bugün

kan şekerim ve tansiyonumun düşmesi sonucu bayıldım ve çenemin üstüne düştüm.Çenem 2 yerden kırıldı(mandibula) ve 4 hafta sıvıyla beslendim.Ağızım hannibal gibi kapalı olduğu için pipet benim çatalım, kaşığım oldu.Diş etlerime geçirilip birbirlerine bağlanmış teller 6 haftalık sürecin sonunda çıkarıldı.Hemen her şeyi yiyemedim tabi.Çenem dişlerim bana yabancı geldi.Ama zamanla her şey düzeliyor neyse ki.Çok zor günlerdi geçti şükür.En zor kırıklardandır çene kırığı, Allah kimsenin başına vermesin.
Canlı müzik yapan bir yerde solistin sinsice masamıza sıvışarak mikrofnu uzatmasi ve ardından beni sahneye çıkartıp sesimi dahi duyamadığım mikrofonla öyle piç gibi bırakmasıydı. orkestrada dönen geyik mağlum iyi kafa yaptılar yani solist arkadaşa teşekkürü borç bilirim.
kişinin keşke yapmasaydım, keşke olmasaydı dediği kötü hatıralardır.

bir kadına 3 sene harcadıktan sonra, artık olmaz dedim, başka bir kadına da 3 sene harcadım, şimdi de olmaz diyorum ama yine aynı b.ku yiyeceğimden; o bokun nerden çıktığını bildiğim kadar eminim.

tüm bunlar kendi üzerimde yaptığım deney(im). sonuçlar hep aynı çıkarsa (ki çıkar) başarılı bir deney(im) olduğuna kanaat getireceğim.
bir gün ufağız arkadaşlar ile bisiklete biniyoruz. orta okul birinci sınıftayım sanırım. net hatırlayamıyorum zamanı. herneyse.

yokuş aşağı bir cadde var oldukça da işlek. e-5 e bağlanan yerden sahile doğru pedal çevirmeden bisikletleri salacağız. plan bu. amaç ise kimin bisikleti daha hızlı onu öğreneceğiz. herneyse.

saldık bisikletleri dört kişiyiz kaldım en arkada. eeee ben bu ezikliğe gelebilir miyim? gelemem...

bastım çaktırmadan, asıldım pedala geçtim en öne.

-oooooooo nearmyass ın bisiklet en hızlı. falan diyorlar.

neyse bayağı gittik böyle. sonra dediler ki yılmazların sokağa gireceğiz nearmyass sağa kır buradan. arabalarda geçiyor vızır vızır. yavaşlamam lazım dönmem için. frene bir bastım paat.

fren patladı ve ne yapacağımı düşünecek çok kısıtlı bir zamanım vardı, çok hızlıydım. dedim en iyisi şu duvara çarpıp durayım. bi çarptım.

sol elin serçe parmağında yedi dikiş. şimdi bu dikişli parmak yüzünden (yamuk duruyor) serçe parmağın mevzuya dahil olduğu rifflerde inanılmaz derecede zorlandığım için gitar çalma mevzum yarım kaldı.

çocukluk işte. bir de ibneliğin sonu bu olsa gerek. *
bir gün tepecikteyim...
1 haftadır tanıştığım iş arkadaşımın antalya'daki evine gidip ilişkiye girdiğim halde benden önce boşaldığı için boşalamadan bursa'ya geri döndüm. yazıklar olsun.
an itibariyle yasadigim deneyimdir. wat ogrencisi olarak geldim bu gurbet ellere, isten atildim daha dogrusu agir geldigi icin ben ciktim. kac gundur odamdayim bi hava almak icin disari cikiyorum. is ariyorum allahtan abim de amerikada o teselli ediyor beni. gunlerim bok gibi geciyor. biran once kurtulmak istiyorum buradan.

is mevzusuna gelince 1 gun tek calisabildim. backdish denen igrenc bir yere verdiler ki beni cehennemin, bu dunyada ki yanilsamasi yemin ederim.. neyse umarim bi kac hafta sonra bu kotu deneyimime iyi deneyimlerimi editlerim. simdilik bu kadar hoscakalin..
yıllar önce, sanırım ortaokul birinci sınıftaydım daha küçücük çocuk iken. sınıf arkadaşımı sevgilim için dövmüştüm ve bütün hocalar bu hırçınlığımdan ötürü benimle konuşmuştu ama dayanamıyordum onu benden başka kimse sevemezdi ve bomba dönem sonu patlıyor; dövdüğüm kızla sevgilim, uzun süredir sevgililermiş. hatta dövdüğüm zamanda birliktelermiş. gülsen mi ağlasan mı.**