktor tarafindan cekilmesiydi.

Edit: aşk acısı diyeni vururum.
Kolum kırılmıştı.
Bacağıma 11 dikiş atılmıştı yırtıldığı için.
Bıçak elime oturmuştu.
kaynar su başımdan aşağı dökülmüştü.
iyi yaşıyom amına koyim.

Ed. Ayağımın üstünden araba geçmişti.
akrep sokması. gerçekten çok pis acı veriyor ve uyuşturuyor.
daha önce yazdım mı bilmiyorum ama unutamadığım şudur:

bir gün gidiyorum bisikletle. daha ilkokul çağındayım. tümseğe gelince seleden kaydım, bisikletin demirine malzemeyi ezmek suretiyle bir oturdum.. sonrasını ne siz sorun ne ben sorun.
kolumun ezilmesi ve alçılanma anı.
Bir kere uyuşturulmadan kanal tedavisi yaptırdım. Diş hekimi demişti ki çok az sinir var ve uyusturursam sağlam olanları alabilirim. Ben de yiğit yiğit tamam dedim. Mal olduğum için yani.

Dustin Hoffman ve laurance Oliver in Marathon man isimli bir filmi var.

Bildigin o filmi yaşadım. Diş hekimi Nazi subayı değildi ama ona en yakın şeydi.
Aynı anda hem midemi üşütmüş, hem de bağırsak enfeksiyonu olmuştum.
Sabaha kadar kıvrandıktan sonra, sabah sekiz gibi hastahaneye gitmek için kalktığımda, karnıma giren krampla yere yattım, şimdiye kadar hissedilmiş en şiddetli acı olarak tarihime geçti.
kalp ameliyatından sonra o sondanın çıkartılması kadar acı veren bişeyle karşılaşmadım.. yok böyle bi acı.
Yokuş aşağı yuvarlanarak hem totoyu hem beli sakatlama.
Karın ağrısı nedeniyle hastaneye gitmiştim. Apandisitten şüphelendikleri için hemşire apandisitime doğru bir parmak hamlesi yaptı. Yataktan zıpladım böyle bir acı yok.

Sonra ameliyat falan. Aldılar benden onu.
Geçen yaz şu iri kıyım abiniz sol bileğini burkarak üzerine bir de tos kondurdu kalçasıyla. Baygınlık derecesinde acı hissettim. Yahu yaya halimle bana araba çarptı o sinek ısırığıydı yanında öyle düşünün.

Mesele sinirde sinirde. Aldırmak lazım sinirleri.
Dişim ağrıyordu çok fena bir şekilde, doktor ilaç vermişti ve tok karna iç demişti. Ben de oturup o acı ile yemek yemiştim ki o sırada ağrıyan dişime taş gelmişti. Yemin ederim birisi balyoz ile kafama vurdu gibi hissettim. Resmen kendimden geçtim, 5 10 dk deli gibi ortalıkta koşuşturdum. Hâlâ aklıma geldikçe öyle bir acı çekersem bir daha ne yaparım diyorum.
Gözümden iğne olduğum zaman ve anestezi için vurdukları o iğnenin sızısı düşündükçe hissediyorum yakışını.
Askerlik hizmeti esnasında koşu denetlemesinde buz gibi Havada ölümcül rüzgara karşı 3 kilometre koşarken ağızda kan tadı eşliğinde ciğerden gelen acı.
12 yaşlarımdayım.
kuzenim, komşuları olan çocuk ile kavga ediyor. çocuk bununla baş edemeyeceğini öğrenince uzağa gidip olduğu yerden evi taş yağmuruna tutuyor. ben de bundan habersiz amcamlara gidiyorum. köşeyi dönmemle yüzüme salça kutusunun kapağını yemem bir oluyor. nasıl bir acı ama.. bu yaşa geldim hala dönem dönem sızlar.
taş bitince önüne geleni atan çocuk, keskin kapağı atmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönmüş. gözümün 3 cm altından başlayan dudak hizasina kadar inen derin bir kesik..
elbette millete 'salça kapağı' demiyorum. kılıç izi diyorum. allah'tan ailem o dönem bilinçli değil. hastaneye götürülmüş olsaydım, dikiş iziyle dolanıyor olurdum. geçti, pek bir şey kaldığı söylenemez. tuhaf olan bakıldığında hiçbir şeyin olmaması, ar ara az da olsa belirginleşmesi.
küçük bir itiraf; görünür olduğu zaman keşke hep kalsa diyorum. izimi seviyorum, yüzüme yakıştığını düşünüyorum.kalmıyor işte.
bunu yapan velet ile hala aynı mahalledeyiz. evli ve çocuklu.
Diş ağrısı der susarım. En baba delikanlıyı bile ağlatır.